Size, bize, hepimize el sallayıp…

Bulutların üstünden veda edeli…

Dört yıl geride kaldı…

Bugün gibi bir '7 Ocak' öğleninde O'nu gözyaşlarıyla toprağa verdik…

Yaşasaydı…

Bugün 96 yaşında olacaktı…

***

Münir Özkul…

Büyük aktördü…

O'nu hatırlayan minikler bile bana hak verecektir…

Efsane aktör üç 'özel tiplemesi' ile…

Türkiye'nin hafızasında yer etmişti…

Neydi, onlar?

'Hababam Sınıfı' serisindeki 'Mahmut Hoca'

'Bizim Aile'nin 'Yaşar Ustası' ve…

'Neşeli Günler'deki 'Turşucu Kazım'

Aradan nice nice yıllar geçse…

Bizim kuşağın bu tipleri unutması imkansızdır…

Özellikle de 'Mahmut Hoca'yı…

Neden?

Çünkü, hepimiz o sıralardan geçtik de ondan…

Hangimizin lisedeki sınıfları…

Az biraz 'Hababam Sınıfı'na benzemezdi ki?

***

Şahsen…

Rıfat Ilgaz'ın ölümsüz eseri 'Hababam Sınıfı'nın kahramanı…

'Mahmut Hoca' rolünü tek geçerim…

Çünkü, 'o karakter' bu güzel ülkede…

Derin bir iz bırakmıştır…

Genç, yaşlı, tecrübeli, çömez fark etmez…

Yurdumun tüm öğretmenlerini etkilemiştir 'Mahmut Hoca'

Adeta…

Öğretmenlik gibi kutsal bir meslek…

Yeniden 'diriliş'e geçmiştir…

En ideal öğretmen modeli olmuştur…

Münir Özkul'un mükemmel bir şekilde hayat verdiği bu rol…

Bize lise yıllarımızdaki günleri hatırlatmıştır…

Bize aşıladığı hayat dersleri ve babacan yapısı ile…

'Okul' nedir, 'Öğretmen' kimdir sorusunu…

Adeta…

Beynimize kazımıştır…

***

Hoş, bi'de o eseri yazana minnetle bakmalı…

Rıfat Ilgaz gibi bir usta kalem…

Taaa 1930'larda 'Yatılı Muallim Mektebi'nden mezun olmasaydı…

'Hababam Sınıfı' gibi bir eser ortaya çıkar mıydı?

Mesela, 'Mahmut Hoca'nın…

'Hababam Sınıfı'ndaki şu sözlerini nasıl unutabiliriz?

'Okul, dört tarafı kapalı, üstünde damı olan yer değildir; okul her yerdir… Önemli olan, öğrenmek, öğretmek, beraber olmak ve bir gaye için savaşmaktır…'

Başka bir filmde… Dizide… Ya da tiyatro eserinde…

Bu cümle karşınıza çıktı mı?

O zaman…

Bu 'hayat dersi' gibi o cümleyi…

Neden?

Milli Eğitim Bakanlığı, okulların uygun yerlerinde…

Bugün bile 'yaşatmaya' çalışmıyor?

***

Düşüncesi bile beynimi karıncalandırıyor…

Bir Türk filmi…

48 yıl önce…

O günlerin 30 milyonluk Türkiyesi'nin yüzlerce sinema salonunda…

Altı ay boyunca 'kapalı gişe' oynar mı, Allahaşkına?

Yeşilçam Tarihi'ne geçen bir rekordan söz ediyorum dostlar…

***

Bu yüzdendir ki…

Ebediyete göç eden Münir Özkul'la bütünleşmiş…

'Mahmut Hoca' karakteri…

Hem öğrencilerin kalplerini fethetmiş…

Hem de öğretmenlik mesleğini yüceltmiştir…

***

Hatırlayalım, dilerseniz…

Bi'kere 'babacan'dı Mahmut Hoca…

Hem meslektaşları hem de 'Hababam Sınıfı' ile 'duruşunu zedelemeden' iletişim kurabiliyordu…

Her durumda öğrenciyi kollardı…

Hataları cezalandırırken bile…

Öğrencisinden yana duruşunu hiç bozmazdı…

Otoriter görüntüsünün altında, anlayışlıydı…

Pamuk gibi bir kalbi vardı…

Öğrencilere sinirlense de hep affediyordu…

Yeri geldiğinde azarlarken bile espriliydi…

İnançlı ve kararlı bir eğitimciydi…

Dersi boş geçirmek için yaratılan bahanelere pabuç bırakmazdı…

Ne yaparsanız yapın, kül yutmayan bir hocaydı…

Her yokuşun bir çıkışı olduğunu kanıtlayan bilge yapısıyla…

Daima yol gösterirdi…

Adaletliydi…

Çoook sabırlıydı…

Ama aynı zamanda tam bir otoriterdi…

Ezbercilik O'nun kitabında yoktu…

Hayata dair her şeyi pratik olarak öğretmeye çalışırdı…

***

Belli ki, en ideal öğretmen modelini…

Yani 'Mahmut Hoca'ları aramaya / özlemeye hep devam edeceğiz…

'Mahmut Hoca' karakteri ile bütünleşmiş…

Duruşuyla…

Olaylara yaklaşımı ve…

Hepsinden önemlisi anlayışı ile…

Göğsümüzü kabartan…

Tüm öğretmenlerimizi ayağa kalkıp alkışlayarak noktalayalım…

Işıklarda uyusun Münir Özkul…

O'nu hiç unutmayacağız…

Hamiş: Bırakın Yeşilçam'ı; TV'deki dizilere dikkat edin! Hala, Münir Özkul ayarında bir aktörü işaret edebiliyor musunuz?

Sonsöz: 'Eserinin üstünde imzası olmayan yegane sanatkar öğretmendir… / Gazi Mustafa Kemal Atatürk…'