Ümit YALDIZ
Allah Kocaoğlu'nu korumuş!
9 Mayıs 2011 Pazartesi

Operasyonla yatıp operasyonla kalkıyoruz. Medyanın eline geçen operasyona ilişkin tutanaklardan her gün yeni detaylar çıkıyor. 44 kişinin gözaltına alındığı operasyona ilişkin savcılık ve polis sorgulamasına ilişkin evraklardan bir bölümü de benim elimde. İnceliyorum. Büyükşehir Belediyesi Eski Genel Sekreteri Ersu Hızır’a ait olan tutanağı okudum. Tam 65 sayfa… Bazı bölümlere inanamadım. Gözlerimin fal taşı gibi açıldığı kısımlar/diyaloglar da oldu. Ölümle tehdit edilmeler, dağa kaldırma, susturma ve uyarma tehditleri…
Hızır’a yöneltilen sorular arasında;
"Hangi gökdelen 100 trilyona gitti? Piriştina döneminde yapılan Yeni Kent Merkezi Planı’nı Aziz Kocaoğlu değiştirdi mi?
Seçimdeki kumanyalar CHP seçim bürolarına dağıtıldı mı? Dağıtılan kumanyalar 23 Nisan’da çocuklara dağıtılmış gibi fatura edildi mi?
Metro’daki patlama sonrası ölüme neden olan kazanın eski olduğu bilgisini gizlediniz mi? Sizce kazan/tank neden patladı? Reno marka aracına ampul almak için kime talimat verdin?
Neden İzulaş’a ihalesiz gayrimenkul kiraladınız. Andan Saygun, Havagazı Fabrikası, Sasalı Doğal Yaşam Parkı’ndaki kafeleri neden ihalesiz Grand Plaza’ya verdiniz, Karşıyaka’daki Enginler Petrol’e neden ihalesiz kiralama yaptınız? Yeşillik Caddesi’ndeki benzinlik meselesi nedir? Olcayto Toker ve Abdullah Kavuk’a ait benzinliklerle ilgili meseleler nedir?
Tayland’a götürmediğiniz halde bilet kesilen 22 kişiden doğan zararı nasıl belediyeye mal ettiniz? Unevirsiade 2005’te organizasyon işini ZED firmasına vererek devleti yüksek rakamlarda zarara uğratmışsınız? Bu iş nasıl oldu?
Özel bir şahıstan bilgisayar istediğiniz doğru mu? Belediyeden ya da dışarından kimse size şantaj yaptı mı? Çok güzel hareketler bunlar isimli oyuna gitmek için Sayıştay görevlilerine verilmek üzere 5 adet bilet istediniz mi?"
Büyükşehir’in verdiği iftar yemeklerinin ödemesi konusunda…
Daha neler neler… Sonuçta dinleme tutanaklarının önemli bölümü meşhur ‘yemekteyiz’ yazısına ve sonrasına ilişkin. Eğer emniyetin ‘tape’ dediği dinleme tutanakları doğruysa öyle sık ve öyle çok konuşmuşlar ki, inanmazsınız.
Öncelikle bu yemek yenmiş. Bu artık su götürmez bir gerçek. Yani Birol Soylu haklıymış. Yemeğin yendiğini ısrarla savunmasına tutanakları okuduktan sonra hak verdim.
Yemek yendiğine göre Aziz Başkan’a ya da belediyenin farklı birimlerine yönelik ortaya atılan iddialar da doğrulanmış oluyor.
Yani Başkan Kocaoğlu da ‘güvensizlik’ yaşamakta ve ‘kelle almakta’ sonuna kadar haklıymış.
Eski Genel Sekreter Ersu Hızır, Süleyman Gençel’le önce yemekte buluşmuş. Sonraki süreçte de elliye yakın da telefon görüşmesi yapmışlar. 
Bunu 12 Eylül tarihli dinleme tutanağında Birol Soylu ile konuşmasından anlıyoruz.
Diyor ki Hızır Soylu’ya, “O belgeleri verseydik Süleyman bu yazıyı yazmayacaktı değil mi?”
Soylu da yanıt veriyor; “Evet, yazmayacaktı”
Yemeğin hangi amaçla yendiği meçhul. Ama kesin olan bir şey varsa o da Gençel ile Hızır’ın ‘malum’ yemekten sonra dost oldukları… Günde 3-5 kez telefonlaşan, mesajlaşan Hızır-Gençel ikilisine bir bürokrat da dahil oluyor.
Yemeğe ilişkin Büyükşehir soruşturmasında müfettişlere ne denilecek, bakanlık müfettişlerine hangi yanıtlar verilecek telefonda ayan beyan konuşuluyor.
Hatta savcılık soruşturması öncesi Hızır’ın Gençel’e söylediği, “Savcının kucağına oturmamak için öncesinde diz çöküp kendi aramızda oturalım’ ifadesi ilginç. Başka bir tapede müfettiş soruşturmasında neler söylendiği, Gençel’in müfettişleri nasıl yönlendirdiği anlatılıyor.
Yemeğin yendiği iddia edilen restoranın görüntülü kaydına ilişkin teknik bilirkişi tayin edilen Yavuz Adıgüzel isimli kişi ile bir bürokrat arasındaki diyalog da öyle… Bilirkişiye nasıl rapor yazması gerektiği tarif ediliyor. Bilirkişi teknik rapor konusunda ilk raporu Eser’e veriyor.
*
Yemek yedik diye yazı yazan Süleyman Gençel… Sonra ‘yemedik’ diyen yani ilk yazısını inkar/tekzip eden de o. Hayır ‘yedik’, bu yemek yendi diyen tek isim de Birol Soylu.
Dinleme tutanaklarında Soylu’yu uyarması için Asayiş Daire Başkanı’ndan MİT mensubu bir kişiye, ‘Yusuf’ isimli başka birine kadar çok sayıda kişiden söz ediliyor.
Ve Birol Soylu’dan ‘Soysuz’ diye bahsediliyor.
Soylu’nun adli sicil kaydına bakılıyor. Sözüm ona ‘hırsızlıktan, karşılıksız çekten, uyuşturucudan ve de siyasi olaylardan’ kaydı olduğu iddia ediliyor.
3 Ekim 2010’da Hızır ve Gençel telefonda yemek meselesini soruşturan savcıya ne diyeceklerini kararlaştırıyorlar. Yemek meselesini reddetme konusunda uzlaşan ikili, diğer meseleleri yüz yüze konuşmaya karar veriyor.  Ve de buluşmak üzere sözleşiyorlar.
28 Temmuz 2010’da Sipari Restoran’da başlayan ‘dostluk’ Gençel’in ‘yemekteyiz’ yazısıyla bozulmuş gibi görünse de kısa sürede toparlanıyor.
Önce Gençel, ‘Ersu Hızır’la yemek yediğini inkar’ ederek başlıyor işe… Ardından gelsin görüşmeler, özel bilgiler… Gençel’in sonraki süreçte kaleme aldığı yazıların neredeyse başlığını bile Hızır veriyor Emniyetin ‘Tape’lerine göre…
Eshot’un durak ihaleleriyle ilgili yazdıklarından tutun da buz patenindeki yanlış malzeme kullanımına, Pervin Şenel Genç’in kardeşi Nagehan’a kadar onlarca konuda Gençel’e bilgi veriyor Ersu Hızır. Ve bir bürokrat daha...

Sık sık mesaj çeken bürokratın bir SMS’in de “Nasıl sevinmiştik bir ara… Serpil ve başkan yara alır diye… Vay namussuz” ifadesi var ki Eser-Hızır ikilisinin Kocaoğlu’na olan düşmanlığını, kinlerini gün yüzüne çıkarıyor.
Bir taraftan göreve iadesi için çalışan bir yanda da Süleyman Gençel’le görüşerek Aziz Kocaoğlu’nun ayağını kaydırmaya çalışan Hızır, Aziz Başkan’ın metrodaki zemin kaymasından kaynaklı gecikme meselesiyle ilgili yaptığı beyanat üzerine Gençel’e bakın ne diyor; “Nasıl bir zeminmiş ki bu habire kayıyor. Aliağa-Menderes’teki gecikmeden hiç söz edilmiyor. Metronun zemini mi kayıyor yoksa Aziz Kocaooğlu’nun altındaki siyasi zemin mi kayıyor’ benzetmesi yapıp, Gençel’in bu ifadeyi yazısında kullanmasını istiyor.
*
Hızır’ın Kocaoğlu aleyhine yazı yazması için görüştüğü tek isim Gençel de değil… Tutanaklardan anlaşıldığı kadarıyla pek çok gazeteci daha var. Ama bu isimlerle bir kez görüşmüşse Gençel’le en az 50 kez görüşüyor. Tutanaklara göre Gençel ile Hızır aynı takımın adamı gibi davranıyor. O bürokrat da takımın üçüncü oyuncusu…
Tüm bu ifade tutanaklarını okuduktan sonra; olan biteni hayretle/ibretle karşılamamak elde değil. En azından birkaç kez buluştuğum, ara sıra konuştuğum Ersu Hızır’ın bana ve tüm İzmir’e yalan söylediğini, oyun oynadığını hissettim. Ve Hızır’a karşı düşüncelerim 180 derece değişti. Bana göre Hızır artık, gözünü hırs bürümüş, kindar bir tiyatrocudur artık. Ve de tüm planlarını/taktiklerini belediyeye ait hatlı telefonla konuşup yalanacak kadar da saf bir tiyatrocu…
Sonuç olarak diyorum ki, ‘Allah Aziz Kocaoğlu’nu korumuş/kurtarmış. Bu operasyonun iyi tarafı Kocaoğlu’na karşı kurulan şer ittifaklarını gün yüzüne çıkarması. Kafayı Aziz Başkan’la bozmuş bir grup bürokratın, yine kafayı Aziz Başkan’la bozmuş birkaç gazeteciyle yaptığı şer ittifakı, emniyetin ‘tape’leriyle deşifre olmuştur.
En azından kimin ak kimin kara olduğu ortaya çıkmıştır. Hızır da o bürokrat da serbest kalmış olabilir. Görünüşte ortada suç unsuru da yok belki... Ama ortada kandırılmış bir kent var. Bu yemek yenmemiştir diye basın toplantıları düzenleyen, kamuoyunu yanıltan, sonra da bir dönem kader birliği ettiği insanların kuyusunu kazan bir genel sekreter var. Emniyet 'tapelerinde' bu açıkça görülüyor. O bürokratın 'Seni vuracağım, çık ortaya' SMS'si de bu süreçte yaşanılanları anlatmaya yetiyor aslında...

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 10 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Çuhadar bilgi sahibi olmadan söz sahibisiniz... 10 Mayıs 2011 Salı 10:55

siyasetin nasıl işlediğini bilen bilir bilmeyen bol keseden yorum yapar. Ersu Hızırı kim getirmiştir, büyükşehire kim kanalize etmiştir. zamanın genel başkanı Sayın Deniz Baykalın ısrarı ile getirilen ersu hızırın yaptığı hınzırlıktan neden aziz kocaoğlu sorumludur. bunun cevabını sayın sedat çuhadar versin. kendisininde taraf olduğu baykal ekibinin ürünüdür bu günki belediyenin hali...görmeyip çamur atanlar aziz beyin dürüstlüğünden şüphe edenler bilmeliki, akp lilerle bile sizden daha vefalıdır. onun dürstlüğüne zamanın büyükşehir adayı taha akyol bile kefil olmuş, kendisi bu yüzden belediyeyi belkide kaybetmiştir... şimdi size sormalı siz ne kadar dürüstsünüz bu yorumları yazarken...

Yorumu oyla      15      8  
Sedat Çuhadar 10 Mayıs 2011 Salı 10:43

Sayın Ümit Yaldız yazınızı , ‘Allah Aziz Kocaoğlu’nu korumuş/kurtarmış. Bu operasyonun iyi tarafı Kocaoğlu’na karşı kurulan şer ittifaklarını gün yüzüne çıkarması.diye bitirmişsiniz.Bence ALLAH İZMİR’i VE İZMİR HALKI’nı KORUMUŞ demek daha doğru olur.Tüm bu ihanet komplo olarak algılanan olaylara neden olan insanları o mevkiler görevlere getiren Sayın Aziz Kocaoğlu değimlidir.Liderlik ,yöneticilik vizyon ve ileriyi görmek ve ona göre davranmak değimlidir.operasyona neden olan olaylar da Ekibime sonuna kadar kefilim diyen de kendisi değimlidir.Bu ekibin kurucusu yöneticisi kendisi değimlidir.Bu nasıl bir ekip kurma ve yönetim oluşturma anlayışıdır ki ,seçtiği en yakın ekip çalışma arkadaşları ya arkasından komplo kuran veya gidip AKP listelerinden aday olurlar. Suçu kanıtlanmayan, kesinleşmeyen kimsenin masum olduğu ilkesinden yola çıkarsak, herkes ‘’DÜRÜST’’tür. Kimsenin bu konuda kendini sürekli olarak bu şekilde lanse etmesine veya çevresi tarafından lanse edilmesine ihtiyaç yoktur. Türk halkının, rahmetli eski Başbakanlarımızdan Sayın BÜLENT ECEVİT’ in DÜRÜSTLÜĞÜ konusunda kuşkusu yoktur. Ancak Sayın BÜLENT ECEVİT’ in Başbakan olduğu dönemlerde yapılan yolsuzlukları da unutmamıştır. Bundan dolayı liderlerin DÜRÜST olmaları; Yapılmışsa varsa yapılan tüm yanlışların muhatabı benim. Bizler ‘DÜRÜST insanlarız’ demek sorunu çözmeye yetmez. Sorumluluk sahibi olan liderler, başkanlar ileri de oluşabilecek her türlü sonucu görebilecek vizyona sahip olmalı ve ona göre hareket etmelidirler.

Yorumu oyla      17      6  
ahmet çiğdem 10 Mayıs 2011 Salı 09:33

eee izmimirliyi kocaoğlundan kim koruyacak

Yorumu oyla      14      12  
muhittin 10 Mayıs 2011 Salı 09:07

PEKİ SAYIN YALDIZ HEP BİRLİKTE YARGILAMADAN İDAM ETTİĞİNİZ BİROL SOYLU NE OLACAK BU AÇIKLAMALAR ONUN ONURUNU KURTARSADA ÖZÜR BORCUMUZ YOKMU

Yorumu oyla      29      8  
Özgür Han 10 Mayıs 2011 Salı 08:44

İnsanların bu kadar kötülükle bezenmiş olmasını , kendi çıkarlarına bu kadar yenik düşmesini anlamak mümkün değil. Tek dertleri ne Aziz Kocaoğlu, nede İzmir ...Bunların tek derdi kesilen muslukları. kendileri yedi içtiler belediyeyi dinine imanına kadar her şeyini kullandılar ki, şimdi Aziz başkan onları saf dışı bırakınca, onların ne olduğunu görünce belediyeden kovdu besbelli. Aziz başkan yiyicilere meydan vermez. Halk düşmanları...

Yorumu oyla      16      6  
erkan tek 10 Mayıs 2011 Salı 08:40

SAYIN SITKI KÜRÜME SAYIN EKREM BULGUNA SAYIN KEMAL KARATAŞA DİKKAT DİKKAT,,,OYUN ŞUDUR.MHP BARAJI AŞAMASIN...KILIÇDAROĞLU OY ALSIN REZİL OLMASIN LİDERLİĞİ TARTIŞILMASIN..AKP YE STEPNE OLSUN GELSİN AÇILIM GİTSİN SAÇILIMM....HÜRRİYET MİLLİYET VATAN BUNUN DERDİNDE....AHMET HAKAN YALÇIN DOĞAN DERYA SAZAK VBBBBB BU İŞİN HESABINDA.UYANIN BAYKALLA ÖNDERİ BİRLEŞTİRİN..

Yorumu oyla      15      6  
pelin 9 Mayıs 2011 Pazartesi 22:34

peki sayın yaldız, ersu hızır genel sekreterken harcadığı bürokratlar ne olacak... Aziz başkan yada bürokratları hızır gibi tiyatrocuya inanıp üzdüğü bürokratlar ne olacak...

Yorumu oyla      23      8  
Mustafa inci 9 Mayıs 2011 Pazartesi 22:12

Biz izmirde yasayan insanlar ummet degiliz. T.C nin saygin yurttaslariyiz. Olaylari takip ediyor, konusuyor vedusunuyoruz. Olaylarin olusumunu yaratanlar, birbirini tehdit edip olumle tehdit edenler yani isin musebbipleri disarida. Canla basla belediyenin ve izmirli lerin haklarini savunanlar iceride. Biliyoruzki sonu halkimiz icin iyi olacak. B.s.b. Baskanina ve icerideki ekibine guveniyoruz.

Yorumu oyla      29      11  
erda 9 Mayıs 2011 Pazartesi 21:50

Agaca değil ormana bakalım Ümit Bey öyle değil mi? 1-SGencel gazetecidir ve karşı tavır almış ve yolsuzlugu görmüşse üzerine gitmelidir.Ha tutum yanlış mıdır yanlıştır.Ama inanmadığı kişiye karşı onun yolsuzluklarını ortaya cıkarma konusunda arzusu anlaşılabilir. 2-Asıl mesele bence yolsuzluktur.Neymiş o verilecek belgeler beni İzmirli olarak bu ilgilendirir.Yoksa Azizin korunması umrumda değildir.Ben yemek masasına kadar gidilecek o belgeyi merka etmekteyim.Çünkü benim vergim benim param sözkonusudur. 3-O belge ne ise ben başlığı değiştiririm: Allah İZMİR'İ korumuş! derim...

Yorumu oyla      19      22  
göçmen 9 Mayıs 2011 Pazartesi 20:39

Aziz Başkan bu işi biliyor kardeşim. O kadar... Adam sinek ilacını sıkmış... En acilinden tahliyeleri bekliyoruz. Bu İZMİRLİ bunun hesabını fena sorar...

Yorumu oyla      30      11  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
İşte 'gülen' ilk fotoğrafı!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (9) 'Bizim radyo tiyatrolarımız vardı'
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bektaşi Devleti tartışmaları!
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Parti tabanı Özel’den kopuyor mu?
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
CHP ne yapmalı?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Neden toprak reformu yapılmalı?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Eril toplumda kıyamet alametleri...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İzmir’e kruvaziyer niye gelsin?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva