Ümit YALDIZ
CHP'ye ilaç gibi gelen operasyon!
2 Mayıs 2011 Pazartesi

Gün boyu Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik şok operasyonu araştırdık. Sizlere en doğru bilgileri ulaştırmak için 7-8 kişilik bir ekiple büyük bir mücadele verdik. Sanırım önemli ölçüde başardık da. Canlı anlatımla aktardığımız haberler pek çok basın yayın organına da kaynak oldu. Biz tabi ki işimizi yaptık. Gün içinde kaleme aldığım ilk yazıda da belirttim. Böylesine büyük bir operasyonda ortalık toz dumanken yapılan her yorum, yazılan her satır yanlışa gebedir. Büyükşehir Belediyesi’nin başkanlık sarayı, şirketleri ve bağlı birimlerinde sabahın erken saatlerinde yapılan şok baskınlar, belediye yöneticilerinin evlerinden alınması, ev, işyeri ve araçlarında bile arama yapılması, eski genel sekreterin bile sabaha karşı havalimanından alınması bizlere ilk etapta çok şey düşündürttü.
İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararı, özel yetkili dört savcının bir yılı aşkın süre incelemesi ve talimatları doğrultusunda yürütülen operasyonda ilk tartışılan operasyonun zamanlaması oldu. Genel seçime 40 gün kala, CHP’nin İzmir’de lokomotifi konumunda olan kentin Dürüst Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun hedef alınması infialin boyutunu kendiliğinden arttırıyordu.
Arsenik kuşatmasında, metro ihalelerinin KİK’lenmesinde olduğu gibi bu durum İzmir’i yeniden tek vücut yapmaya yetiyordu aslında.
Bunu gören Kültür ve Turizm Bakanı, İzmir adayı Ertuğrul Günay sabah saatlerinde yaptığı açıklama ile operasyonun zamanlamasını eleştiriyordu.
Günay tecrübeli bir siyaset adamı…
Dağınık durumda olan, aday listeleri yüzünden 10 parçaya bölünen CHP’nin böyle bir operasyonla tek vücut olacağını görüyordu tabi ki. İşin ilginç yanı AK Parti’de bunu gören tek isim Günay da değildi. İl başkanlığı ve diğer adaylardan hiçbiri bu konuda konuşmadı. Hatta kulislere AK Parti genel merkezinin operasyonu eleştirdiği, emniyete de tepki gösterdiği iddia edildi.
**
Genel sekreterlerin, şirket genel müdürlerinin, daire başkanlarının, şube müdürlerinin evlerinden alındığı, belge ve bilgilerine el konulduğu, Karabağlar, Bayraklı, Kuşadası gibi ilçelere sıçramış bu operasyonun altında ne vardı?
İlk bakışta operasyonun bir süre önce Gazeteci Süleyman Gençel’in ‘yemekteyiz’ yazısıyla başlayan, Genel Sekreter Ersu Hızır, Genel Sekreter Yardımcısı Ferda Eser’in koltuklarına mal olan olayla bağlantılı olduğu kuşkusu oluştu.  Çünkü, Gençel’in ‘yemekteyiz’ yazısıyla başlayan süreçte özel yetkili savcılar soruşturma izni istemiş, bakanlık müfettişleri ve Büyükşehir teftiş kurulu olayla ilgili derin bir soruşturma başlatmıştı. Ve yemekteyiz meselesinde adı geçen Hızır, Eser ve Grand Plaza Eski Genel Müdürü Birol Soylu da gözaltına alınmıştı.
İkinci kuşku geçen yıl soruşturma konusu olan organizasyon meselesiyle ilgiliydi. Büyükşehir Belediyesi’nin başta konser organizasyonları olmak üzere bazı organizasyonları için üst üste birkaç firma ile çalıştığı iddiası medyaya da yansımıştı. Hatta bu konuda savcılığın hazırlık soruşturması yaptığı bilgisi bile vardı basına yansıyanlar arasında. Ve ikinci kuşku doğru çıktı. Operasyonun temelinde ağırlıklı olarak Büyükşehir Belediyesi’nin organizasyon işlerinin olduğu, teknik takip ve araştırmanın da savcılık tarafından bu yönde derinleştirildiği öğrenildi.
Bildiğim kadarıyla Başkan Aziz Kocaoğlu da basına yansıyan haberlerden sonra geçen yıl bu konuda bir iç soruşturma başlatmıştı. Ve ulaşılan sonuç, konserler, yemekli organizasyonlar için belirli sayıda firmanın yeterlilik derecesine sahip olduğu, işlerin de usulüne uygun yapıldığı olmuştu.  
 
