KONDA araştırma şirketi, 1986 yılından beri bu ülkede araştırma yapıyor.
Partilere, kurumlara danışmanlık hizmeti veriyor.
KONDA, ilginç bir araştırmaya imza atmış.
Araştırma konusunun sorusu şu:
Dindar nesil arttı mı, yoksa azaldı mı?
AKP ile geçen 17 yılın tamamını değil de...
Son 10 yılını kapsayan bu büyük anketten çıkan sonuç çok ilginç.
Şöyle ki...
AKP'nin, cahil nesil yetiştirme konusunda çok başarılı olduğunun farkındayım elbette.
Ama...
Dindar neslin azalma eğiliminde olacağını hiç düşünemezdim.
KONDA'nın araştırma sonuçları gösteriyor ki...
AKP, 'dindar nesil' hedefine ulaşamamış.
***
KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır'ın açıkladığı rakamlara göre...
Son 10 yıl içinde oruç tutan gençlerin oranı, yüzde 74'ten yüzde 58'e gerilemiş.
Düzenli olarak namaz kılan gençlerin oranı yüzde 27 iken, yüzde 24'e inmiş.
'Ben dindar muhafazakarım' diyenlerin oranı da yüzde 25'ten yüzde 15'e düşmüş.
'Modern' olduğunu söyleyenlerin oranı da yüzde 29 iken yüzde 42 olmuş.
En çok dikkat çeken...
Ateistlerin çoğalmış olması.
10 yıl önce gençlerin yüzde 1'i ateist olduğunu söylerken, bugün bu oran yüzde 4'e yükselmiş.
Bir yandan dindar söylemlerde bulunan...
Diğer yandan yolsuzluğa, hırsızlığa adı karışan bakanları şaşkınlıkla izleyen vatandaşların, 'Bu adamlar insanı dinden soğutur' demesi, boşuna değilmiş.
Gerçekten insanımız dinden soğumuş!
Bir başka dikkat çekici nokta, türbanla ilgili.
Türban yasağı nedeniyle bir zamanlar üniversiteye alınmayan bacılarımız, şimdi serbestlik olduğu halde başörtüsünü çıkarmaya başlamış.
KONDA'nın araştırmasına göre, başını örten genç kızların oranı yüzde 58'den yüzde 50'ye gerilemiş.
Vallahi bunları ben demiyorum, KONDA diyor.
İnansanız da inanmasanız da ortada bir çalışma var ve sonuçları üzerinde değerlendirme yapmaya değer.
***
Bu sonuçlara bakarak...
Diyanet İşleri Başkanı, olur olmaz her konuda tuhaf açıklamalar yaparsa...
Millet açlıktan kırılırken, yoksulluk fetvası yayınlayıp, 'Sizi açlıkla sınayacağız, maddi ve manevi sıkıntılar alın yazısıdır, isyan etmeyin' derse...
Din eksenli hükümetin pek çok bakanının adı şaibeye karışırsa...
Dini ve milli bayramlarda hiçbir hutbede Atatürk ve silah arkadaşlarının adı dahi anılmazsa...
Göz göre göre yalanlar söylenir, tutarsızlık tavan yaparsa...
Anketten böyle bir sonucun ortaya çıkmasını normal karşılayabiliriz.