Gizli gizli sevişip hamile kaldılar, şimdi aşikare doğuracaklar!
Milliyetsiz Türkiyelinin feryatları, sağa sola kızıp bağırması, sık-sık fenalaşması bu yüzdendir.
70 yaşına rağmen, adeta bir genetik harikası gibi kömür karası saçları olan Beşir Beyin öfkesi de, yaylanarak yürüyüşü, parlak yüzü ve harika sesiyle Bekir Bey'in bize ayar vermeğe kalkması da, sürecin gerçek yüzünün ortaya çıkmasıyla doğacak rezillikten korkmalarındandır.
Türk Milletinin % 84'ü, AKP'nin, PKK ve Öcalan ile görüşmesini istemezken,
Kürt kökenli vatandaşlarımızın % 90,3'ü ortak geleceğe inanırken
(Bilgesam-Dr Salih Akyürek araştırması), Türkiyeli Erdoğan'ın adamları ile Öcalan'ın İmralı'da aşk yaşamaları, Bölücü örgüt liderinin;
'Erdoğan'ı biz iktidar yaptık. Anlaşırsak arkadan başkan da yaparız' demesi, bademlerin kimyasını bozdu. Hepsi televizyonlara-gazetelere koşuştular.
Hep bir ağızdan; 'Süreç işler ve sonuca ulaşırsa Türkiye uçacak! Aman siz başkalarının değil, bizim dediğimize bakın. Süreç zarar görmesin' dediler.
Bir kez daha anladık ki, Milliyetsiz Türkiyeli, 'Süreç' adını verdiği 'AKP-PKK' işbirliğini sonuna kadar götürecek. Gidebileceği son durak, Türk Milletinin önünde yapılacak 'Referandum'dur.
İşte bu noktaya gelmeden evvel, Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Bahçeli'nin yapmaları gereken tek olay var. Bu da, ne olursa olsun, ne yapılacaksa yapılsın mevcut 'Bilgisayarlı Seçsis Programı' ile referanduma gitmemek olmalıdır.
İstediğiniz kadar seçmeni sandığa götürün. Tüm sandıkların seçim sonuçlarını gösteren tutanaklarını elde edin, bu bilgisayar sistemiyle son anda toplu olarak 'oy aktarmak' mümkündür.
Bu sistem sabıkalıdır. Önce Amerika'da, daha sonra Yunanistan'da kullanılmış ve sistemin açıkları fark edilince kullanımdan kaldırılmıştır.
Geçen hafta İtalya'da Genel Seçimler yapıldı. Sonuçlar 48 saat sonra alındı.
Ama seçim sonuçlarıyla ilgili ciddi bir itiraz yapılmadı. Nasıl oluyor da, İtalya'da 48 saatte alınan sonuçlar, bizde 1 saatte alınıyor? Üstelik bizde 40 bin köy-80 bin mezra varken! İtalyanlar teknolojide bizden geri mi? Yoksa Amerika kurgulu bu sistem, bademlerin işine mi geliyor?
Sayın Genel Başkanlar;
En öncelikli iş seçim güvenliğini sağlamaktır. 'AKP-PKK' işbirliğinde yapılacak anayasanın Türk Milleti tarafından kabul edilmesi mümkün değildir.
Fakat 'Başkan' olmak ve Türkiye'yi Federe İslam Devletine götürmek uğruna, İmralı canisi ile dahi pazarlık yapan zihniyetin, oy kaydırmaya müsait bir sistemle ve Yüksek Seçim Kurulunun bu yapısıyla neler yapabileceği tahmin edilemez.
Sayın Genel Başkanlar;
Burası son duraktır. Sağlıklı-güvenli-doğru bir seçim için, Anayasa çalışmalarını ve parlamento faaliyetlerini askıya almak dahil her yola başvurmalısınız.
Türkiyeli Milliyetsiz Eşbaşkan'ın bir sözü var; 'Abdestinden şüphesi olmayanın, namazından da olmaz.' Abdestinden şüphesi olmayan Erdoğan'ın sağlıklı-güvenli-doğru sonuçlar verecek bir seçim sistemi önerinize ne cevap vereceğini Türk Milleti merak ediyor.
Sayın Genel Başkanlar;
'Oy' milletin namusudur. Sizin göreviniz Türk Milletinin 'Oy'una' sahip çıkmaktır. Lütfen bir araya gelip bu konu ile ilgili strateji belirleyin ve bir kez olsun, gündemi sizler tayin edin. Türkiyeli sizin peşinizden koşsun.
Tekrar ediyorum. Önümüzdeki durak, son duraktır. Buradan Türk Milleti galip çıkmalıdır.