Ümit YALDIZ
Bizden adam olmaz!
10 Aralık 2010 Cuma

Ege TV’’de gecen Salı yayınlanan ’‘Söz Meclisten İçeri’’ programında da söyledim.
İki ayda iki turizm zirvesi düzenlemek İzmir’’in ayıbıdır.’¶
Kim ne derse desin. Birinde İTO Başkanı Demirtaş, öbüründe Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu etkin olacak.
CHP’’li belediyeler, (büyük bölümü) her ikisine de katılmayacak.
AKP’’li Turizm Bakanı her ikisine de gelecek. Ve haklı olarak her ikisinde de İzmirlilere fırça atıp tabiri caizse hadlerini bildirecek.
İzmirliler olarak en büyük hastalığımız bu. Çekememezlik, kıskançlık, ayak kaydırma’… Egoizm.
İTO Başkanı Demirtaş ’‘Turizm zirvesi’’ düzenliyor.
Hataları, eksikleri yok mu?
Tabi ki var.
Ama o zirveyi protesto etmek, Demirtaş’’ı yalnız bırakmak, zirveyi sulandırmak, amacından saptırmak daha büyük hata. Ve hatta ayıp..
’‘Devletin bakanı burada, belediye başkanları nerede?’’ demişti Turizm Bakanı Günay iki ay önce. Dün ikincisi yapılan zirveye de geldi Günay.  
Ama CHP’’li başkanları (Konak, Seferihisar, Foça hariç) yine göremedi.
Çünkü CHP’’li başkanlar, genel başkanları Kılıçdaroğlu’’na bağlılık bildirmenin derdindeydi.
Günay da gide/gele kente ilişkin teşhisi koymuştu.
’‘Biz sizin için çırpınıyoruz. Siz birbirinizi yemenin peşindesiniz’’ dedi ikinci zirvenin ortasında.
Doğruya doğru. Bakan Günay bu konuda yerden göğe kadar haklı.
En iyi bildiğimiz şeydir birbirimizi yemek, bitirmek. Bir konuda olsun, yumruğu aynı noktaya vurmayı beceremeyiz.
Hangi sektörde/alanda olursa olsun, öne çıkanı sevmez, yıldız olmaya çalışanı desteklemek, ışığından faydalanmak yerine ayağının altına muz kabuğu atıp, ’‘kayan yıldıza’’ dönüştürmek isteriz.
İzmir’’desiniz ve yıldızınız parlıyor. Yandığınız dahası söndüğünüz gün yakın demektir.  
O yüzden değil ikinci, onuncu, yüzüncü turizm zirvesini de düzenlesek kar etmez.
İzmir için her kurumun düzenlediği onlarca ’‘arama konferansı’’, yine çok sayıda ’‘başkanlar kurulu’’ olması bu yüzdendir.
Bizimkiler haftada bir yerlerde toplanırlar, konuşup, konuşup dağılırlar.
Kararlar alır, sonra unuturlar.
Yani bizden adam olmaz.
’‘İnciraltı’’nı planlıyoruz, Medeniyetler Müzesi için yer gösterin yeter, Çeşme’’ye uluslar arası turizmci çekmenin peşindeyiz’’ diyor Bakan Günay.
Daha ne desin’…
**
Ve Kılıçdaroğlu’’nun ses getiren iki günlük İzmir programı’… Yoğun trafikte geçen programa katılan çok kişiyle görüştüm.
Bir nevi anket yaptım.
Profesyonel siyasetçiler görmek istedikleri Kılıçdaroğlu’’nu görmüş, kimi memnun, kimi değildi. Ama 24 saate yakın sürede çok sayıda oda/dernek başkanı, işadamı, sanayici ve sıradan vatandaşla da görüştü CHP’’nin Genel Başkanı’…
Ve ben de ağırlıklı olarak onlara sordum.
’‘Çoğunlukla ’‘iyi’’ bulunmuş hatta bazılarından ’‘tam not’’ alıyordu Kılıçdaroğlu.  
Ama genel olarak ’‘biraz daha’’ pişmesi gerektiği konusunda fikir birliği vardı.
Bir dostum şöyle dedi; ’“CHP’’de daha iyisi yok. En azından şu anda’”
İşte bunun düşünülmesi, liderlik yolunda ilerleyen Kılıçdaroğlu için iyi’…
Daha iyisi yoksa kısa sürede liderliğini pekiştirme fırsatı yakalayabilir. Tabi ki siyaseten kendini bağlayan demeçlerden kaçınması şartıyla’…
Ve de ’‘boş, gereksiz’’ konuşmaması.
Havagazı Fabrikası’’nda sanayicilerle buluşmasında diyor ki CHP’’nin Genel Başkanı’… ’“Türbanı, Kürt sorununu, tarımı, her şeyi hep bana soruyorsunuz. Başbakan’’a sorsanıza, icranın başında olan o’”
Bir dostum da bu ifadeye takılmıştı.
’‘Ne demek Başbakan’’a sorsanıza’… Başbakan Erdoğan zaten 8 yıldır iktidar. Her konuda ne düşündüğü tarafımızdan tecrübe ile sabit. Bizim tanımadığımız 8 aydır CHP’’nin başında olan Kılıçdaroğlu. Ve yarın iktidara geldiğinde ne yapacağını merak etmemiz kadar doğal ne olabilir’’
Dostum haklı. Türkiye’’nin iktidarına vatandaş neyi/niçin sorsun. Hem de bir İzmirli.
CHP’’ye yüzde 50’’den fazla oy vermiş İzmirli haklı olarak iktidarda görmek istediği CHP Genel Başkanı’’na soruyor sorusunu.
 
Kılıçdaroğlu’’nun temposu, enerjisi müthiş. İzmir’’de 24 saate sıkıştırılan onlarca programa katılıp, yüzlerce kişiyi dinleyip, herkese yetişmeye çalıştı. Yetişti de çoğunlukla. Ama özellikle siyasi demeçler verirken iki kez düşünmesi belki de doğru bir danışman kadrosuyla çalışması şart.
İşte o zaman, ’‘çarşaf liste açmazına’’ ’‘önseçim kıskacına’’ düşmez. Seçim sonrası ’‘Hadi bize eyvallah der, çekip gideriz’’ gibi net, bağlayıcı söylemlerden uzak durur. Tutarlılığı, güvenirliliği sorgulanmaz o zaman. Çünkü CHP Genel Başkanlığı ciddi bir makamdır. Attığı her adım, söylediği her şey, takip edilir, kayıt altına alınır. Ve de yarın önüne konur.
 
Başbakan Erdoğan’’ın bugün partisinin İl Başkanları toplantısında yaptığı konuşmaya bakalım mesela’…
’“Üzerindeki pahalı gömlek için parasını verdim de aldım diye açıklama yapıyor, ardından fatura başkasının üzerinde çıkıyor. Havuzlu villa diyor, kendisin villası da çıkıyor. Başörtüsü diyor U dönüşü yapıyor. Çarşaf liste diyor ardından blok listeyi savunuyor.
Ben genel başkan adayı değilim diyor, ertesi gün adaylığını koyuyor.
Başörtüsünü komisyona havale ederler. Anayasa meselesini komisyona havale ederler. Sonra da siyaset yapıyoruz derler. Veya biz iktidara geldiğimizde projelerimizi açıklayacağız derler. Allah aşkına bunların hangi bir tanesi memleket meselesine dair somut bir proje ortaya koydu? Hangisi?’”
*
Anlaşılan o ki Erdoğan, Kılıçdaroğlu’’nu adım adım izliyor, izletiyor. Sadece Erdoğan mı izliyor? Tabi ki hayır’… CHP’’deki gelişmeleri hayra yormayanlar, koltuklarını, konumlarını kaybedenler ve de partinin iktidara yürümesini arzu edenler de Kılıçdaroğlu’’nu izliyor. Her konuşmasını, her hareketini tek tek not ediyorlar.
Ama örgüt ve kamuoyuna ’‘iktidar’’ umudu aşılayan Kılıçdaroğlu’’na en azından seçime kimse dokunmayacak. Bu konuda gizli bir anlaşma yapılmış sanki.
Yarım asrı geçen iktidarsızlığa son vermeye talip Kılıçdaroğlu’’na giydirilen masumiyet gömleğinin altında bu neden yatıyor. ’‘En azından seçime kadar Kemal Kılıçdaroğlu’’na dokunmak, eleştirmek yok’’ diyor sihirli bir ses.
Aman ’‘başarıya giden yolda’’ mani olmayalım, ’‘gölge etmeyelim’’ diyor.
Ama bugün susmak yarın konuşmaya hatta hesap sormaya engel değil tabi ki. Vaat edilen başarı gelmezse tabi ki’…

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (9) 'Bizim radyo tiyatrolarımız vardı'
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bektaşi Devleti tartışmaları!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
‘Erkekler bastığım kaldırımı öperdi!’
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Parti tabanı Özel’den kopuyor mu?
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
CHP ne yapmalı?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Neden toprak reformu yapılmalı?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Eril toplumda kıyamet alametleri...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İzmir’e kruvaziyer niye gelsin?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva