EGEDESONSÖZ- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, SonSöz TV’de yayınlanan programda Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularına yanıt verdi.

Programın gündeminde İzmir Körfezi’ndeki kirlilik sorunu vardı. İzmir Körfezi’nde meydana gelen toplu balık ölümleri ve koku sorunu sonrası alınacak önlemler konusunda merkezi hükümet ve yerel yönetim arasında tartışmalar yaşanmıştı.

Başkan Tugay'dan AK Partili Dağ'a 'meydan' yanıtı: Konak'ı bırakın, çevre yolunu yapın! Başkan Tugay'dan AK Partili Dağ'a 'meydan' yanıtı: Konak'ı bırakın, çevre yolunu yapın!

Başkan Tugay programda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na üzerine düşeni yapması konusunda çağrıda bulundu. Tugay ayrıca körfeze akan derelere atık bırakan fabrikaların denetimi konusunda bakanlıktan yetki talep ettiklerini de dile getirdi.

“Göztepe ile aramı bozmaya çalışıyorlar” dedi, ekledi: Arkada siyasi el-kol var! “Göztepe ile aramı bozmaya çalışıyorlar” dedi, ekledi: Arkada siyasi el-kol var!

Başkan Tugay'dan AK Partili Dağ'a 'meydan' yanıtı: Konak'ı bırakın, çevre yolunu yapın! Başkan Tugay'dan AK Partili Dağ'a 'meydan' yanıtı: Konak'ı bırakın, çevre yolunu yapın!

BİZİM DÖNEMİMİZDE KİRLİLİK ARTMAYACAK, AZALACAĞINI GÖRECEĞİZ
Tugay açıklamasında, “Türkiye’de siyaset polemikler ve popülist söylemler üzerine gidiyor. Bir konu olduğunda, problem olduğunda gündeme gelen konu alabildiğince istismar ediliyor. Hep dediğim şey şu; körfezde Ağustos ayında yaşadığımız alg patlaması, balık ölümleri ve koku ile bir kriz oluştu. Ondan 6 ay öncesine de 10 yıl öncesine 20 yıl öncesine de gitseniz körfez kirliydi. Hava sıcaklığı ve kuraklık bu yıl uzun sürdü. Deniz suyu sıcaklığı 30 dereceye yaklaştı, orman yangını ve bundan kaynaklanan küllerin denize dökülmesi söz konusu oldu. Anladık ki bu problemi tetikledi. İlk kez yaşayınca neden olduğunu anlamadık. Hepimiz kirliliğe odaklandık. Kirliliğe bakınca her sene artan bir oran gördük. Bizim dönemimizde ne olduğunu 1 senelik takiple göreceğiz. Bizim dönemimizde kirlilik artmayacak, azalacağını göreceğiz. Bunu yapılan incelemelerde göreceğiz. Biz denizi kirletmiyoruz. Denize ne kanalizasyon ne başka atık atma konusunda büyükşehir tolerans göstermiyor. Ancak tüm kontrol bizim elimizde değil. Bu olayda en azından Ulaştırma ile Çevre ve Şehircilik Bakanlıklarının sorumlulukları var. Ulaştırmanın liman ve tersane ile ilgili sorumluluğu var, Çevre Şehircilik Bakanlığı da kirlenmeye neden olan tüm faktörlerden sorumlu. Belediyenin denetim yetkisinde olmayan ancak kirliliğe neden olan bazı faktörlerle ilgili olarak Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın daha iyi müdahale etmesi ve kontrollerin yapılması lazım” dedi.

Tugay ‘şehir merkezi araçtan arınmalı’ dedi: Trafikte saat kısıtlamaları yapılabilir! Tugay ‘şehir merkezi araçtan arınmalı’ dedi: Trafikte saat kısıtlamaları yapılabilir!

SANAYİLERE KESİLEN CEZA GÖRDÜNÜZ MÜ?
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan körfeze akan derelerde denetim noktasında yetki istediklerini söyleyen Başkan Tugay, “Çevre Şehircilik belediye ile uğraşıyor. Belediye ile uğraşmayın, belediye ile ilgili bir problem yok, asıl problem başka yerlerde. Gemilerden kaynaklı kirliliği gösteriyoruz, kafalarını çeviriyorlar, görmezden geliyorlar. Sanayilerden kaynaklı kirliliği gösteriyoruz, kafalarını çeviriyorlar. Siz sanayilere kesilen ceza gördünüz mü? Bunun denetlenmesi lazım. Kaçak deşarj olup olmadığının denetlenmesi lazım. Biz belediye olarak yetki istedik. Kaçak deşarj yapan her türlü işletmeler için bunları söylüyorum. Körfeze yakın olmayıp derelerin çok gerisinden bunları dökenler de var. Bakanlığın bunları takip edip yakalaması lazım. Gediz Nehri'nin kirliliği körfezi kesinlikle etkiliyor. Belediyelere verilmesi lazım yetkinin. Gediz Nehri, Murat Dağı’ndan itibaren körfeze döküldüğü yere kadar çok şehirden geçiyor ve ciddi bir atık durumu var. Bunlar körfezin ağzına dökülüyor ve oradan körfeze akıyor” ifadelerini kullandı.

ÇEVRE SORUNUNU BU ŞEKİLDE SUİSTİMAL ETMESİNE ÜZÜLDÜM
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un meclis komisyonunda İzmir Körfezi’nden getirilen kirli suyu ekranlara göstermesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni hedef almasını yorumlayan Tugay, “İzmir adına üzüldüm. Bu ülkenin bakanının çevre sorununu bu şekilde suistimal etmesine üzüldüm. Bu vicdanen hoş karşılayabileceğimiz bir şey değil. Siyasi bir polemiğe dönüştürülmesi çok ayıp. Marmara Denizi’nde ciddi bir müsilaj sorunu var. Sanırım Tekirdağ Milletvekilimiz Ergene Çayı’nın suyunu götürmüş meclise ve sayın bakana bunu devirmiş. Oradan CHP’li belediye yada İzmir Büyükşehir sorumlu? Bu ülkenin pek çok yerinde çevre sorunu var. Bu da onlardan biri sadece. Bu ne 6 ayda ne 16 yılda ne de 20-30 yılda olmuş bir şey. Bu 50-60 yıldır birikmiş ve bu hale gelmiş problem. Bunu siyasallaştırıp CHP’li belediyenin suçu demek gerçeklikten kopmaktır. İnsanları kandırmaya çalışmak ve yanlış yönlendirmeye çalışmak ve böylesine önemli sorunları siyasi polemik yapmak ve algı yaratmak sorununun çözümüne katkı sağlamadığı gibi ülkemizi iyi noktaya götürmez” ifadelerini kullandı.

ÖYLE BİR CUMHURBAŞKANI OLSUN Kİ TARAFSIZ BAKSIN HER ŞEYE, ADİL BAKSIN VE PROBLEMLERİ DİNLEYİP ÇÖZÜM İÇİN BAKSIN
Süreç devam ederken sarf ettiği “Belli ki İzmir'in AK Partili siyasetçileri Sayın Cumhurbaşkanı’na bizim Körfez ile ilgili yaptığımız çalışmalardan bahsetmiyor. Cumhurbaşkanı’na doğru bilgi versinler. Yoksa ben mektup yazacağım, kendisine anlatacağım” sözlerinin hatırlatılması üzerine Tugay, “Normalde insan şunu istiyor; ülkemizin başında öyle bir cumhurbaşkanı olsun ki tarafsız baksın her şeye, adil baksın ve problemleri dinleyip çözüm için baksın. Böyle bir cumhurbaşkanına mektup yazılabilir ancak tek yanlı, bizleri suçlayan, adil davranmayan, insanlara doğru olmayan şeyleri söyleyenlere mektup yazmak doğru değil. Ben bunu isterim ancak şu an içimden gelmiyor” şeklinde konuştu.

BAKANLIKLARDAN RANDEVU ALMADIM
Körfez temizliği konusunda bakanlık düzeyinde randevu talebinin olup olmadığının sorulması üzerine Tugay, “Şu ana kadar benim randevu talebim olmadı. Bakanlıklarla, merkezi hükümet ile İzmir’e hizmet anlamında olumlu çalışmalar yapalım diye düşünüyordum. Ancak Çevre, Şehircilik Bakanı ile gidip görüştüğümüz ve açık yüreklilik ile her şeyi söylemiş olmamıza rağmen sonrasında bu konu için bir pozisyon aldı. Bakanın sadece İzmir’i ve bizi karalamaya yönelik söylemleri ve tutumları, Hazine ve Maliye bakanlıklarından kredi onaylanması talebimize rağmen hiçbir talebimizin onaylanmaması, Ulaştırma Bakanlığı ile özellikle İZBAN konusunda çözüme gidelim diye düşündüğümüz konuda kendilerinin randevu vermeyişi söz konusu” dedi.