Genel seçime günler kala koskoca İzmir Büyükşehir Belediyesi birkaç konser organizasyonu, çiçek alımı, İzmir Köy Kalkınma Kooperatifi’nden çiftçiyi desteklemek üzere yapılan alımlar gibi işler yüzünden basılıyordu. Basılmakla kalmıyor Kocaoğlu dışında tüm üst düzey yöneticileri gözaltına alınıyordu. Buz Pateni, Adnan Saygun Kültür Merkezi gibi yerlerin bile arandığı, Büyükşehir merkez hizmet binasının basıldığı, tüm işlerin durma noktasına geldiği bir ortamda, operasyon kente zarar verme noktasına geliyordu. Ve olayla uzaktan yakından ilgili kim varsa ‘şüpheli’ sıfatıyla gözaltına alınıyordu. Tam 41 kişi…
Bu operasyondan ne çıkar?
Yasal olarak olayın nereye varacağını ya da vardırılacağını bilmek mümkün değil tabi ki. Perşembe gününe kadar şüphelilerin sorgusu sürecek. Belki de tamamı tutuksuz yargılanmak üzere ya da tamamen serbest bırakılacak. Çünkü bu operasyon hükümeti de gereğinden fazla rahatsız etmiş durumda. İzmir’e seçim beyannamesinde 2,5 sayfa ayıran, kente çılgın proje açıklamaya hazırlanan, Ertuğrul Günay ve Binali Yıldırım gibi iki bakanın aday gösterildiği ortamda AK Parti, genel seçimde en az yüzde 35 hedeflediği İzmir’de sırf bu operasyon yüzünden ciddi zarar görebilir.
**
Meselenin teknik ya da hukuki boyutlarını bir kenara bırakırsak; Büyükşehir ve ilçe belediyelere yönelik zamansız operasyon ciddi siyasi sonuçlar doğuracaktır. Hatta doğurmuştur bile. Öncelikle seçim çalışmasında genel merkezi ve Aziz Kocaoğlu’nu yalnız bırakma eğiliminde olan CHP örgütünü bu operasyon kendine getirmiştir. Aynı şekilde listelerden memnun olmayan ilçe belediye başkanları ve 200’ün üzerinde aday adayını da…
İzmir’e yönelik siyasi saldırı mı var? Algısı yaratan operasyon, CHP’nin oy oranında patlamaya yol açabilir. Gün içinde CHP örgütü sadece SMS’lerle Büyükşehir önüne binlerce kişiyi yığmayı başardı. Tüm ilçelerden ellerinde bayraklarla Büyükşehir’in önüne akın eden İzmirliler (Çoğunluğu partili ya da Büyükşehir çalışanı da olsa) AKP ve hükümet aleyhine attıkları sloganlarla operasyondan kimi ya da kimleri sorumlu tuttuğunu ortaya koyuyordu.
Parti içi hesaplar, kavgalar, hesaplaşmalar ikinci plana atılıp, ötelenerek kötü günde tek yumruk olan CHP’de bu aşamadan sonra hiç kimsenin listeyi ya da ithal adayları konuşacağını sanmıyorum.
Hatta İzmir’e yönelik bu operasyonun Ege illerinde hatta Başkan Kocaoğlu’nun memleketi Tokat’ta bile yankısı farklı olacaktır.
Özetle operasyonun zamanlaması siyasi açıdan CHP’ye ilaç gibi gelmiştir.
AK Parti’ye düşen ise kendisini operasyon yaftasından acilen kurtarmaktır. Aksi halde AK Parti İzmir sandıklarında sükut-u hayale uğrayabilir. Hükümete mal edilen operasyonun siyasi sonuçları AK Parti’ye ciddi zarar verebilir. Hükümetin İzmir’e sevgi elini uzattığı, EXPO 2020 adayı gösterdiği bu ortamda kafalarda öyle çok soru işareti var ki, operasyonun AK Parti içinde bazı hesaplaşmalardan kaynaklı olabileceği bile konuşuluyor.
Parti içinde belirli bir grubu tasfiye eden Başbakan Erdoğan’ın CHP’nin kalbi İzmir’e yönelik operasyondan zarar görmesinin de istenmiş olma ihtimali üzerinde duruluyor.
Son dönemde İzmir’e iltifatlar yağdıran Erdoğan çok iyi biliyor ki seçim arifesinde yapılacak bu türden bir operasyon siyaseten kendisine/partisine zarar verir.
Hal böyleyse operasyonun arkasında kim var? Olay basit bir yargılama süreciyle mi ilgili…
Geçen yıl soruşturması yapılan bir konuda savcılık neden seçime 40 gün kala harekete geçmiştir? Tabi ki ortada bu ve benzeri yanıt bekleyen sorular var?
Tabi ki pek çok senaryo konuşulacak.
Tabi ki bu hava bir an önce dağılmaz, olayın üzerindeki esrar perdesi aralanmazsa… Bana göre 7. sıraları zorlayan CHP, operasyonun yarattığı sinerjiyi iyi kullanabilirse 8 hatta 9’ları bile zorlayabilir. Ve Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu…
İzmir’in dürüst başkanı, yolsuzlukla, ihaleye fesatla suçlanınca haklı olarak köpürdü. Esti, yağdı, gürledi. Belediye önüne toplanan binlerce kişiye hitaben yaptığı konuşma son derece etkiliydi. Tüm belediye başkanlarının, ilçe başkanlarının, listelerde yer alamayan aday adaylarının hazır bulunduğu mitingi andıran toplantı Büyükşehir’e yönelik bu operasyonun olası siyasi sonuçlarını göstermesi bakımından da manidardı.
 
 

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 8 yorum var, 8 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
hakan tatar 9 Mayıs 2011 Pazartesi 15:23

ümit bey sizi objektif bir yazar olarak çok beğeniyor ve keyifle okuyorum.ben de izmir de yolsuzluk olduğu inancında değilim belki.ama yargı sirecinde bu tür açıklamalarıda hoş karşılamıyorum.şunun için ki eğer bir yolsuzluk 1 kuruşluk bir yolsuzluk kanıtlanırsa bile mahçup olmamak için biraz daha temkinli yazabiliriz.neticede yapılabilecek bir yanlıştan dolayı binlerce kişinin çalıştığı ve binlerce ihalenin yapıldığı koca bir belediyede illa ki yanlışlık yapılabilir.veya .alışan yetkili kişilerin bir takım kusurları veya art niyetleri olabilir.o nedenle yazılarınızda kesin ifadeler kullanmamanız sizin için de herkes içinde daha sonra mahçup etmemeli bizi.saygılarımla...

Yorumu oyla      12      6  
3 Mayıs 2011 Salı 14:49

sonu iski olayı gibi olmasın bakarsınız tam tersi chp oylarında azalma olur hiç beli olmaz istanbuldaki iski olayını herkes hatılıyor o olaydan sonra istanbul u 4 dönemdir sağ partililerin elinde yani akp Ankara aynı yılardır onların elinde demeki iyi yönetiyorlar ki halk tekrar seçiyor iktidar gibi bütün anketlerde tek başlarına iktidarlar kimse memnun deyilse yüzde 46 47 oyu nasıl alıyorlar demeki halk memnun çünkü halka inmeyi biliyorlar chp öyle deyil başkanlar telefonlara bile çıkmıyorlar sekreterlerimi söylemiyor yoksa nasıl olsa seçildim 5 yıl bitmez gibi ama erken biter birgün gelir birileride onların telefonuna çıkmaz ozaman anlarlar nasılmış cevap vermemek

Yorumu oyla      13      6  
Emre Ergül 3 Mayıs 2011 Salı 14:00

CHP % 50 alacaksa % 60 ve üzeri alması süpriz olmaz artık.Eğer bebelerimiz bedava süt içiyor ve çiftçimiz kazanıyor diye bu baskın olduysa İzmirli belediyesine de çiftçisinede öğrencisinede sahip çıkar...AKP YE TOPLAYACAĞI NALLARIDA BIRAKMAZ BU BÖYLE BİLİNE !!!

Yorumu oyla      13      7  
Malcolm X 3 Mayıs 2011 Salı 13:18

Geçici bir birleşmenin tüm yaralara çare olacağını zannetmiyorum. CHP'lilerin bence akıllarında mevcut yönetimlerinden dolayı bir çok şüphe ve soru var. Partinin has adamlarını tasfiye etmiş bir yönetim neyi amaçlıyor diye sorguluyorlar. Doğu ve Güneydoğu bölgeleri için parti programında yerel yönetimlerdeki çekinceleri kaldıracağının taahüdünü veren CHP, İzmir için Tayland modeeliyle iş yapıyor. Bir yanda bu zamana kadar yerel yönetimlerdeki çekingenlikleri savunmuş insanlarla onları kaldıracaklarını söyleyen kişiler aynı çatı altında yuvalanmış. Bence bu partideki bir çok kişi partiye AKP'den intikam almak için girmiş. Örneğin Mustafa Balbay. Bence Balbay, Meclise girerse içerde yattığı günlerin hesabını sormaktan başka birşey yapmayacak. Sonuç olarak, CHP'nin bu birleşme gibi görünen birleşmesi aşırı kırılgan bir yapıya sahip. Ben bunun geçici olduğunu düşünüyorum. Ve tabi bir de meselenin gerçek olabilme durumu da var. Ya gerçekten dedikleri gibi yolsuzluklar tavan yapmışsa birleşen CHP'liler ne yapacaklar. Doğrusu çok merak ediyorum..

Yorumu oyla      12      8  
Serhan Balcı 3 Mayıs 2011 Salı 11:56

İZMİR…. İZMİR yaz boz tahtası değildir. İZMİR’li çile istemiyor,,, gözleri boyansın istemiyor. Kızılderililer gibi olduk zaten. İZMİR Rant olarak para kazandırmak istemiyor,,,Sevilmek istiyor, Şu anki gibi mutlu bir şehir olarak yoluna devam etmek istiyor,,, yeşil alanları ile nefes alırken parklarda mutlu gülümseyen çocuklar istiyor, Çöplerde yemek ekmek artığı görmek istemiyor, aç kalan sokak insanlarını görüp üzülüyor,,, nefes almak istiyor kısacası İZMİR komaya girmek istemiyor, mutlu olmak istiyor ki yaşayanlarını da mutlu etsin.....Mutsuz bir insan başkalarını mutlu edemez…. Yani İZMİR,,, dürüst, namuslu, insana değer veren o AZİZ Başkanına sahip çıkıyor Yamyamların, hortumcuların artık son kalan iç çamaşırımızı da almaya çalışanların bizleri yönetmesine izin vermek istemiyor. Eğer biz gerçekten halksak, halk olmayı biliyorsak, sesimizi çıkarmayı da bileceğiz. İzmir'e gavur diyenler, İzmir'i teslim alacağız diyenler yaptıkları bu alavere dalevere operasyonlarla İzmir’i alacaklarına inanıyorlarsa onlar o hayallerine devam etsinler. Sevgili başkanımızın düzenbazların oyununu bozacağına yürekten inanıyoruz.. Saygılar…

Yorumu oyla      21      8  
MÜŞERREF 3 Mayıs 2011 Salı 11:07

bir kac akp li arkadas karalama yaptı diyee büyükşehir belediyesi karalanmaz arkadaslar... hak hukuk neyse zaten olur... başkanımız kendinden emin olmasa zaten bu sekilde bi konusma yapmaz... ve ali kılıç eğer durumlar bizim leyhimize olursaaa vay haline akp nin

Yorumu oyla      16      8  
Erdi 3 Mayıs 2011 Salı 09:51

1 senedir izliyorlarmış daha ne yapsın adamlar benim hırsızım iyi snein hırsızın kötü devri bitsin artık.

Yorumu oyla      14      10  
ali kılıç 3 Mayıs 2011 Salı 09:23

Ya bir yolsuzlukları teknik takip ile ortaya çıkarsa ne olur?. Polis adamı belgesiz alırmı mutlaka var. Zmana bırakalım, kimse şov yapmasın. İzmir polisinin karnesi gayet güzel. Yalan dolan ve belgesiz bir icraatları hiç olmadı. Yakında gerçekler ortaya çıkınca birilerinin yüzü fena kızaracak hissindeyim. İnşallah ben yanılırım.

Yorumu oyla      12      10  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (9) 'Bizim radyo tiyatrolarımız vardı'
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bektaşi Devleti tartışmaları!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
‘Erkekler bastığım kaldırımı öperdi!’
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Parti tabanı Özel’den kopuyor mu?
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
CHP ne yapmalı?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Neden toprak reformu yapılmalı?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Eril toplumda kıyamet alametleri...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İzmir’e kruvaziyer niye gelsin?
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İzmir’in sokakları hem kız hem deniz kokar… 
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva