Göztepe'nin Samsun seferinden beklenmedik bir son yaşayarak dönmesi hepimizi oldukça üzmüştü. Yol kazası olarak nitelendirdiğimiz, alışılagelmiş oyunumuzun çok uzağında bir performans gösteren sarı-kırmızılılar Sivasspor önünde ilk yarıda adeta fırtına gibi esti.
Maça inanılmaz dinamik hırslı ve istekli başlayan Göz-Göz rakibini abluka altına aldı. Çalışılmış organizasyonların meyvesini toplayan futbolcularımız Romulo'nun harika kafası ile öne geçti. Geçen haftanın şanssız ismi Solet delici gücünü aklıyla birleştirdi ve Sivasspor defansının dizilim hatasından faydalanarak müthiş bir şutla fileleri havalandırdı. Djalma ve Sangare ile kanatları aktif kullanan Göztepe'de Dennis'in orta sahaya hakim performansı oldukça beğeni kazandı.
İkinci yarıyla birlikte Romulo'nun karşı karşıya kaçırdığı gol kaderimizin tersine döndüğü kabus kıvamındaydı. 3 dakikada kalesinde 2 gol birden gören takımımız adeta şoku iliklerimize kadar yaşattı. Ciddi motivasyon kaybına uğrayan Göztepe, beraberliğe dünden razı Sivasspor önünde maçın son anlarına kadar girdiği travmadan kurtulamadı. Futbolda son sözü yıldızlar söyler gerçeği 90+4 'de bir kez daha sahnedeki yerini aldı. Tam artık bitti, bitecek, bitiyor derken çok klas bir vuruşla tüm stadı bayram yerine dönüştüren Fofana, Romulo'yla birlikte mekanın yeni sahibi olabileceğini cümle aleme ispat etmiş oldu.

Aldığımız 3 puan altın değerinde olup Samsunspor maçının kötü izlerini ortadan kaldırmıştır. Ancak defansif hataların çokluğu yanında başta Matsuki olmak üzere beklentilerin altında kalan bazı performanslar hocamızın mutlaka raporlarındaki yerini alacaktır. Victor Hugo'nun tam hazır olmaması oyun planımızı etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Yine de milli aranın takımımıza büyük fayda sağlayacağını düşünüyorum. Başta Stanimir Stoilov olmak üzere emeği geçen herkesi canı gönülden kutluyorum. Her koşulda sınırsız destek vermek fakat bu desteği verirken de yıkıcı değil yapıcı eleştirilerde bulunmak hepimizin en asli görevidir.

Skora göre değil arma aşkıyla Göztepe!