Fikret İLKİZ
Devlet sırrı
11 Ocak 2010 Pazartesi

Demokrasilerde gün ışığında yönetim iki unsura bağlıdır. İlki bireylerin bilgilenme ve gerçekleri öğrenme hakkının sağlanması, diğeri ise sır alanının sınırlandırılmasıdır.’¶ 
 
Eski CMUK’’da yoktu ama yeni Ceza Muhakemesi Kanunu ’“devlet sırrı’”nı tanımladı. 
 
Ceza Muhakemesi Kanunun 47’’inci maddesine göre bir suç olgusuna ilişkin bilgiler, devlet sırrı olarak mahkemeye karşı gizli tutulamaz. 
 
Devlet sırrı nedir? 
 
CMK’’ya göre ’“açıklanması, devletin dış ilişkilerine, milli savunmasına ve milli güvenliğine zarar verebilecek; anayasal düzene ve dış ilişkilerinde tehlike yaratabilecek nitelikte bilgiler devlet sırrı sayılır’”. (Madde 47)  
 
Devlet sırrı  olan bilgilere sahip herhangi bir tanık, sadece mahkeme hakimi veya heyeti tarafından zabıt katibi dahi olmaksızın dinlenecektir. Hakim veya mahkeme başkanı, daha sonra, bu tanık açıklamalarından sadece yüklenen suçu açıklığa kavuşturabilecek nitelikte olan bilgileri tutanağa kaydettirecektir. 
 
Cumhurbaşkanı eğer tanık olarak dinlenecekse; sırrın niteliğini ve mahkemeye bildirilmesi hususunu Cumhurbaşkanının kendisi takdir eder. 
 
Prof. Dr. Çetin Özek’’in tanımıyla, ’“Sır, bilmek hakkı olan kişiler dışında kalanların bilgiye ulaşamaması anlamına gelir’”.
 
Suç olan bir şey aslında sır sayılamaz, sır olamaz’…
 
İfade özgürlüğü, sadece yazı yazmak veya düşündüğünü söylemek değildir. İfade özgürlüğü, bilgiye ve habere ulaşma hakkıdır ve ifade özgürlüğü içinde ’“bilgi edinme’” hakkı da vardır. Çetin Özek’’e göre düşünce ve ifade özgürlüğünün ön koşulu olan bilgi edinme hakkının ve saydam bir devletin önündeki en büyük engellerin başında ’“sır’” ve ’“gizlilik’” kavramları gelir. (Çetin Özek Basın Özgürlüğünden Bilgilenme Hakkına, Alfa Yay. Eylül 1999, İstanbul, sf:65.) 
 
Anayasada bilgi edinme hakkı, hak olarak yer almamıştır. Anayasada yapılacak değişiklikle ’“bilgi edinme hakkı’” anayasal güvenceye kavuşturulmalıdır. 
 
Anayasada yoktur ama 2003 yılında kabul edilen 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanununa göre herkes bilgi edinme hakkına sahiptir (Madde 4). Bu kanunun amacı demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkelerine uygun olarak kişilerin bilgi edinme hakkının kullanılmasına dair esas ve usulleri düzenlemektir. 
 
Ancak açıklanması halinde devletin emniyetine, dış ilişkilerine, milli savunmasına ve milli güvenliğine açıkça zarar verecek ve niteliği itibariyle devlet sırrı olan gizlilik dereceli bilgi veya belgeler, bilgi edinme hakkı kapsamı dışındadır. Aynı kural sivil ve askeri istihbarat birimlerinin görev ve faaliyetlerine ilişkin bilgi ve belgeler içinde geçerlidir. 
 
 
Başvuru yapanın istediği bilgi veya belgelerde ’“gizlilik dereceli’” veya ’“açıklanması  yasaklanan bilgiler’” ile açıklanabilir nitelikte olanlar eğer birlikte bulunuyorsa ve bunlar birbirlerinden ayrılamıyorsa; gizlilik dereceli veya açıklanması yasaklanan bilgiler çıkarıldıktan sonra verilecektir (Madde 9). 
 
Sırlar ve gizlilik kavramı ve ’“devlet sırrı’” yine tartışma konusu’… 
 
Devlet sırrı  nedir, neyin devlet sırrı olduğunu kim belirleyecektir? Gizli kalması gereken bilgi ve belgeler nelerdir? Devlet sırrı  yasal olarak düzenlenmelidir. 
 
Devlet sırrı  tanımı; tam olarak nedir sorusuna yanıt verecek bir tanım yapılmamıştır ama ’“sır’” ve ’“devlet sırrı’” kavramı hep vardır. Bu kavramlar arasında ’“gizli bilgi’”, ’“gizlilik dereceli bilgi’”, ’“açıklanması yasaklanan bilgi’”, ’“gizli kalması gereken bilgi’” de vardır.   
 
Çetin Özek’’e göre; ’“devlet sırrı’”nın niteliğini şu unsurlar belirlemektedir: 
 
a) Kabul edilebilen ’“devlet sırrı’”, niteliği nedeniyle sır sayılması gereken bilgidir. Ulusal savunmaya, uluslararası ilişkilere, demokratik düzeni korumaya yönelik bilgi örnek gösterilebilir.
b) Yönetsel gücün kararıyla ’“devlet sırrı’” saptaması genel olarak, demokratik anayasal düzeni korumaya yönelik ve sır sayılması zorunlu bilgiler için ’“kabul edilebilir’”. Bu saptama da yargı tarafından yapılır.
c) Devlet sırrı ile ulusal savunma güvencesi arasında nedensel bağlantı olması gerekir.
d) Tarihsel olguların, diplomatik ilişkilerin ve bilimsel bilgilerin sır olmayacağı kabul edilir.
e) Hukuka aykırı eylemler ’“sır’” sayılmaz.
f) Sırrın, kitle iletişim araçlarıyla açıklanması, eğer somut tehlike yaratmıyorsa suç sayılmaz.
g) Bireyin kendisine ait bilgi, bilginin niteliği ne olursa olsun ’“sır’” sayılmaz.
h) Bilgilenme hakkı üstün değerde olduğu için, sansür niteliğinde, haber vermek hakkını sınırlayan, ’“devlet sırrı’” saptaması yapılamaz.
i) ’“Bilgilenme hakkı’”nın, devlet sırrı iddiasına karşı korunması da gerekli görülmektedir. Diğer bir deyişle, ’“bilgilenme hakkı’”na güvence yöntemleri uygulanmaktadır. ( Prof. Dr. Mehmet Semih Gemalmaz. Araş. Gör. Haydar Burak Gemalmaz. Türkiye’’de Bilgi Edinme Düşünce ’– İfade ve İletişim Mevzuatı. Yazıhane Yayınları. İstanbul. Sayfa 248-249) 
 
Demokratik ve saydam bir yönetimde, asıl hedef kişilerin bilgi edinme hakkının sağlanması için ’“sır’” alanlarının daraltılarak bir yasal düzenleme yapılması gerekirken, aksinin yapılacağına tanık olacağız’… 
 
Devletin ’“sır’” alanları genişleyecek, kişilerin bilgi edinme ve gerçekleri öğrenme hakkı sınırlandırılacak’… 

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (9) 'Bizim radyo tiyatrolarımız vardı'
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bektaşi Devleti tartışmaları!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
‘Erkekler bastığım kaldırımı öperdi!’
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Parti tabanı Özel’den kopuyor mu?
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
CHP ne yapmalı?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Neden toprak reformu yapılmalı?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Eril toplumda kıyamet alametleri...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İzmir’e kruvaziyer niye gelsin?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva