Tayfun MARO
Karşı devrimciler kininin peşinde
15 Mart 2012 Perşembe

İslamcı düşüncenin siyasallaşma sürecinin geldiği son aşamada, İslamcı hareketin iktidara gelmesinin ardından, siyasal islamın pek bilinmeyen yüzü ortaya çıkmaya başladı: Kininin davacısı olmak.
Böyle buyurdu ülkenin başbakanı; “Kininin davacısı olacaksın!”
 
Davacı kim? İslamcılar.
Davalı kim? Cumhuriyet devriminin yetiştirdiği kuşaklar.
Davanın konusu ne? Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında İslamcı kalkışmaların bastırılması ve laik hukuk devletinin inşası.
 
Ne insan hakları, ne demokrasi, ne de Türkiye Cumhuriyet’i umurundadır İslamcıların.
Egemenlik milletin değil Allah’ındır. Demokrasi tramvaydır. İnsan hakları yoktur, kulun hakları vardır. Türkiye Cumhuriyeti’nin yurttaşı değil, Ümmet-i Muhammed’in mensubudur İslamcı.
Kadınlar, çocuk yaşta evlendirilip ‘kininin davacısı olacak’ en az üç çocuk yetiştirmekle yükümlü örtünmüş dişi kullardır.
Gençler, islam ideolojisinin takipçisi, dindar, muhafazakar ve kininin davacısıdır.
 
Toplum dönüştürülüyor. Başına gelen her şeyi Allah’tan bilen ve kaderine razı bir toplumun temelleri atılıyor.
Van’da veya İstanbul’da çadırda yanarak ölenlerin başına gelen; Allah’ın taktiri...
Kadına şiddet, küçük kız çocuklarının cinsel meta gibi kullanılması, tecavüz ve benzeri olayların günlük üçüncü sayfa haberleri gibi görülmesi; Taktir-i ilahi… Dört yıl okula gittikten sonra 10 yaşında eve kapansalar başlarına bir şey gelmeyecek.
Her dört gençten birinin işsiz olması şükredilecek bir durum. Gençlerin hayran olduğu lider Tayyip Erdoğan. Atatürk’ü bile geçmiş…
Çalıntı fikirlerle tez yazan doçentler, profesörler ve alim sayılan din adamları… Ve onların yetiştirdiği ‘Erdoğan hayranı’ gençlik…
Toplum dönüştürülüyor. Her şeyin ucuzuna teşne bir toplum olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz.
 
Gerici-ilerici kavramlarına dayalı sosyal ve siyasal analizlere itibar eden biri değilim fakat Türkiye gerçekten geriye gidiyor.
Yaşanmış ve bitmiş bir döneme geri dönmek arzusuyla yanıp tutuşanlar, bütün ülkeyi ateşe attıklarını görecek durumda değiller.
Cumhuriyet devrimine karşı duranların ardıllarının iktidarı ele geçirmiş olmaları ve intikam duygularıyla hareket etmeleri ülke için büyük talihsizlik.
Cumhuriyet’in içi boşaltılıyor. Yerine koymaya çalıştıkları yeni değerlerin de içi boş. Denenmiş ve insanlığın çoktan terk ettiği içi boşalmış değerler, ülkeyi Ortadoğu’nun üçüncü sınıf yaşam standartlarına doğru sürüklüyor.
 
Ülke öyle bir yere sürükleniyor ki, Sivas’ta işlenen insanlık suçu adeta hoş görüldü. “Topu topu beş kişi” diyerek, açılan davanın zaman aşımından düşürülmesine yeşil ışık yakıldı. 12 Eylül darbesini de beş kişi yapmıştı, beş general…
 
Türkiye, aklını din ile bozmuş, insanların inançlarını istismar etmeyi siyaset zanneden vasat adamların yönetiminde meçhule gidiyor.
Ülke meçhule gidiyor; Çünkü, 2023’te yeni bir Türkiye vaat edenler, ülkeyi belli bir hedefe ulaştıracak kadar yetenekli ve bilgili değiller.
Yapabileceklerinin maksimumu, kininin davacısı olmak ve yanlış politikalar sonucu ülke duvara yaslandığında, “Allah’ın taktiri” deyip hepimizi bir kere daha salak yerine koymak, olacaktır.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 3 yorum var, 3 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
bilal-izmirli 15 Mart 2012 Perşembe 11:35

sol adına demokrasi adına chp de ve insanlık adına nerde olursa olsun politika yapanlara duyurulur.bana birşey olmaz diyenler sebebiyle balkan faciası arap bölgesi ihanetleri kafkas katliamları yaşandı anadoldan kaçış yok ya tam kırım ya istiklal çıkar.her yurttaş iki kere düşünsün.(hiçkimse ben almanyadayım fransadayım diye güvenmesin 24 saatte postalarlar tabi yaşarsanız.kaleminize sağlık.

Yorumu oyla      14      7  
Hilmi Dülger 15 Mart 2012 Perşembe 10:55

Yiyelim içelim masadan kalkarken hesap ödemeyelim. Var mı öyle düzen.

Yorumu oyla      14      9  
Mustafa Terziahmetoğlu 15 Mart 2012 Perşembe 10:11

İşte budur... Ağzınıza,beyninize rahmet. Lütfen ikazımı mazur görünüz.Son cümledeki taktir,takdir olacaktı.Zannederim sehven yazılmış. Esasen kininden davacı olmak,nefsine dizgin vuramamaktan kaynaklanan aşırı günahlar zinciri için Allah'tan mağfiret dilemek şeklinde de olabilirdi.Kinini Allah'a şikayet etmek gibi.Allah'ım beni bu kinden kurtar,bu kini benden uzaklaştır,mahkum et gibi.Ama ne yaparsınız ki,bu kin Allah'a bile şikayet edilecek bir kin değil.Zaten kin şeytan işi.Allah işi değil.

Yorumu oyla      13      7  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Serdar DEĞİRMENCİ
Serdar DEĞİRMENCİ
Sonbahar
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Başıboş canileri toplamak!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bu da geçer
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yemek kitabı değil Kültürel Miras!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
İşte 'gülen' ilk fotoğrafı!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (9) 'Bizim radyo tiyatrolarımız vardı'
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bektaşi Devleti tartışmaları!
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Parti tabanı Özel’den kopuyor mu?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva