Ümit YALDIZ
Ağustos böceği ile karınca!
11 Ağustos 2011 Perşembe

Ne olacak bu CHP’nin hal-i pür melali kabilinden sorulara yanıt aramaya devam ederken, yaşanan süreçlerin tarihi, sosyolojik ve felsefi analizini de yapmak gerekiyor.  
Geçtiğimiz Salı akşamı Ege TV ekranlarındaydık.
Nedim Atilla, Gönül Soyoğul ve ben aynı soruya yanıt ararken televizyonun bahçesinden yaptığımız canlı yayında ‘Ağustos böcekleri’ de adeta bizimle düet yapıyordu. Bu koşullarda sürdürdüğümüz 90 dakikalık yayın boyunca yorulmadan/susmadan ‘cır cır’ öten böceklerle CHP’lileri özdeşleştirmek Soyoğul için zor olmadı. Sürekli konuşan, konuşan, konuşan CHP’lilere…
La Fontain’in meşhur masalına gönderme yaparak İzmir’i almak için sabırla çalışan AK Partilileri de ‘karınca’ya benzetmek, işten bile değildi tabi ki.
Dedik ki o programda, ‘CHP’nin bir yerel yönetim anlayışı yok mu? Gürsel Tekin gibi güçlü bir koltuk/makam sahibi bir yönetici kente gelip, CHP’li başkanların ayrı ayrı gazını almak yerine, “Oturun bakalım şu masanın etrafına… Partinin doğrusu, yerel yönetim anlayışı/çizgisi budur. Bu doğrultuda herkes kendine çeki düzen versin’ diyemedikçe bu kriz çözülmez’
Tekin ve Canalioğlu gibi partinin iki önemli koltuğunu işgal eden yöneticileri, Kocaoğlu’yla ayrı, isyancı başkanlarla ayrı toplantılarda buluşup nabza göre şerbet verip, kentten ayrılmıştı çünkü.
Bir de İzmir medyasına gazetecilik dersi vermeyi de ihmal etmemişlerdi. 
Ama sorunun özünden çok uzak oldukları ortadaydı. Peki, sorunun özü nedir ve nasıl çözülür? Onlar kabul etmese de biz bu soruya/soruna yanıt aramaya devam ettik, edeceğiz...
AK Parti’ye ‘genel iktidarı’ getiren şey, yereldeki tartışmasız başarısıdır. Ve bu başarının sırrı da CHP’dekinin aksine yönetim anlayışlarının merkezindeki ‘ben yerine biz’ anlayışıdır. AK Partililer baba ocağı Milli Nizam, Milli Selamet, Refah, Fazilet çizgisinden miras aldıkları bu anlayışla iktidarı ele geçirmiş, aynı anlayışı sürdürdükleri için de her seçimde güçlerine güç katarak büyümeye devam etmişlerdir.
Meseleyi somutlaştırmak için 1989 yerel seçimlerine gidelim.
Başbakan Erdoğan’ın Beyoğlu Belediye Başkan Adayı olarak siyaset sahnesine çıktığı o seçimde Erdal İnönü’nün SHP’si başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere 39’u il olmak üzere 652 noktada belediye başkanlığını kazanarak şov yapmıştı.
İstanbul, İzmir, Ankara, Kocaeli, Gaziantep, Antalya, Diyarbakır vs… Türkiye’nin 67 ilden müteşekkil olduğu o yıllarda bu başarı bugünkü AK Parti’nin başarısından farklı değildi. Sadece beş yıl sonra yapılan yerel seçimde ise SHP’nin elinde kalan il sayısı 6-7 civarındaydı.
İzmir, İstanbul ve Ankara gitmişti…
Aynı seçimde yani 1989’da AK Parti’yi içinden çıkaran Refah Partisi’nin İstanbul’da kazandığı tek ilçe Sultanbeyli’ydi…
O yıllarda yeni ilçe olmuş, daha çok köyü andıran, kente sonradan gelenlerin yerleştiği, tarikatların güdümündeki Sultanbeyli… Ve de birkaç küçük belde…
Ne mi oldu?
CHP’liler İSKİ skandalıyla, parti içi muhalefetle, koltuk kavgalarıyla boğuşurken Refah Partililer Sultanbeyli’yi ayağa kaldırdılar. Türkiye genelinde ellerinde bulunan tüm il, ilçe belediyelerinden aldıkları yardım/destekle Sultanbeyli tepeden tırnağa değişirken, bu değişim Refah Partili kadrolar tarafından İstanbul’un her noktasına anlatılıyor, başarı yayılıyordu.
SHP ya da yeni kurulmuş CHP’de siyaset yapanlar ‘ben’ çizgisini aşamazken meseleye ‘dava’ boyutuyla bakan Refah Partililer, ‘biz’ noktasından yaklaşıyordu.
1970’lerden itibaren bu değişmedi.
Yardımlaşma, birlik beraberlik…
O yüzden Erdoğan’ın en çok sevdiği şarkı, ‘Beraber yürüdük biz bu yollarda’dır.
Ve sadece kaldırım yapmakla da kalmadılar. En önemli adımları sosyal belediyecilikte oldu. Binlerce öğrenciye burs, yoksula sınırsız yardım.
Sosyal demokrat geçinen CHP’ye sosyal belediyecilik dersi veren bu anlayış, o kesimi CHP’nin elinden almakla kalmadı. İktidarlarının en büyük sigortası haline getirdiler yoksul kesimi. Ve hala AK Parti’nin hem yerelde hem genelde en büyük sigortası yoksul kesimdir.
*
Ben yerine biz anlayışı sonunda hem davalarını iktidara taşıdı hem de teker teker hepsinin kurtuluşu oldu. ‘Ben ve koltuğum ne olacak?’ diyen sosyal demokratlar da kalelerini teker teker teslim edip sonunda Batı sahiline sıkışan ‘sahil partisine’ döndürdüler Atatürk’ün partisini…  Ve aynı anlayışta ısrar ettikleri için bu gidişle o mevziyi de kaybedip, tarihe gömecekler CHP’yi…
İzmir’deki başkanlar krizinin özünde yatan da bu anlayıştır!
İlçe belediye başkanlarının temel sorunu yaklaşan yerel seçimde aday bile gösterilmeme korkusu, Kocaoğlu’nun sorunu da ‘yetkisini/koltuğunu’ paylaşma endişesidir. 
İzmir siyasetine Kocaoğlu-Yüksel yapısının kent siyasetinin patronajlığına soyunmasıyla ‘aday gösterilmeleri’ bile tehlikeye düşmüştür başkanların çünkü. Yaklaşan AK Parti tehlikesi (!) ilçe belediyelerine yönelik Büyükşehir’in yaklaşım sorunu bu isyanın haklı temele oturmasını sağlamıştır sadece.
Nerede 30-40 bin nüfuslu Sultanbeyli’den İstanbul’a oradan da Türkiye’ye uzanan AK Parti’nin anlayışı…
Nerede ‘Aynı bağın gülü’ olmalarına rağmen birbirlerine ancak dikenlerini gösteren İzmir’in CHP’li başkanları…
Ben yerine ‘biz’ diyerek Sultanbeyli’yi, Kemalpaşa’yı, Konya’yı önce ‘kurtarılmış bölgeye dönüştürüp’ sonra Türkiye’ye örnek gösteren anlayış sonunda Türkiye’nin tek hakimi oldu. Sabırla, metanetle beklediler iktidarı… Seçmen uzun süre direndi. Yerelde onlara, genelde başka partiye oy verdi yıllarca. ‘Yerelde iyiler’ dese de devletin idaresini onlara vermemek için taa 2002’ye kadar savaş verdi seçmen. 1999’u hatırlayın… DSP-MHP-ANAP koalisyonunu… Refah Partisi’nin oyu yüzde 15-16 seviyesinde. İstanbul, Ankara gibi dev kentlerin yönetimi onlarda olmasına rağmen…
Seçmenin direncini kıran 3 Kasım 2002 seçimleridir. Devleti yöneten partilerin başarısızlığı seçmene ‘pes’ dedirtmiş,  ‘yereldeki iyiliği, genele taşımıştır’ seçmen… Önümüzdeki Pazar günü 10. yaşını kutlayacak olan AK Parti’nin 9 yıllık iktidarının sırrı yerelden genele taşıdıkları ‘ben değil biz’ anlayışı olmuştur.
Davanın yani ‘biz’in iktidarı ‘beni’ yani o davaya hizmet edenleri de teker teker kurtarmıştır çünkü. Kimi müteahhit olmuş, kimi müsteşar, kimi başkan, kimi meclis üyesi… Zafer, savaşta payı olanlarla paylaşılmış, herkes ganimetten kendine düşeni almıştır. Ve bu paylaşım halen daha sürdüğü için AK Parti başarı çıtasını her seçimde biraz daha yükseltmektedir.
Buradan CHP’ye dönersek,
Genel başkandan delegeye kadar ekser çoğunluğun ‘Ben ve koltuğum ne olacak?’ sorusuna yanıt aradığı ortamda kalıcı başarıdan söz edilemez. Bu anlayışla hareket edildiği sürece de CHP’nin değil iktidara gelmesi, muhalefette kalması bile mucizelere bağlıdır. İzmir’deki krizi çözmek için kente gelen makam sahipleri önceliklerini yaklaşan kongreler hesabıyla taban tutmaya vermişlerse, partili meslektaşının başarısına katkı koymak şöyle dursun, başarısız olması için altını oyup, projelerine ‘takoz’ koyuyorlarsa CHP’li başkanlar, başarı ya da zafer onlar için ancak ‘Uzakta, Asya’da bir ülke olarak’ kalmaya mecburdur.
Ne diyor AK Parti İl Başkanı Ömer Cihat Akay?
‘İzmir bize, biz İzmir’e hazırız’. Haksız da sayılmaz hani… En büyük yardımı da teşkilatından değil CHP’lilerden alıyor Akay… Akay bunun farkında da CHP’liler değil. Koltuk hırsı hepsinin gözünü kör etmiş çünkü! Hal böyle olunca da hikaye/masal nasıl biter bilirsiniz. Bütün yaz cır cır öten Ağustos böceklerinin hayatta kalma konusunda karıncayla rekabeti mümkün müdür?

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 9 yorum var, 9 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen 1 yorum var.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
çözüm belli 12 Ağustos 2011 Cuma 12:34

ak partide olsaydı böyle 8 belediye isyan açamazdı.burası dağ başımı.konaktaki taşoronu istemeyen işçilerden ne farkları kaldı.hatta daha çok zarar verdiler.çevremde koyu chp li komşularım bile oy vermem dediğine göre,harbi harbi ak parti geliyor.bir arkadaşımız yazmıştı galiba isyanın başına liderlik yapan hasan karabağ ı chp den uzaklaştırmakta fayda var.hasan karabağın sevmiyeni çok.ne var laf üreteceklerine biraz çalışsalar.kendi mahalleleri temiz değilken başka ilçelerin mahallelerini temizlemeye gitmek,akıl işi değil.

Yorumu oyla      18      6  
12 Ağustos 2011 Cuma 11:28

evet ağustos böceğin ömrü kısadır galiba chp de siyaset yapanında siyaset ömrü kısa oluyor çünkü siyaseti siyaset için yapandeyilde kendi hırsının esiri olan siyasetçi yaparsa ancak bukadar olur

Yorumu oyla      18      6  
12 Ağustos 2011 Cuma 11:09

Evet aynen doğru akp de seçilmiyen başkan olsun veya eski vekil olsun hiçkimse partisince dışlanmıyor chp öyle deyil yok oluyorsun partiye yılarını veren milletvekiliği yapanların telefonlarına bile belediye başkanları çıkmıyor ya danışmasında ya sekreter bakıyor döneriz diyor yalan söylayip dönen olmuyor ama bunu unutmasınlar gün gelecek onlarında telefonuna çıkmıyanlar olacak herşey seçilene kadar siyaset yapılmaz,ama akp bir birini sahiplaniyor ömür kabak ve zekariya akçam başbakan danışmanlığını yapıyor hata dün basında zekariya akçamın adı büyük elçilik için geçiyordu

Yorumu oyla      18      6  
Deniz 12 Ağustos 2011 Cuma 09:40

Sayın Ümit Yaldız'ın analizi tek kelime ile harika ve yerinde, ben İzmirli ve sosyal demokrat olarak olayları,olanları hayret ve dehşetle izliyorum, atı alan çoktan Üsküdarı geçmiş birileri hala şovda, hala koltuk kavgasında, hala kişisel çıkarlarda,hala ben, ben, ben anlayışı için koşuşturan CHP li yöneticiler işte sizin durum analiziniz....eğer böyle giderse Ağustos böceği açlıktan ölmeye mahküm...

Yorumu oyla      16      10  
12 Ağustos 2011 Cuma 08:10

AKparti neden başarılı olduğunu herkes biliyor çükü örgütsel çalışıyor chp örgütsel çalışmıyor. chp kavgada örgütsel çalışıyor bakın seçimlerin üzerinde iki ay geçti hep kavga kavga akp proje üretiyor onlar kavga gerçi chp de yılardır herzaman kavga vardır ta 90 sanlı yılardan gelen yalnış ekipleme va kavga devam ediyor ve böylede gidecek çünkü kavgayla başlanan birşey kavgayla devam eder birde adı sosyal demokrasi olmazmı ya kavganın adı ne zaman sosyal demokrasi oluyor her evede kavga olur normaldır demek kadar yalnış bir politika olurmu kavga olduğu zaman ogün bütün günü hata bütün hafta o sıtresle yaşıyor olmaktan ne yapacağını şaşırıyor insan bununla ılk kendinizi sonrada çevrenizi kandırıyorsunuz

Yorumu oyla      17      7  
kalanc 11 Ağustos 2011 Perşembe 23:13

bence unutulan veya gözardı edilmeye çalışılan bir nokta var gibi ...İZMİR de chp ye verilen oylar ;Bağımsızlığa,özgürlüğe ve çağdaş yaşama verilen oylardır.İZMİR linin kendini ifade şeklidir yani.İstanbula,ankaraya,diyarbakıra,vana,muşa,urfaya tepkisidir.Türkiye'nin 80 ili teslimiyeti kabul etse bile,izmir yobazlığa,gericiliğe asla teslim olmaz.Bu onun geçmişinden gelme bir direnç şeklidir.T.C tarihinde ikinci bir KUBİLAY,ikinci bir HASAN TAHSİN yoktur.ama şartlar zorladığında kurtarıcılarda tarihteki yerlerini alırlar..Kısacası bu işler propaganda ve ajitasyonla olacak işler değil.Yerel yönetimlerin başarılı veya başarısız olmasıyla ilgili bir şey de değildir.Öyle olacak olsaydı metro çalışmalarının yoğun olduğu bölgelerden çıkan %85 lik oyu nasıl açıklayabilirsiniz..Elbette yerel yönetimler kentte yaşayanların yaşamlarını kolaylaştıracak her türlü çalışmayı bütçeleri elverdiği ölçüde yerine getirecekler ve getiriyorlarda.ama İZMİR in yerel seçim bile olsa tercihi daima özgürlükten,çağdaşlıktan,medeni bir sosyal yaşamın devamından yana olacaktır. İZMİR in sosyal,ekonomik ve siyasi yaşamı açısından belirleyici esas unsurun cumhuriyeti korumak adına siyasi tercihi her zaman belirleyici olmuştur.yazınız dada belirttiğiniz gibi erbakanla başlayıp bugün devam ettirilen siyasi gericiliğin İzmiri teslim alma çabalarının başarılı olması hiç mümkün görünmüyor.

Yorumu oyla      19      13  
eren 11 Ağustos 2011 Perşembe 20:03

Analiz o kadar net ve yerinde; yeter ki ders alan olsun.

Yorumu oyla      18      9  
doğrucu davut 11 Ağustos 2011 Perşembe 18:54

kişisel olarak ben chp nin misyonunu doldurduğunu ve solda gerçek sosyal demokrat bir parti kurulması gerektiğini düşünüyorum.dedikoduyu çok seviyorlar.birde dostluk değerleri bir hayli incelmiş.kimse kimseye güvenmiyor.başta bütün sosyal söylemler dillerine vurur.geldiklerindede tam bir faşist yönetim sergilerler.bunu aklıselim her kez bilir.o yüzden hep örterler sorunları.sonrada yaraya döner.yıllarca toparlanamayıp anılarını anlatırlar.işte rakı muhabbetine bir meze daha.

Yorumu oyla      20      7  
demet 11 Ağustos 2011 Perşembe 18:15

ümit bey adamlar bagıra bagıra ön secim olacak diyorlar baskanlarise hala koltugunun pesinde..bu kadar yaygara yapmalarının sebebide bu.bir izmirli olarak bu atama memur belediye baskanlarının hiç birini bu koltuklarda görmek istemiyorum kentsel sorunları bir tarafa bırakmış kendi siyasi geleceklerini ve rantlarını düşünüyorlar.sizde nasılsa önder sav yok birazda akp ye yönelin belkide yeni bir dede kendinize bulursunuzda belki siyasi yasamınız yeşillenir çünkü size artık chp de siyaset yaptırmazlar saygılar...

Yorumu oyla      22      7  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (9) 'Bizim radyo tiyatrolarımız vardı'
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bektaşi Devleti tartışmaları!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
‘Erkekler bastığım kaldırımı öperdi!’
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Parti tabanı Özel’den kopuyor mu?
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
CHP ne yapmalı?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Neden toprak reformu yapılmalı?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Eril toplumda kıyamet alametleri...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İzmir’e kruvaziyer niye gelsin?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva