Kılıçdaroğlu’’nun İzmir programına ilişkin onlarca haber, yorum gördüm, okudum, dinledim.

Ödemiş’’teki tarım mitinginden, Halkapınar’’daki Karslılar gecesine, Bornova’’daki spor kompleksi açılışına ve Crowne Plaza’’daki gece yarısı operasyonlarına kadar her adımını izlemeye, aktarmaya çalıştık siz değerli okurlarımıza’…

Baştan söyleyeyim. Programın hiçbir bölümünde yoktum, şahsen izlemedim. Egedesonsoz.com adına arkadaşımız Fırat Soylu izledi Kılıçdaroğlu'nu adım adım.

Öncelikle programın doğru tarafını ortaya koyarak başlamak gerekiyor. Mitingin Alsancak Gündoğdu Meydanı yerine Ödemişte yapılması son derece doğru.

Çünkü her şeyden önce ’‘tarım’’ kentidir, çiftçi kentidir İzmir. Mustafa Kemal Atatürk’’ün ’‘köylü milletin efendisidir’’ sözünü söylediği yerdir.

Dört mevsim ürün alınan, halk deyimiyle ’‘adam diksen yetişen’’ mümbit topraklarıyla Ege’’nin tarım ambarıdır Ödemiş ve Bergama’…

Ve çiftçi/köylü kesimi hamisi kabul edilen Demirel’’den sonra siyaseten öksüz ve yetim kalmış, IMF patentli politikalarla ezilmiş, yok olma aşamasına gelmiştir. Bir dönemin beyaz altını pamuktan, geçim kaynağı tütünden eser kalmadığı gibi plansız, öngörüsüz tarım politikaları yüzünden çiftçi tarihinin en zor günlerini yaşamakta adeta can çekişmektedir.

Kılıçdaroğlu’’nun rotasını ’‘çantada keklik’’ metropol yerine taşraya, çiftçiye, köylüye çevirmesi bu açıdan anlamlı ve de önemliydi. Adeta üniformaya dönüşen ’‘Balıkçı yaka’’ kazağın üzerine taktığı poşu ile ’‘halkçı’’ imajını oturtmaya çalışan Kılıçdaroğlu, Ödemiş’’te beklendiği üzere şov yapmaya çalıştı.

Mitingin sayısal verileri üzerine konuşmaya gerek yok.

Bence Ödemiş’’in gördüğü en görkemli ve en kalabalık mitingdi. Ancak ’‘CHP’’nin Tarım Paketi’’ni’’ açması beklenen Kılıçdaroğlu, kürsüde sadece 21 dakika kalıp, ’‘Mazot 1.5 lira olacak’’ dışında pek de bir şey söylemeyince başlangıçtaki heyecan dalgası ortadan kayboldu. Organizasyon kötüydü. Kısa metrajlı film tadındaydı miting.

Tek sorun tarım paketinin kısırlığı değildi tabi ki.

Ödemiş meydanındaki ’‘kravatlı çiftçiler’’ de gözden kaçmadı. Sadece Balçova’’dan 25 otobüs ’‘çiftçi’’ gitti Ödemiş’’e’… Karabağlar’’dan 10, Kemalpaşa’’dan 23, Karşıyaka’’dan 8, Bornova’’dan 15, Konak’’tan 7 olmak üzere örgütlerden 100 otobüsün üzerinde ’‘çiftçi’’ Ödemiş’’teki alanda yerini almıştı.

Ve Tire’’den 60 minibüs, Bayındır’’dan 20 minibüs köylü geldi/getirildi Ödemiş’’e.. Kravatlı çiftçilerin arasına şalvarlı/kasketli köylüler karıştırıldı.

Özetle Kılıçdaroğlu, Ödemiş’’te tarım mitingi yapmakla doğru bir karar vermiş ama açıklanması beklenen tarım paketinin içinden çıka çıka Uzanvari bir söylem çıkmıştı.

Anlaşılan oydu ki CHP’’nin tarım paketi henüz tamamlanmamıştı.

Gelelim programın diğer ayrıntılarına’…

6 Mart’’taki Aliağa-Menderes raylı sistem projesinin açılışına katılmayarak alanı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’’a terk etme eğilimi gösteren Kılıçdaroğlu, buna karşılık Bornova Belediyesi’’nin spor kompleksi açılışına koşa koşa geliyordu.

Ya da Konak Belediyesi’’nin prestij projesi Yeni Sevgi Yolu’’nun açılışına işçi provakasyonu olmasa büyük ihtimalle katılacaktı.

Son kurultayın ardından ’‘İzmir’’in siyasi patronu benim’’ mesajı verdiği gözlenen ve il örgütü yapılanmasında bu iddiasını koruyan Kocaoğlu ile sorunu mu vardı yoksa Kılıçdaroğlu’’nun? Bornova ve Konak gibi Aziz Başkan’’ın çok da sevmediği iki başkanın davetine icabet eden Kılıçdaroğlu, İzmir tarihinin en büyük ulaşım projesi olan Aliağa-Menderes açılış davetinde neden ayak sürüyor olabilirdi? Resmi açıklama ortada... Kılıçdaroğlu’’nun 4-5-6 Mart tarihinde önceden belirlenmiş Almanya programı var. Peki, Kılıçdaroğlu’’nun Almanya programı çok önceden belli ise, Kocaoğlu tarihi açılışı neden bu tarihte yapıyordu? Bir hafta sonra ya da önce yapamaz mıydı?

Yoksa Kılıçdaroğlu, ’‘Başbakanın davet edilmesi’’ yüzünden siyasi alınganlık göstererek özellikle mi ayak sürüdü birkaç gün? Ortada bir açılış ve davet krizi olduğu net’… Hem de büyük bir kriz’… Anlaşılan o ki, Kılıçdaroğlu Aliağa-Menderes projesinin açılışında, kalesi İzmir’’de platformu Başbakan Erdoğan’’la paylaşmak istemiyor. Ama bir yandan da seçime aylar kala projenin siyasi rantını tek başına Erdoğan’’a bırakmak da istemiyor.

*

Gelelim fiyaskoya’… Halkapınar Spor Salonu’’ndaki Kars-Ardahan-Iğdır Dernekleri Federasyonu’’nun şenliğine’… Şüphesiz ki Gürsel Tekin’’in ’‘ikinci adam’’ olmasından sonra CHP içinde Karslılık önemli hale geldi.

Sadece Tekin ile hemşerilik bağı olanları kast etmiyorum. Öz İzmirli Tacettin Bayır’’ın ’‘facebook’’ profilinde bile ’‘Karslılar derneğinin’’ bir etkinliğinde çekilmiş resim vardı atanmadan önce. Tarım mitingi, Bornova ve Konak’’ın açılışının bulunduğu resmi programa günler öncesinden girdi bu etkinlik. İl Başkanı Bayır’’ın bile haberi olmadan hem de.

Halkapınar Spor Salonu’’nun ’‘resmi oturma kapasitesi’’ 12 bin 500. Türkiye’’nin en büyük salonlarından biri. İZSİAD’’ın 10 Kasım konserlerinde, Alevilerin dinsel törenlerinde hatta Ağrı Denekler Federasyonu’’nun gecesinde bile 20 bine yakın kişinin salonda olduğunu görmüş biri olarak, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’’nun katıldığı organizasyona sadece bin 500 kişinin katılmasını skandal ya da fiyasko olarak değerlendirmem yanlış olmaz herhalde.

500’’e yakın milletvekili aday adayını da eklersek en fazla 2 bin kişi’…

Diyeceksiz ki, o kadar sıkışık programın içinde Karslılar şenliğinin ne işi var?

O ayrı bir tartışma konusu. Kılıçdaroğlu’’nun İzmir’’de Karslılar gecesine katılması da ayrı bir tartışma konusu. Ama bize düşen bu fiyaskonun perde arkasını aralamak’…

Çünkü araladığımızda görüyoruz ki, işin işinde iş var.

Organizasyon komitesindeki bazı isimlerle görüştüm. Gecenin temel amacının başta Federasyon Başkanı Öner Osmanoğlu olmak üzere bazı Karslı adayları deyim yerindeyse görücüye/vitrine çıkarmak olduğu çok net. Ve ikinci adam Gürsel Tekin’’in İzmir’’deki gücünü hemşehrileri üzerinden ortaya koymak, listelerde söz ve karar sahibi olmasını sağlamak.

Ama sonuç, her açıdan tam bir fiyasko’… Karslılar salonun boşluğunu Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’’na ’‘ihale’’ etmişler bile. Başkan Kocaoğlu’’nun kendilerine otobüs tahsis etmediğini, geceye destek vermediğini iddia ediyorlar. Sadece Kocaoğlu’’nu mu suçluyorlar? Tabi ki hayır. Genel Başkan Yardımcısı Alaattin Yüksel ve İzmir İl Başkanı Tacettin Bayır’’ın da bu konuda kayıtsız kaldığını belirtiyorlar. Amacın da ’‘Gürsel Tekin’’i yalnız bırakmak’’ olduğunun altını çizerek, ’“Aziz Başkan ve ekibi İzmir’’in patronu biziz demek istedi’’ diyorlar. Ve Kocaoğlu'nun salonda anons edilmemesinin ya da geç anons edilmesinin misilleme olduğunun altını çiziyorlar.

Ve hatırlatıyorlar’… Aziz Başkan’’ın CHP adayı olarak ilan edilmediği Kasım 2008’’de aynı mekanda düzenlediğimiz geceye 100 otobüs gönderip, Menemen, Aliağa, Eskiizmir, Karabağlar’’dan hemşerilerimizi salona taşıyan başkan, aynı hassasiyeti neden bu kez göstermedi diye de soruyorlar?

Sanıyorum Halkapınar fiyaskosunun tartışması Ankara’’ya da yansımış durumda. Hemşehrileri tarafından ’‘enforme edilen’’ Gürsel Tekin, İzmir’’in patronu kim sorusunun yanıtları üzerinde çalışıyor şu sıralar. Tekin’’in ilk hamlesi PM Üyesi Mehmet Ali Susam üzerinden kentin siyasal dengelerini yeniden kurmak. Ve bir süredir konuşulan Bornova Belediyesi üzerinden yapılanmaya hız vermek.

Bu açıdan Susam’’ın önümüzdeki süreçte yerini garantilediği bile konuşuluyor.

Ve Kılıçdaroğlu’’nun İzmir programına ilişkin son not. Milliyet Ege’’nin Haftalık ekibine verdiği röportajda, ’‘İzmir’’den yüzde 56 almazsak çok üzülürüm’’ diyen Kılıçdaroğlu, son yerel seçimde yüzde 56,7 oy alan Aziz Başkan’’a açık ve net bir mesaj veriyor. Ve seçimin sonucunu her türlü ona ihale/fatura ettiğini şimdiden hatırlatıyor.

Gürsel Tekin’’le perde arkasında yaşananlar, Kılıçdaroğlu’’nun verdiği açık ve örtülü mesajlar dikkate alındığında, kentin siyasi dengelerinin her an değişebileceğini söylemek sanıyorum yanlış olmaz.

Peki, İzmir’’in siyasi patronu sizce kim?

Bekleyip göreceğiz.

Not: Tüm program boyunca anons edildiği her noktada en çok alkışı alan isim Kocaoğlu oldu. Ödemiş'te bile metropolden giden çiftçilerin yanısıra Ödemiş/Bayındır ve Tireli çiftçiler tarafından da alkışlanan Kocaoğlu, moral depolamış.

Not2: İl Başkanı Tacettin Bayır, içinde kendi imzasının da bulunduğu 'ön seçim' talebini içeren dosyaları kabulunde, ön seçim isteyenleri Ödemiş'e davet etmişti. Önseçim isteyenler Ödemiş'e geldi. Hem de tam kadro... Hem de özel hazırlanmış pankartlarla... Ama pankartları açamadılar. Çünkü İl Başkanı 'tarım mitinginde ön seçim olmaz' diyerek pankart açtırmadı.