Ümit YALDIZ
İzmir ve Ege çözülüyor mu?
12 Şubat 2011 Cumartesi

’‘AKP’’nin maçı aldığı algısının’’ yarattığı bezginlik ve seçim sürecine yansıyan heyecansızlıktan dem vurduk ya. Arayan arayana’…
Tespitin ne denli doğru olduğundan tutun da bu tablodan çıkacak sonuçlara kadar pek çok konuda katkı sağladı sevgili okurlarım.
Ve söz verdiğimiz üzere bugün İzmir’’in durumu/duruşuyla devam ediyoruz.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Nükhet Hotar, geçtiğimiz günlerde ’“İzmir bizim için ’‘nötr’’ hale geldi’” diye bir açıklama yaptı. Ve sanki uyuyan devi uyandırdı. Pek çok kalem de bu demeci masaya yatırıp, yorumladı. Özellikle CHP örgütü ve seçmeni Hotar’’ın demecinden sonra, ’‘İzmir elden gidiyor mu’’ endişesi yaşadı mesela. Aslında Nükhet Hanım bir gerçeğin altını fena şekilde çizmişti.
İzmir AK Parti için gerçekten nötr hale gelmiş miydi? Yoksa Türkiye genelinde yaygın olan, ’‘Nasıl olsa AKP yine tek başına iktidar algısı’’ İzmir’’de de hakim olmaya mı başlamıştı?
AKP iktidarına karşı direnişin merkezlerinden biri olan ’‘Gavur İzmir’’ çözülüyor muydu?
Eğer öyleyse neden çözülüyordu?
Tüm bu soruların yanıtlarını ve İzmir’’in duruşunu etkileyen faktörleri birlikte irdeleyelim.
Yıllar yılı bilinenin/iddia edilenin aksine son 10 yıla kadar merkez sağın kalesi olan, ANAP, DYP-MHP oylarının yüzde 60’’ları bulduğu, solun yüzde 40’’lar baremini geçemediği, merkez sağdaki rekabet nedeniyle blok olan solun zaman zaman iktidar olduğu bir kentten söz ediyoruz.
Merhum Piriştina’’nın kazandığı 1999 seçimlerinde bile merkez sağda Kutlu Aktaş-Burhan Özfatura rekabetinin sonuca yansıdığını söylemek mümkün aslında. APO’’nun yakalanmasıyla gaz alan Ecevit’’in DSP’’si bile merkez sağdaki ağır topların çatışması, oyların bölünmesiyle iktidar olabilmişti İzmir’’de. Tabi ki CHP’’den Yüksel Çakmur’’un adaylığını da yabana atmamak gerekiyor.
Yıllarca iktidarlardan yana tavır alan, kimilerine göre iktidarı belirleyen ancak son 10 yılda muhalefetin başkenti misyonu üstlenen bir kent İzmir.
3 Kasım 2002’’de Türkiye genelinde yüzde 34,5 oy alan AKP’’yi ancak yüzde 17 oyla üçüncü parti yapan ve belki de bu yüzden yalnızlaşan, yalnızlaştırılan bir kent.
Başbakan Erdoğan’’ın ’‘Gavur İzmir’’ iması, bakanların ’‘öteki’’ muamelesi, milletvekillerinin ’‘tehditkar’’ sözleri, kentin hakkı olan hizmetlerin bile ’‘seçim rüşveti’’ görüntüsünde verilmesi ve sonrasında defalarca ısıtılıp başa kakılması gibi nedenlerle iyice içine kapanan, neredeyse sosyolojik açıdan yarı bağımsız bir cumhuriyete dönüşen/dönüştürülen bir kent İzmir.
Başbakan Erdoğan’’ın çok istediği kenti siyasal açıdan defalarca ablukaya alan AK Parti, (arsenik vakasında olduğu gibi) Osmanlı’’nın Venedik kuşatmalarında olduğu gibi nihai başarıyı sağlayamadı.
Metrosu bitmeyen, değil arsenikli (!) suyu gerekirse arseniği sek içen, körfezi kokan, sıkışık caddeleri, artan trafik çilesi, gecekonduları ve çarpık kentleşmesine rağmen İzmirli AK Parti’’ye karşı direnmeyi seçiyor, en küçük çözülme belirtisi göstermediği gibi son seçimde daha da içine kapanarak adeta AKP’’yi İzmir’’den söküp atıyordu.
Ötekileşen, yalnızlaşan kent, muhalif kimliğini sevmiş hatta bu kimliği çevresine de ihraç etmeyi başarmıştı.
Meseleyi sadece Büyükşehir Belediyesi sınırlarından ibaret görmemek gerekiyor.
O zaman 2004’’de AKP’’yi tercih eden ama son seçimde CHP’’yi iktidara taşıyan Bergama, Ödemiş ve Tire’’yi açıklamakta zorlanırız.
Hatta Manisa, Balıkesir, Aydın, Uşak gibi çevre kentlerdeki ’‘anti AKP, anti iktidar’’ tavrının yerleşmesinde de İzmir’’in öncülük ettiği, ihraç ettiği Egelilik ya da Efelik ruhunun önemli bir faktör olduğu söylenebilir. Son yerel seçimde Manisa, Balıkesir, Uşak, Aydın gibi kentler AKP’’ye darbe vurmuş, 12 Eylül referandumunda Denizli bile ’‘hayır’’ cephesine katılarak bütün Ege’’yi siyaseten kırmızıya boyamıştır.
**
Peki, ne oldu da gelinen noktada İzmir’’in çözülmesinden, AKP’’ye karşı nört hale gelmesinden söz edebiliyoruz?
Bana kalırsa burada iktidarın olumlu adımlarından çok muhalefetin yetersizliğine odaklanmamız gerekiyor. Yani muhalefetin hem yerelde hem de genelde ortaya koyduğu zafiyetlere’…Ve de 12 Eylül referandumunda tüm Ege’’nin kilitlenmesine rağmen, yüzde 58’’lik ’‘evet’’ oyunun çözücü etkisine bakmalıyız.
Referandum’’da muhalefetin yekpare hareket etmesine karşın Erdoğan’’ın şu veya bu şekilde sağladığı yüzde 58’’lik ’‘evet’’ desteği, Ege’’de hatta İzmir’’de bile ’‘çözücü’’ etki yarattı.
İzmir’’de bile evet oylarının yüzde 37 (neredeyse 5 İzmirliden 2’’si) çıkması, yüzde 63’’lük ’‘hayır’’ bloğunda soru işareti yarattı. Manisa, Aydın, Denizli, Uşak ve Balıkesir gibi illerde zaten durum yüzde 53-48 arasında gidip gelmişti.
CHP ve MHP’’nin yani Ege’’deki yerel yönetimleri elinde bulunduran yerel iktidarın birlikte hareket etmesinin bile sonuca yansımadığını gören halk, muhalefetin sonrası süreçte attığı adımlardan da rahatsız olmaya başladı.
Mesela iki yıl önce Gündoğdu Meydanı’’nda 1,5 milyon kişilik Cumhuriyet Mitingi yapılmasına öncülük eden CHP’’nin yerinde yeller bile esmiyordu artık.
Ulusalcı/Kemalist çizgiden uzaklaşan, rejim savunuculuğu misyonundan neredeyse utanan Yeni CHP, Ege ve İzmir’’de ’‘endişeli’’ bakışlarla izleniyor, partinin üst kadrosundaki çatlak ve rahatsızlık verici sesler seçmen tabakasında ’‘endişe’’ ile izleniyordu. Önceki seçimlerde iktidar olamasalar da iktidarı devirebilecekleri izlenimini tabana geçiren CHP ve MHP, bu seçimde bu görüntüden uzaklaşmaya başlıyordu.
Özellikle de CHP’’deki olağanüstü gelişmeler Batı’’nın direniş enerjisini boşaltmaya başlıyordu. Özel hayatına müdahale, rejimin/laikliğin ve üniter yapının tehdit altında olduğu endişesinin sürüklediği İzmirliler, ’‘Tarikatlara, tarikat liderlerine övgüler düzen parti yöneticilerini dinleyince dumura uğruyor. Hatta AKP’’nin ekonomik/sosyal politikalarını öven parti yöneticilerini görüp başka bir üst düzey parti yöneticisinin terörist başı Öcalan’’ın diliyle konuşmasını duyunca dumur katsayıları artıyor. İster inanın, ister inanmayın’… Sokaktan aldığım enerji tam olarak budur.
Ama merak buyurmayın. Tüm bunlara rağmen CHP bu seçimde de İzmir’’de birinci parti olacaktır. Ama öyle yüzde 50, 60 gibi oranlar mazide kalacaktır. Üst yapıdaki kakofoni devam eder, seçmen tabanını dumura uğratan demeç yağmuru sürerse, CHP’’nin İzmir’’de görüp görebileceği en yüksek oran yüzde 40’’dır. Bilemediniz 42-43’…
Son sözüm Sayın Hotar’’a’…
İzmir’’in AK Parti’’ye karşı nötr hale gelmesinde, AK Parti teşkilatlarının, hükümetin katkısı yok denecek kadar azdır. Hatta yakın zamanda Melih Gökçek, Bülent Arınç ve Hüseyin Çelik gibi ’‘sivri dilli’’ AKP’’lilerin yerli yersiz kenti hedef alan demeçleri, yerli siyasetçilerin İzmir’’in dilinden uzak, Başbakan’’ı taklit eden eylem ve söylemleri yüzünden kapanmıştır bu kent içine biraz da’… Yani nötr hale gelmesi uzun sürmüştür.
Bugünkü tablonun yani İzmir’’in nötr hale gelmesinin nedeni de sizden çok muhalefetin acemiliği ve de yetersizliğidir. Sizi tenzih ederim ama pek çok vekilin, teşkilat mensubunun İzmir’’le uzaktan yakından ilgisi yok. Kendilerini o makamlara taşıyan parti büyükleri ve de tarikatların/grupların sesi/vekili olmaktan vakit bulup da İzmir’’in sesi/vekili olmayı becerediler henüz vesselam’…

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (9) 'Bizim radyo tiyatrolarımız vardı'
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bektaşi Devleti tartışmaları!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
‘Erkekler bastığım kaldırımı öperdi!’
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Parti tabanı Özel’den kopuyor mu?
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
CHP ne yapmalı?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Neden toprak reformu yapılmalı?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Eril toplumda kıyamet alametleri...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İzmir’e kruvaziyer niye gelsin?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva