Ümit YALDIZ
İzmir’’de önseçim açmazı!
21 Şubat 2011 Pazartesi

CHP İzmir’’de ön seçim bilmecesi sürüyor. Yapılacak mı, yapılmayacak mı?
Bana sorarsanız CHP Genel Merkezi’’nin kafasında İzmir için ön seçim yok. Hakim gözetiminde ön seçimdense bisküvi kutularında temayüle meyilli genel merkez.
Dikkat ederseniz ’‘genel merkez’’ ibaresini kullanıyorum. Çünkü bu eğilim, Kılıçdaroğlu’’ndan çok etrafındaki bir avuç tabansızın.
Türkiye’’de iktidarın alternatifi olan, siyasi iktidara talip bir parti olması gereken CHP’’nin Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’’nun niyeti başından beri ön seçim’… Her fırsatta bunu deklare etti hatta. Grup başkan vekilliğinden itibaren parti içi demokrasi nutukları atarak büyüttü kendini.
Kılıçdaroğlu’’nun en azından bu konuda ’‘samimi’’ olduğunu düşünüyorum.
Sadece bu konuda değil ’‘geri adım’’ atmak zorunda olduğu ’‘çarşaf liste’’ konusunda da aynı samimiyeti gösterdiğine inanıyorum hatta.
Sorun zaten Kılıçdaroğlu’’nda değil. Yakınlarına kümelenen bir avuç tabansızda’…
Neymiş efendim, Kılıçdaroğlu ön seçimden korkuyormuş. ’‘Korku imparatorluğunu yıktık’’ diyen bir genel başkan, ön seçimden korkar mı?
Hem neden korkun ki; Ön seçimde AKP’’liler mi seçilecek CHP listelerine’… Yoksa komşu Yunanistan’’ın PASOK üyeleri mi? Seçen de seçilen de CHP’’li değil mi?
Yok, yok. Öğle değilmiş.
Deniz Baykal ve Önder Sav ekibinin adamları seçilecekmiş.
Kılıçdaroğlu ekibi bu sınavdan geçemezmiş. Peki, kimlermiş bu Kılıçdaroğlu ekibi? Eğer Kılıçdaroğlu ekibi diye söz ettiğimiz ’‘Muhammet Çakmak, Sezgin Tanrıkulu, Süheyl Batum, Sencer Ayata, Binnaz Toprak’’ gibi taze üyelerse eğer, bunun da çaresi var parti tüzüğünde. ’‘Genel Başkan kontenjanı’’ diye bir madde var. Ön seçim de olsa genel başkan listelerin istediği sırasına kontenjan hakkını kullanabilir. Peki, sorun ne o zaman? Kim kimden korkuyor. Sosyal demokrat bir partinin ’‘parti içi demokrasi mavrası sıkarak’’ büyüyen genel başkanı olacaksınız, defalarca ’‘ön seçim’’ sözü vereceksiniz, sonra da ’‘İzmir’’de olmaz, çünkü’…’’ diye başlayan cümleler kuracaksınız.
*
Yemezler’… Yedirmezler.
*
Karşıyaka Eski Başkanı Cihan Türsen, ’‘Parti içi demokrasi hareketi’’ adına ’’10 bin üye imzalı’’ ön seçim dilekçelerini, İzmir İl Başkanlığı’’nda Genel Başkan Yardımcısı Alaattin Yüksel’’e teslim etti geçtiğimiz günlerde.
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İl Başkanı Tacettin Bayır ve bazı il yöneticilerinin, çok sayıda ilçe başkanının da imzası olan bu talep, önemlidir.
Bu dilekçeler Kılıçdaroğlu’’na ulaşır ya da ulaşmaz. Bilemiyorum. Ama gelinen noktada Kılıçdaroğlu’’nun ön seçimden kaçacak yerinin kalmadığını söyleyebilirim.
Çarşaf/blok meselesinde olduğu gibi’… Ya da demokratik tüzük vaadindeki gibi bu talep ’‘başka bahara’’ ertelenemeyecek kadar acil ve de önemlidir.
Başka bahara ertelenirse ne olur?
İktidar alternatifi görüntüsü vermeye çalışan Kılıçdaroğlu’’nun güvenirliliği ciddi anlamda sorgulanır. Demokratik tüzük ve çarşaf liste sözleriyle birlikte oluşan soru işaretleri artar. Güvenin zedelenmesi henüz yola çıkmış, geleceği olan, sokakta karşılığı olan bir genel başkanın ya da lider adayının başına gelecek en kötü şeydir.
Örgüt, güvenmediği bir genel başkanın arkasında durmaz. Tabanda başlayan pasif direniş sonrası 13 Hazirancıların sayısında ciddi bir artış yaşanır.
Vesaire, vesaire’…
Peki, Deniz Baykal neden ön seçim yapmıyordu ve o dönem bu talep karşısında susanlar bu gün neden ön seçimci kesildiler başımıza?
Haklı tarafları olan ve üzerinde durulması gereken bir soru. Aslında Deniz Baykal da ön seçim yaptı. Hem de ayrım yapmaksınız tüm Türkiye’’de’… En son 1999’’da... Sonrasında yapmadı. Ya da tüzüğün gereğini yerine getirmek için en asgari düzeyde tutuldu ön seçim. Sonrasında yapmadı. Yapmadığı gibi bu konuda en küçük bir imada bile bulunmadı. Baykal’’ın amacı daha demokratik değil aksine daha lider odaklı bir partiydi. Kılıçdaroğlu’’nu seçilmiş krala dönüştüren anti demokratik tüzüğü Baykal kendisi için çıkarmıştı iki yıl önce. Ama Kemal Kılıçdaroğlu’’na nasip oldu.
Ön seçim yapmayacağı açık olan bu konuda 1999’’u örnek göstererek, ’‘Yaptık da ne oldu?’’ diyen, muhalefete asla tahammülü olmayan bir lider karşısında ön seçimi savunmak kolay bir iş değildir siyaseten. Abesle iştigaldir hatta. Ama Kılıçdaroğlu öyle değil.
Ön seçim ve parti içi demokrasi söylemini diline pelesenk etmiş bir siyasetçi profili Kılıçdaroğlu’… Zaman zaman verdiği sözlerden caydığı için benim gibi çok sayıda kişinin kafasında soru işareti yaratmış olsa da CHP gibi köklü bir partinin genel başkanlık koltuğunda oturan birinin sözünü tutmasını beklemek sanıyorum herkesin hakkı.
Daha iktidara gelmeden sözünü tutmayan bir genel başkanın seçim beyannamesini nasıl savunacaksınız ki?
Adama sormazlar mı, ’‘Çarşaf liste deyip blok liste yapan, demokratik tüzük talebini ’‘başka bahara’’ erteleyen, ön seçim sözü verip merkez yoklaması ya da geçerliliği olmayan ’‘temayül yoklaması’’ yapan ve daha pek çok tutarsızlık arz eden bir ’‘başbakan adayı’’ bu ülkeyi nasıl yönetecek? Başta aile sigortası olmak üzere verdiği sözleri tutacağına nasıl inanacağız? Diye’… Mustafa Kemal Atatürk’’ün koltuğunda oturup bugün söylediğinden yarın cayacak bir liderin siyasi ömrü uzun olmaz.   
*
Peki, ön seçim yaparsa ne olur?
En başta sözünün eri bir genel başkan imajı için önemli bir adım atmış olur. İkincisi partiyi ve kenti tanımayan bir üst yönetimin ’‘merkez yoklaması’’ yanlışlığından dönmüş ve örgütlerin gözünde partiyi kurtarmış olur. Üçüncüsü, milletvekili adaylarının sorumluluğunu örgüte bırakarak, seçim sürecinde örgütünü ciddi anlamda motive etmiş olur.
Ve daha da önemlisi, yüzlerce aday adayının alana inmesini, milyonlarca (İzmir’’de yüzbine yakın) üyeyle temas etmesini sağlar ki, seçim sath-ı mahallinde bu enerji ülkeyi/kenti kasıp kavurarak CHP’’nin yerel seçim bandının üzerine çıkmasını bile sağlayabilir.
Gelelim Kılıçdaroğlu’’nu korkutanlara’… Eğer, İzmir’’deki 90 bin üyenin iradesini yönetecek, yönlendirecek biri ya da birileri varsa, değil elinden alnından öpmek gerekir. İzmir’’de 90 bin üyeye istediğini yaptıracak kişi Türkiye’’yi bile teslim alır çünkü.
O nedenle böyle biri ya da birileri yok. Evet, tabanda şu veya bu şekilde örgütlenmiş, emek vermiş insanların olduğu muhakkak. Yani taban siyaseti, örgüt siyaseti yapanlardan söz ediyorum. Parti emekçilerinden’… Mesaisini, servetini, ömrünü vakfetmiş, biri ya da birilerinin eteğinin altına saklanmamış, tutunmamışlardan’…
Onlar da zaten ön seçimde istediği yere bileğinin hakkıyla gelecektir.
Kılıçdaroğlu’’nu korkutanlar, CHP’’nin ya da Kılıçdaroğlu’’nun geleceği için değil, ön seçim yapılırsa altlarından kayacak, ceylan derisi koltukları için korkuyorlar. Yani kendi geleceklerinden endişe duyuyorlar.
Ve İzmir’’de ön seçimden söz ediyoruz. CHP’’nin kalesi İzmir’’de’… Tartışmak bile ayıp!
Sonuç olarak; Kılıçdaroğlu ön seçim yaparsa, belki son kurultaydaki gibi ’‘listeyi’’ kendisi yazamayabilir. Ama verdiği sözü tutan, arkasından yürünebilecek bir lider adayı olur.
Yapmazsa’… İşte o zaman sonun başlangıcında sayılır.
DEVAM EDECEK’…

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (9) 'Bizim radyo tiyatrolarımız vardı'
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bektaşi Devleti tartışmaları!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
‘Erkekler bastığım kaldırımı öperdi!’
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Parti tabanı Özel’den kopuyor mu?
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
CHP ne yapmalı?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Neden toprak reformu yapılmalı?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Eril toplumda kıyamet alametleri...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İzmir’e kruvaziyer niye gelsin?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva