8 gün önce Afyon'da şehit olan 25 Askerden sadece 19'unun kimlikleri DNA testi ile belirlenebildi. Diğer 6 Askerin kimliklerinin de sonradan belirlendiği açıklandı.
Şehitlerin 'Vücut bütünlüğü' olmaması nedeniyle, yani evlatlarımız paramparça olduğu için, cenazelerin lehimlenerek kapatılmış tabutlar içinde defnedilmesine karar verilmiş. Kendisine emanet edilmiş çocuklarımızın dirilerine sahip çıkamayan, onları koruyamayan bir yönetim; Başbakanıyla, Genelkurmay Başkanıyla evlatlarımızın cesetlerinin 'Vücut bütünlüğünü' de sağlayamadı. Elleriyle çocuklarını getirip teslim eden ana-babalara lehimlenmiş, açılamayan tabutlar içinde evlatları verilecek !...
Olayın nasıl gerçekleştiği henüz aydınlanamadı.
CHP Genel Başkanı 'bu olay %99,5 suikasttır' dedi.
Başbakan Erdoğan;
'Nereden biliyorsun, kiminle konuştun, çık açıkla' diye sordu.
Erdoğan yurt dışı gezisi sırasında; 'Meraklı bir erin, el bombasını kurcalarken' patlamaya neden olduğunu açıkladı !...
Fakat kimse Erdoğan'a,
'Nereden biliyorsun, kiminle konuştun, çık açıkla' diyemedi…
Kendisi Başbakan ya, her şeyi bilir ve onun lafının üstüne laf söylenmez.
Tıpkı Faşo Ağa gibi…
AKP İktidarıyla beraber, Türk İdare ve Bürokrasi hayatı 'nefesi güçlü' ,
'İlmi derin' , 'Cebi dolu' ,'Ulema' sayılabilecek çok sayıda mübarek(!) insana kavuştu. Sırtını bir tarikata dayamayan, cemaatten el almayan hiç kimse
Vali-Müsteşar-Genel Müdür-Yüksek Hakimlik gibi makamlara gelemedi.
Ama aksini yapanlar, en önemli makamları kaptılar. Doğal olarak da önlerine gelen her meseleye 'Beni buraya getiren hocaefendi nasıl düşünür' diye bakmaya başladılar…
Afyon'a atanan Vali İrfan Balkanlıoğlu bu grubun önemli bir örneğidir. Başbakan bunları atayabilir ama yerinden kolay-kolay alamaz. Vali'nin ağabeyi 'Abdülmetin Hoca' adıyla tanınan Metin Balkanlıoğlu, İsmailağa Cemaatinin
iki numaralı adamıdır. Cemaatin 700 Milyar lirasını batırdığı ileri sürülen 'Sauna çetesi lideri Kasım Zengin'i yargılayıp ölümle tehdit ettiği iddiasıyla soruşturma geçirmişti. Oğlu Halil Balkanlıoğlu da bir süre önce tabanca ile vurularak öldürülmüş ve olay cemaat tarafından gizli tutulmuştur…
Üstteki paragraf 7 satır. Fakat içindekiler 7 cilt kitap olur. Paragrafta Devlet var, Hükümet var, Vali var, tarikat var, gariban Müslümanlardan dolandırılan milyar liralar var, torpil var, Anayasa'nın Laiklik ilkesinin paspas yapılması var, çeteler var, özel yargılama var, tarikat mahkemeleri var, cinayetler var. Var oğlu var.
Ne yok? Demokrasi yok, Adalet yok, Şeffaflık yok, İnsan Haklarına saygı yok,
en önemlisi Allah korkusu yok…
Erdoğan, tarikat ve cemaat kökenli Vali'lerini toplasın, onlara Afyon'daki patlamanın sebebini sorsun. Valilerde kendilerini o makamlara getiren tarikat ve cemaatlerin 'Ulema'larına sorsunlar ve cevabı Başbakan Erdoğan'la paylaşsınlar.
Şu soruyu da biz soralım, Erdoğan cevaplasın;
'Vali mi tarikattan çıkar, tarikat mı Vali'den çıkar…'
SOYUNU BELLİ EDİYOR
AKP'nin yeni oğlanı, soyunu sevdiğimin Soylu Süleyman gene konuşmuş.
Elini öpmek için kırk tane aracı koyduğu, babasının kendisine ismini verdiği
9. Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel'e hakarete yeltenmiş.
İnsan parti değiştirebilir, bu normal karşılanabilir. Fakat parti değiştirenlerin içinde şimdiye kadar kendi geçmişini bu kişi kadar karalayan, yerden yere vuran bir dönme görülmemiştir. Bunu da gördük.
Bundan iki sene önce bu oğlana 'Tayyip'in Ajanı' dediğim için beni mahkemeye vermişti. Bu çocuk, Tayyip'in Ajanlığından, Tayyip'in Uşaklığına terfi etmenin verdiği heyecanla ağzından çıkanı bilmiyor.
'İçimde Demirel'den bir şey yok' demiş. Babasının ve kendisinin kursaklarında Demirel ve arkadaşlarının ekmekleri hala durur. Kıç..daki donu bile parti parasıyla alan bu kişiden, 86 yaşındaki bir Cumhurbaşkanına hakarete yeltenmesini çok garipsemedim, soyunun gereğini yapıyor.
Benim bildiğim Erdoğan 'zeki' adamdır. Kendi geçmişine ihanet eden adamın, bulduğu ilk fırsatta ona da ihanet edeceğini iyi bilir. Bu tipleri kullanır, sonra atar…
Not: Demokrat Partinin Genel Başkanı ve Yöneticileri; Siz ne işe yararsınız, ağzınız mı bantlı?
Yoksa sizde Tansu Çiller-Mehmet Ağar- Soylu Süleyman gibi Tayyip abinizin kucağına mı gideceksiniz? Okyanus ötesini savunmasını biliyorsunuz da, sıra Demirel'e gelince mi diliniz tutuluyor?
Niçin oturuyorsunuz orada? Utanın biraz…