Tarzan niçin 'Aaaaaaaaaahhaaa' diye bağırır?
Sarmaşık dallarına tutunup daldan dala atlarken sevgilisi Ceyn, Tarzan'ın beline sarılır ve beraberce ağaçtan ağaca uçarlar. Yine bir uçuşta Ceyn'in elleri kayar ve tam düşeceği sırada, Tarzan'ın en hassas yerinden yakalar. Tarzan acıdan öyle bir bağırır ki, ormanda yaşayan vahşi hayvanların hepsinin ödü b.kuna karışır.
O günden sonra, ne zaman ki Tarzan'ın bağırması duyulur, Tarzan'ın zor durumda olduğu anlaşılır.
Sarmaşık dallarına tutunup daldan dala atlarken sevgilisi Ceyn, Tarzan'ın beline sarılır ve beraberce ağaçtan ağaca uçarlar. Yine bir uçuşta Ceyn'in elleri kayar ve tam düşeceği sırada, Tarzan'ın en hassas yerinden yakalar. Tarzan acıdan öyle bir bağırır ki, ormanda yaşayan vahşi hayvanların hepsinin ödü b.kuna karışır.
O günden sonra, ne zaman ki Tarzan'ın bağırması duyulur, Tarzan'ın zor durumda olduğu anlaşılır.
Türkiyeli-Milliyetsiz Eşbaşkan Salı günü AKP Grup Toplantısında bağırıyordu;
'Aaaaah CHP'li kardeşlerim, aaaah MHP'ye oy veren kardeşlerim, aaaah ah.'
Nasıl bağırmasın ki? Tarzan çok zorda;
Sağlıkta reform yaptık dedi, duvara tosladı. Sağlıkta her şey 'katkı payı' adıyla eskiden daha pahalı hale geldi. Kanser ilaçları karaborsa, ara ki bulasın. Doktorlar ve sağlık çalışanları mutsuz. Hastane koridorları dopdolu, insanlar üst üste. MR- Ultrason-Röntgen çektirebilmek bir mesele.
Cemaat-Tarikat Hastanelerine yapılan torpilleri Mısır'daki sağır sultan bile duydu.
'Aaaaah CHP'li kardeşlerim, aaaah MHP'ye oy veren kardeşlerim, aaaah ah.'
Nasıl bağırmasın ki? Tarzan çok zorda;
Sağlıkta reform yaptık dedi, duvara tosladı. Sağlıkta her şey 'katkı payı' adıyla eskiden daha pahalı hale geldi. Kanser ilaçları karaborsa, ara ki bulasın. Doktorlar ve sağlık çalışanları mutsuz. Hastane koridorları dopdolu, insanlar üst üste. MR- Ultrason-Röntgen çektirebilmek bir mesele.
Cemaat-Tarikat Hastanelerine yapılan torpilleri Mısır'daki sağır sultan bile duydu.
Dış Politikada, Amerika'dan başka hatırımızı soran yok. Onların Dışişleri Bakanı da nedense hep anamızı soruyor, hiç babamızı sorduğu yok!
Emeklinin-Çiftçinin-Köylünün-İşçinin durumunu görmemek için kör olmak lazım.
Sanayici yatırım yapamaz halde, işsizlik rakamları sürekli artıyor. Her 5 gençten
2'si işsiz.
2'si işsiz.
Ekonomi bıçak sırtında, sıcak para ve uluslararası tefeciler, Eşbaşkan'ın en hatırlı dostları arasındalar. Türkiye'ye bir girdiler, kanımızı tamamen kurutuncaya kadar bırakmayacaklar.
Tüm bunların üstüne Cani Öcalan ve BDPKK ile yaşanan 'Ampul-Kandil' aşkı, Eşbaşkanı çok yıprattı. Öcalan, Eşbaşkanı 'Kürtçülük Kuyusuna' çektikçe çekiyor. 'Türkler, Ermenilere soykırım yaptı' diyen sapkınlar, şeriatçılar- Kürtçülerden ve dolgu malzemelerinden oluşan bir takım adamlara
'Akil İnsanlar' dediler. Bu sepetler her gittikleri yerden kovalanıyorlar.
Bakmayın siz Eşbaşkan'ın afra-tafrasına. AKP de için-için kaynıyor.
AKP Milletvekilleri içinde 'Türk Milleti' , 'Türk Devleti' , 'Atatürk' demekten utanmayan, Türk Bayrağı yasaklanırken PKK paçavralarının serbestçe dolaşmasından içleri kan ağlayan çok sayıda vatan evladı var. Onlar da hesap soracakları günü bekliyorlar.
'Akil İnsanlar' dediler. Bu sepetler her gittikleri yerden kovalanıyorlar.
Bakmayın siz Eşbaşkan'ın afra-tafrasına. AKP de için-için kaynıyor.
AKP Milletvekilleri içinde 'Türk Milleti' , 'Türk Devleti' , 'Atatürk' demekten utanmayan, Türk Bayrağı yasaklanırken PKK paçavralarının serbestçe dolaşmasından içleri kan ağlayan çok sayıda vatan evladı var. Onlar da hesap soracakları günü bekliyorlar.
Bir taraftan da hastalık var. Her gün bir sürü ilaç içmek ve makineye bağlı tedaviye devam etmek zorunda. 'Kardeşim' dediği sinsinin Çankaya dolaylarından çelme takma gayreti de cabası.
Eşbaşkan bağırıyor;
'Ey Bahçeli, sen IMF'ye 23,5 Milyar Dolar borç bıraktın, ben ödedim. Önümüzdeki ay son kalan 400 Milyonu da ödedim mi, veleddalin amin. Sen bana Merkez Bankasında 27,5 Milyar Dolar bıraktın, ben şimdi 130 Milyar Dolara çıkardım. Aaaaahaah, aah hangisi milliyetçilik?'
'Ey Bahçeli, sen IMF'ye 23,5 Milyar Dolar borç bıraktın, ben ödedim. Önümüzdeki ay son kalan 400 Milyonu da ödedim mi, veleddalin amin. Sen bana Merkez Bankasında 27,5 Milyar Dolar bıraktın, ben şimdi 130 Milyar Dolara çıkardım. Aaaaahaah, aah hangisi milliyetçilik?'
Hayda, al bir kaya nerene dayarsan daya. Türkiyeli Eşbaşkan'a göre borç yapmak hainlik, borç ödemek ise milliyetçilik, öyle mi?
Türkiyeli Eşbaşkan bu paraları 'sucuk satıcılığı' yaparken biriktirdiği kendi parasıyla ödemediğine göre, kendisine bir rakam da ben vereyim.
Bakalım kim milliyetçi kim hain, beraberce görelim.
Bakalım kim milliyetçi kim hain, beraberce görelim.
Bahçeli'nin de içinde bulunduğu hükümet, Erdoğan'a 2002 yılında Türkiye'nin iç-dış borç stoku olarak TL cinsinden tam tamına 257 Milyar Lira borç bıraktı.
Erdoğan 10 senede, Cumhuriyet boyunca yapılan eserleri sattığı gibi, bu borcun üzerine 316 Milyar Lira devlet adına, 226 Milyar Lira da Özel Sektör adına ekledi. Yani 257 aldı, üstüne 542 daha ekledi.
Gördünüz mü milliyetçiyi?
Erdoğan 10 senede, Cumhuriyet boyunca yapılan eserleri sattığı gibi, bu borcun üzerine 316 Milyar Lira devlet adına, 226 Milyar Lira da Özel Sektör adına ekledi. Yani 257 aldı, üstüne 542 daha ekledi.
Gördünüz mü milliyetçiyi?
Sözün özü değerli okurlar;
Türkiyeli Eşbaşkan gerçekten çok zor durumda. Fakat bunlar onun iyi günleridir.
Siyasetçiler şu gerçeği hiç unutmamalıdırlar. Siyasetçiler, Türk Milletinden aldıkları vekaletle, Türk Milletinin işini yapmaktadırlar. Görevleri sona erip, vekaleti millete yani sahibine iade ettikleri an, hesap vereceklerdir.
Bu hesabı vermekten kimse kaçamaz.
Türkiyeliyi esas zor durumda bırakacak olan olay budur. Yakında göreceğiz.
Türkiyeli Eşbaşkan gerçekten çok zor durumda. Fakat bunlar onun iyi günleridir.
Siyasetçiler şu gerçeği hiç unutmamalıdırlar. Siyasetçiler, Türk Milletinden aldıkları vekaletle, Türk Milletinin işini yapmaktadırlar. Görevleri sona erip, vekaleti millete yani sahibine iade ettikleri an, hesap vereceklerdir.
Bu hesabı vermekten kimse kaçamaz.
Türkiyeliyi esas zor durumda bırakacak olan olay budur. Yakında göreceğiz.
Not: Türk Milletine düşman olan ve hukuksal hiçbir dayanağı olmayan 63 kişilik heyete, devletin araçlarını-memurlarını kullandıran, bunların Polisimize fırça atmasına izin veren, otel ve yemek-içki paralarını ödeyen Valiler ve Devlet görevlilerinden, yaptıkları bu kanunsuz işlem ve harcamaların hesabı mutlaka sorulacaktır. Herkes adımını ona göre atsın. Demedi demeyin.