İzmir’’in taze başkanları’… Ercan Tatı ve Kamil Sındır’… Biri siyasete, diğeri CHP’’ye alışamadı.’¶

DSP kültüründe yetişen Ercan Tatı, CHP’’de geçirdiği bir dönemlik il genel meclis üyeliğinden sonra, Buca gibi uzun yıllar sol iktidardan mahrum bir ilçeye belediye başkanı oldu. Tatı, 38 yıl dese de’… 1989’’da SHP’’den seçilip (CHP olmadığı için), 1992’’de Baykal’’ın CHP’’si kurulur kurulmaz rozet takıp, 94’’e kadar Buca’’yı ’‘CHP’’li Başkan’’ sıfatıyla yöneten Ertan Erdek’’i görmezden geldiğinden, 15 yıl sonra partisinin iktidar özlemine son veren isim oldu.

Buca’’da bıraktığı hoş anılar(!) nedeniyle Erdek’’i görmezden gelmek, Tatı’’nın işine gelebilir’… Ya da ’‘38 yıl sonra Buca’’da CHP’’ye iktidarı getiren adam’’ dedirtmek hoşuna gidiyor da olabilir. Ama Buca’’da Tatı dönemi kötü başladı, kötü gidiyor. Umarım bir an önce düzelir’… Bornova’’da hiç olmazsa normal işler düzgün yürüyor. Başkan’’ın siyasete dalması dışında çok bir sorun yok gibi’…

Olursa bundan sonra olabilir. Çünkü Başkan Sındır, taraf olarak bana göre her halükarda kayıpta. Çocukluk arkadaşına kongre kazandırsa bile kaybeden cepheyi karşısına alacak ve hatırı sayılır güçte bir muhalefeti olacak. Şahsen uyardım ama yetmedi’…

Buca’’ya dönersek’…Başkan Tatı’’nın göreve gelir gelmez ’‘enkaz devraldım’’ edebiyatıyla başlayan süreçte, neler yaşandı neler’…

Meclis üyeleriyle kavgalar’…

Makam odasına yapılan fahiş harcamalar’…

MYK Üyesi, İlçe Başkanı, özel kalem müdürü kavgaları’…

Sanal darbe planları, ’‘sarışın’’ işçinin seçilmişlere hakaretleri’…

Garip garip demeçler’… Protestolar, küfürler, kumarbaz müdürler’…

Daha neler, neler’…

Ve diğer yanda yatırım bekleyen Buca’…

İşçileri grev kararı alan, memuruna maaş ödemekte zorlanan, ama 17 meclis üyesini, 1 hafta boyunca İngiltere’’de ağırlayacak olan Buca.

İşi gücü bırakıp siyasetin karanlık dehlizlerine giren, ’‘ilçe kongresi öncesi’’ 91 kişilik işçi ihalesi açıp, ’“delegeleri işe alma ihtimali’” bulunan Buca.

8 liraya mal ettiği taşı, 7 liraya başka belediyeye sattığı iddia edilen Buca.

Ve ’“Tayyip Erdoğan taktiği’” ile suni gündemler yaratıp, dikkatleri başka noktaya çeviren Belediye Başkanı’…

Son örneği Büyükşehir Belediyesi’’nin aylar önce açıkladığı Bornova Gökdere Mevkii’’ndeki çöp transfer alanı’…

Belediye, AB standartlarında çevreci bir tesis için çırpınıyor.

Başkan bey, ’‘İstemezük, isterseniz genelevi de getirin buraya’’ diyor.

Bir gün sonra, başka bir başkan bey çıkıp, ’‘Biz de istemezük’’ deyiveriyor.

Kime karşı?

Büyükşehir Belediye Başkanı’’na’… Hem de kendi partilerinden belediye başkanına.

Sanıyorum, bütün bunlar AKP İzmir İl Başkanı Ömür Kabak’’ın yetersizliğinden kaynaklanıyor. Kabak’’ın yeterince muhalefet yapamadığını görmüş (!) olacaklar ki; CHP’’li başkanlar, Kocaoğlu’’nun ’‘muhalefetsizliği hissetmemesi için’’ ellerinden geleni yapıyorlar.

Peki’… Hem Tatı’’ya, hem de Sındır’’a soruyorum’…

Sizce Bornova-Buca arasında yerleşimin olmadığı, ulaşımın kolay olduğu bir noktaya kurulmayacak olan tesis için, İzmir’’in neresi hangi köşesi uygundur?

Eleştirmek kolay’…

Çözüm? Yok.

Ağzı olan konuşuyor. Oysa’…

121 hektar üzerine kurulacak tesisin amacı bertaraf, ayıklama, kopost ve tıbbı atık bertarafı’… Mali büyüklüğü çok yüksek. Çalışmalar sürüyor.

Yani ortada Harmandalı’’nın Buca-Bornova arasına taşınması gibi bir şey yok. Harmandalı’’nın Torbalı ile Menemen’’e iki ayrı yere taşınması gibi bir proje söz konusu’…

Yani isyan etmesi gereken Başkanlar Tahir Şahin ile İsmail Uygur’… Ercan Tatı ile Kamil Sındır değil’…

Buca-Bornova arasındaki Gökdere Mevkii’’ndeki tesisin adı, ’‘Katı Atık TRANSFER’’ İstasyonu.  Kentin her yerinde çok sayıda benzer istasyon var zaten. Buca Gediz’’de 5 adet’… Hatta Halkapınar’’da kentin göbeğinde bile var.   Yani, küçük kamyonlarla getirilen çöpler burada toplanıp, Torbalı’’daki Bertaraf Tesisi’’ne daha büyük araçlarla nakledilecek.

Adı üzerinde transfer edilecek’…Önce bunları öğrenelim ki, ne konuştuğumuzu bilelim.

Onlara sorduğum soruyu kendime de sordum. Güzel İzmir’’de ’‘çöplük olmayı hak edecek’’ tek bir nokta bile bulamadım.

Eee o zaman?

Çöp sorununu başka şekilde çözelim.

Örneğin Ziraat Profesörü Başkanımız Sındır, hocalığını konuştursun. Çöpler ya kendi kendini imha etsin (!) ya da uzayda bir yerlerde depo, transfer alanları kurulsun(!). Sonuçta kentli olarak çöp gerçeği ile yüzleşmek, bu sorunu çözmek zorundayız. Bir yerlerde depo alanları bir yerlerde de transfer istasyonları kurmak durumundayız. Çöpler kendi kendini imha edemeyeceğine ya da Uzay’’a bir yerlerde depo alanı kuramayacağımıza göre’…

Peş peşe gelen bu iki açıklamanın altında, başka şeyler de arıyorum ben.

İki belediye başkanı Büyükşehir’’in Gökdere’’deki projesini yeni öğrenmiş olamaz. Torbalı ve Menemen Projeleri’’ni de bilmiyor olamayacaklarına göre’…

Ortada bir bayram-seyran durumu da yokken Başkan Kocaoğlu’’nu neden öpüyorlar öyleyle’…?

Öte yandan Bornova Gökdere Mevkii’’ne katı atık transfer merkezi kurulacağına ilişkin haber, aylar önce boy boy resimlerinin çıktığı gazetede (Yeni Asır) Ertan Gürcaner imzasıyla verilmişti.

Neden şimdi ’‘çemkirme’’ gereği duydular o halde? ’“Yoksa ortak bir akıl hocaları mı var?’” diye düşünmeden edemiyor insan. Aziz Kocaoğlu’’na bir önceki dönem kök söktüren Kemal Karataş gibi mesela’…

Delege seçimlerinde karşı karşıya geldiği ama peş peşe ağır yeniler aldığı Kocaoğlu’’ndan siyasi intikam alıyor, almak istiyor olabilir mi Karataş? Adaylıklarında söz sahibi olduğu başkanlar üzerinden’…Siyaseten hiç de uzak bir ihtimal değil. Komplo teorisi ise bile mantıklı bir teori’…

Sonsözüm CHP İzmir İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu’’na’…

Buca’’da Ercan Tatı’’yı eleştirdiği gerekçesiyle Dr. Levent Köstem’’e kınama cezası verdiniz.

’‘Grup kararına uymadı’’ geyiklerini bırakınız lütfen’…

Şimdi ’‘basın yoluyla’’ partinizin Büyükşehir Belediye Başkanı’’nı eleştiren CHP’’li ilçe belediye başkanları hakkında, ne düşünüyorsunuz? Ya da, ’‘Partili belediye başkanları birbirinin gözünü oyabilir’’ diye grup kararı aldınız da haberimiz mi yok?

Yoksa ’‘güçlüden yana demokrasi’’ anlayışına siz de mi teslim oldunuz?

Sonuç olarak; Büyükşehir Belediye Başkanı her iki ilçeyi de ilgilendiren bir noktada, çok yanlış bir projeyi hayata geçirmeye çalışıyor olabilir’… Kimse evinin bahçesine çöp dökülmesini istemez. İlçe belediye başkanlarının görevi, ilçe halkını savunmaktır.

Ammmmaaa’…

Projeyi incelemeden, kentin gerçekleriyle yüzleşmeden, sırf ’‘laf olsun torba dolsun, biraz da gündem değişsin’’ diye yapılan açıklamaları; her iki belediye başkanının da acemiliğine veriyorum. Hem siyasete, hem de parti disiplinine’…

Ve kendilerinden aynı ’“çevreci hassasiyeti’” ilçelerindeki diğer tesisler için de göstermelerini rica ediyorum’…

Yıllardır Bornovalıya zehir solutan, kenti kanser etmeye devam eden tesislere’… Hangi çöp transfer alanı, çimento fabrikaları kadar zarar verebilir; kanser yapıp insan öldürebilir?

Yoksa spor kulübüne alınan bağışlar, bütçeye giren vergiler mi çimento fabrikaları karşısında süt dökmüş kediye dönüştürüyor seçilmiş krallarımızı? Açın kampanyayı’… Takın halkı arkanıza. Kaldırın, zehir solutan çimento fabrikalarını kentin göbeğinden.

Ayakta alkışlayalım, Kaldırdığınız fabrikaların yerine, heykelinizi dikelim!’…

Ama ’‘laf olsun, torba dolsun’’ diye konuşmayın. Tribünlere oynamayın. Gündem değiştirme manevraları yapmayın!

Çok komik görünüyorsunuz.