Dile kolay tam 50 yıl… Dünyanın en büyük turizm fuarlarından biri olan ITB Berlin Uluslararası Turizm Borsası, bu yıl 50'nci yılını kutluyor… 1966 yılından bu yana düzenlenen fuarın bu yılki konuk ülkesi Maldivler; ağırlık konusu ise sektördeki teknolojik yenilikler ve alternatif tatil destinasyonları… Fuar yarın (Pazar) profesyonellerin yanı sıra Alman turistlere de açılacak ve akşama da kapanacak.

Daha önce de ITB’yi izlemiş bir gazeteci olarak bu yıl Türkiye’den katılan turizmcileri hayli farklı bir ruh halinde gördüm. Turizm için bir nabız yoklama niteliği taşıyan fuar, bölgemizdeki savaşların yarattığı mülteci krizi ve Rusya ile yaşanan gerginlik nedeniyle alarm sinyalleri veren Türkiye turizmi için de önemli bir değerlendirme platformu özelliği taşıyordu. Almanya’daki yerel basının Türkiye ilgisi de sevindirici… 

Süddeutsche Zeitung gazetesi Türkçe başlıkla çıktı..

Süddeutsche Zeitung Gazetesi’nin ITB özel sayısı Türkçe ve Almanca “Hoşgeldiniz” başlığı ile çıktı… ITB açılış töreni sonra Türkiye pavyonuna uğradığımızda tanık olduğumuz dramatik bir gözlemini de burada aktarayım. Almanya’da da basılan büyük gazetelerimizin biri –bedava dağıtma alışkanlığı çerçevesinde- tüm stantlara birer nüsha bırakmış. Manşette devasa puntolarla siyah zemin üzerine beyaz harflerle “terörist” yazıyor.


Türkiye stadında dağıtılan gazetenin manşeti…

Diyelim ki bir Alman tur operatörüsünüz Türkiye ile uğradığınız her standa bu gazeteyi gördüğünüzde ne düşünürsünüz?

Fuar için ise öncelikle şunu söylemeliyim, bu fuara Ertuğrul Günay bakanlıktan ayrıldıktan sonra Turizm Bakanı statüsünde katılan olmamıştı.  Bakan Mahir Ünal’ın katılımını turizmciler çok önemsemişler. Ama ne fayda derseniz?…  Mülteci krizinin ve terör tehdidinin altında işimiz çok zor… Komşu Yunanistan da son derece agresif bir politika izliyor ama onların derdi de mülteciler...

İzmir için de ilk kez “geride kalmamış” diyebilirim. Türkiye standı dörde bölünmüş, önde İstanbul,  peşinde Kapadokya, sonra Ege Bölgesi ve İzmir, en sonda da Antalya yer alıyordu. İlk kez adaletli bir bölüşüm olduğunu konuştuk Çeştob Başkanı Veysi Öncel ve Boyalık Beach Genel Müdürü Orhan Belge ile… Bu arada arkalarda bir yere sıkışıp kalan İzmir Kalkınma Ajansı ve o ajansın içinde kendilerine 50 santimlik standlarda yer bulan belediyeler… İZKA böyle katılıyorsa her yere hiç katılmaması daha iyi. Çünkü hemen her yerden şu fuara da katıldık, bu fuara da katıldık diye gazetelere servis ediyorlar… Komik ötesi yani…

Rusların yerine alternatif

Turizm Bakanı Ünal’ın basın toplantısını da izledim. Bakan, Rus uçağının düşürülmesi ve gerilen iki ülke ilişkilerinin ardından Rus turistlerin rezervasyonlarını iptal etmelerini de yine bu çerçevede değerlendirdi… “Özellikle Antalya ile ilgili uzun zamandır adeta bir Rusya pazarı bağımlılığı ortaya çıkmıştı. Bu son gelişmeler Antalya açısından bir fırsat oldu. Zira Antalya'nın çok fazla turizm ürünü var. Antalya şu anda bu ürünlerini bütün dünyaya sunma noktasında” dedi. Ben bakana aynen katılıyorum ama bizim otelci hemen para kazanmak ister, toplantı çıkışında konuştuğum otelciler bu fikrimi doğruladı, “Bakan Bey haklı ama biz bu yılı kurtarmak peşindeyiz” dediler…

Berlin Fuarından her yıl “zafer şarkıları” söyleyerek dönen otelcilerin işi zor yani…

İlk kez 1968 yılında fuara katılan,1982 yılından beri kamu-özel sektör işbirliği ile düzenli olarak fuarda yer alan Türkiye, Alman turistlerin de en fazla tercih ettiği ülkelerden biriydi. Ancak bu yıl güvenlik nedeniyle Türkiye ciddi sıkıntıda… Rezervasyonların yüzde kırk oranında azaldığı söyleniyor.

ITB’nin kaygılı bir ülkesi de Mısır’dı…

Konuştuğum turizm uzmanları bu yıl Akdeniz’de tatil yapmayı tercih edecek turistlerin daha çok İspanya ve Yunanistan'ı tercih edeceği görüşünde. Fuarda İspanya Kanarya Adaları'nı temsil eden Tourismo de La Gomera'nın temsilcisi Angelique Aquilino da DW’ye Türkiye'deki ve Arap coğrafyasındaki siyasi ortamın Avrupalıları tedirgin ettiğini söylemiş.  Aquilino’nın şu sözleri ITB’deki imajımızı özetliyor: "Türkiye Doğu ve Batı senteziyle son derece çekici bir ülke. Ayrıca Avrupalı turistlerin de kendisini rahat hissettiği ülkelerden biriydi. Ancak Rus uçağının düşürülmesi ile birlikte, bir az da Rusya'nın etkisiyle ülkedeki İslamcılık ve terör tehlikesi öne çıktı. Ayrıca ülkenin Doğu ve Güneydoğu'sunda devam eden çatışmalı bir ortam söz konusu. Demokrasi ve kadın hakları konusundaki gerileme de gözden kaçmıyor. Kısacası Türkiye şuan itibariyle ateş hattında ve turistleri ürkütüyor."