Kültürpark diğer adıyla ‘İzmir Fuarı’ yeni yüzü ve tasarımı ile görücüye çıktı. Prof. Dr. İlhan Tekeli başkanlığındaki danışma kurulu binlerce öneriyi mimarlar, şehir ve bölge planlamacılarının da katkıları ile harmanladı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu yeni proje ile bizzat ilgilendi, bürokratlarla birlikte günlerce çalıştı. Sonunda kimilerini mutlu eden, kimilerin ‘şu da olsaydı iyi olurdu’ dediği gerçekten Kültürpark’ın yılarlardır süregelen gelenek ve göreneklerine uygun, yeşili bol, yapılaşması az, çok daha fazla kişiye hitap edebilmeyi amaçlayan bir proje ortaya çıktı. Bundan sonrası bölge SİT alanı olduğu için koruma kuruluna kalıyor. Yeni projenin ne zaman onaylanacağını hep birlikte göreceğiz.

İzmir yangınından sonra şehri toparlamak için çalışmalar yapan eski Belediye Başkanı Dr. Behçet Uz’un 1936’da kurduğu Kültürpark’ta yediden yetmişe herkesin anılarının olduğu bir gerçek... Tabi ki doğal olarak herkes kendi zevkine ve bakış açısına göre durum değerlendirmesi yaparak taleplerde bulunuyor. Burada Kocaoğlu’nun, “Herkesin istediğini yapsak bir tane ağaç kalmaz, her yer yapılaşmaya açılır” sözü de gerçekten iyi okunması gerekiyor. Bizim aslında meseleyi konunun uzmanlarına bırakmamız gerekiyor. Zaten çok da fazla hareket yapmak bölgenin tarihsel ve kültürel özelliği nedeniyle mümkün değil. O yüzden ‘orada kötü şeyler olur mu?’ diye düşünmeye de gerek yok.

Yeni projede dikkat çeken birçok değişiklik var. Bana göre en önemlisi bölgede yeşil alanların arttırılması ve yeni fonksiyonlar yüklenerek Kültürpark’ın adına yakışın bir kültür, sanat merkezi haline dönüştürülerek 24 saat yaşayan bir yer durumuna getirilmesi kararıdır. Tabi ki en çok eleştirilen konuların bir tanesi de duvarlarıydı. Yeni projede duvarları kaldırmak yerine giriş kapısı sayısının arttırılması kararı alınmış. Zaten bu konuda Kocaoğlu projenin basın kuruluşlarına tanıtım toplantısında, “Ben yıkmaya değil, yapmaya geldim. Şimdiye kadar da görevde olduğum 12 yıl hiç yıkmadım. Benden sonra kim gelecekse o yıksın. Zaten 13 yıl daha buradayım” dedi.Tabi bu sözler gülüşmelere neden oldu.

Kültürpark’ta henüz netleşmeyen konulardan birisi de ticari aktivite merkezlerinin durumu. Belediye şirketleri dışında özel şirketlerin kimisi düğün salonu işletirken kimisi lunaparkı, başka birisi de herhangi bir kafe ya da restoranın alt kiracısı durumunda çalışıyor. Oldukça karmaşık bir yapı var. Bu konuda da başkan “gereken yapılacaktır” diyerek kısa ve öz konuşmayı tercih etti. Başkanın 2014 yılı seçim beyannamesinde yer alan teleferik projesi de bu projede görünmüyor. Kültürpark-Kadifekale arasında çalışması planlanan teleferik projesi şimdilik askıya alınmış gibi. Muhtemelen önce yeni projenin hayata geçirilmesi daha sonra da entegre olarak teleferiğin başka formüllerle yapılması düşünülüyor.

Gelelim İzmir fuarcılığına… İzmir denilince akla ilk gelenlerden birisi olan fuarlar hep zaten ilklerin görüldüğü yer-mekan olmuş. Büyükşehir’in 400 milyon TL harcayarak Gaziemir’de yaptığı İzmir Fuar’da ihtisas fuarları ise sürüyor. Genel olarak enternasyonal fuar ile kitap fuarı gibi çok büyük kitlelerin geldiği fuar organizasyonlarının Kültürpark’ta bırakılması düşünülüyor. Bu arada bu yıl yapılacak enternasyonal fuarının konusu ise inovasyon... Yeni fikirleri ürün, metot veya hizmet gibi değer yaratan işlere dönüştürme süreci olan inovasyon kavramı, yeniden-yeni yüzle görücüye çıkacak olan Kültürpark’ta hayata geçecek. Bu yenilikçi vizyon aynı zamanda bundan sonra İzmir fuarcılığının dönüm noktasını gösteriyor. Çünkü fuarlar artık yeni şeylerin üretildiği ya da sergilendiği yer olmaktan çıkmış adeta panayır, pazar yeri,  seyyar açık hava dükkanlarına dönüşmüştü. Umarım bu yenilikçi vizyon eleştirilerin bundan sonra sona ermesini sağlar. Ve varılmak istenen nokta bu kentte yaşayan öncelikle bizlerin de katkıları ile gerçekleşir.