Bugün Pazar…

Hiç bitmeyen sevgi ve saygıyla...
Atatürk'ü bu köşede anma ve hatırlama günü...
Bir kez daha...
Az bilinen yaşanmış bir öyküyü paylaşalım...
Bunu yaparken de...

Ulu Önder'den anıları bir araya getiren…

'Atamız Atatürk…' kitabının yazarı Hadi Besleyici'yi…

Saygıyla analım...

***

1935'li yılların ortaları…

İtalya Krallığı, ikinci kez Etiyopya İmparatorluğu'na saldırmıştı…

Dünya bu kanlı olaya…

Anında bir ad koymuş…

'İtalya-Habeşistan Savaşı'nı…

Nefesini tutarak yakından izliyordu…

Tahminlere ve gidişata göre…

O heyecanlı yıllar…

Etiyopya'nın İtalyan yönetimi altına girmesiyle sonuçlanacaktı…

Savaşın sıcaklığı…

Genç Türkiye Cumhuriyeti'ni de etkiliyordu…

Örneğin…

'Ne olur, ne olmaz; su uyur düşman uyumaz…' diyerek…

Ege kıyılarında görevli komutanlar çok titiz davranıyor…

Askeri alanlarımıza…

Herhangi bir yabancının (casus gibi mesela…) sızması ihtimaline karşı…

Mehmetçik teyakkuz durumundaydı…

***

İşte, o günlerin birinde…

Atatürk'ün teftişe geleceği haberi yayıldı bölgeye…

Nitekim, belirlenen günde…

Gazi Mustafa Kemal, askeri erkanıyla geldi…

Soluk almadan…

Kıtaları teftiş etmeye başladı…

Savunma mevzilerinden birine giden yolun dönemecinde…

Atatürk birdenbire durdu…

Yanındakilere döndü ve şöyle dedi:

'Siz burada bekleyin, ben yalnız gideceğim…'

Komutanlar şaşırmıştı ama…

Ses çıkarmadılar…

***

Atatürk patikanın kıvrımını döndü…

Koruganın hakim bir noktasına ulaşınca…

Nöbet bekleyen Mehmetçik'e doğru yürümeye devam etti...

Uzaktan gelen bir sivilin kendisine doğru yürüdüğünü gören Mehmetçik…

Hemen silahına davrandı…

Daha fazla yaklaşmasına izin vermeden gürledi:

'Dur!..'

Atatürk bu kesin ihtar karşısında durdu…

Askere baktı ve şöyle karşılık verdi:

'Sen beni tanımıyor musun; ben kimim?'

Nöbetçi, tereddüt etmeden karşılık verdi:

'Mustafa Kemal'sin komutanım…'

Atatürk şaşırmıştı, uzaktan konuşmayı sürdürdü:

'Peki, sen benim Mustafa Kemal olduğumu biliyorsun da neden hala yasak, diyorsun?'

Mehmetçik bi'an durakladı…

Büyük ihtimalle 'Atatürk'lü Teftiş'ten haberi vardı...

Fakat…

Onun bildiği Atatürk, yanında kalabalıkla dolaşırdı…

Böyle yapayalnız gelmezdi…

Gazi'nin gözlerinin içine baktı…

Sonra kafasını salladı ve muhteşem bir cevap verdi:

'Komutanım, Mustafa Kemal'sin Mustafa Kemal olmasına ama düşmanların işine akıl sır ermez... Birini sana benzetir içeri sokarlar... Gözünü seveyim sen şu bizim yüzbaşıyı al; birlikte gel… O zaman nereye istersen git!'

***

Atatürk, çok mutlu olmuştu…

Geri döndükten sonra komutanlara bu karşılıklı konuşmayı anlattı…

O mert ve uyanık eri de çavuşluğa yükselttirdi…

Nokta…

Sonsöz: 'Vatan sevgisi, ruhları kurtaran en kuvvetli rüzgardır… / Gazi Mustafa Kemal Atatürk…'