Politik dil; devlet ricalinin yazıda ve sözde kullandığı, kurallara bağladığı ve kararları ile toplumda inşa ettiği dildir. Toplumda bir de anadan öğrenilen dil vardır ki, o da kendi mecrasında akıp giden sevginin, şefkatin, merhametin, neşenin, kederin, deneyimleri, gözlemlerin ve öfkenin damıtıldığı bir dildir. Türk modernleşmesi Osmanlıdan bugünlere gelirken, en ilginç gelişmelerinden birini politik dil ile ana dil buluşmasında yaşamıştır.

17 ve 18.yüzyıllarda zirveye çıkan süslemeli, tamlamamalarla dolu ve zaid kelimelerin yer aldığı Osmanlıca; modern eğitim, gazete, dergi ve edebi yayınlarıyla sadeleşme sürecine girdi. Modern anlamda Türkçe için çaba gösteren ilk kurum Encümen-i Daniş'tir. Osmanlı Türkçesinin ilk gramerini Ahmed Cevdet Paşa ve Fuat Paşa, Bursa'da birlikte bulundukları yıllarda yazdılar. Encümen-i Daniş'in 18 Temmuz 1851'deki açılış toplantısında da Abdülmecid'e takdim ettiler.

Encümen-i Daniş, Fransız Bilimler Akademisi'nden etkilenen Mustafa Reşit Paşa'nın önerisiyle kuruldu. Söz konusu kurum, önemli eserleri Osmanlıcaya kazandırdığı gibi çok sayıda Latince ve Fransızca terimi Türkçeleştirerek Türk bilim dünyasına kazandırdı. Encümen-i Daniş Türkçesi, büyük ölçüde 1960'a kadar üniversitede etkin bir şekilde kullanıldı.

Türkçenin gelişmesinde, Tanzimat'tan sonra sayıları hızla artan yabancı okulların ve modern Osmanlı okullarının eğitim dili de etkili oldu.

11 Kasım 1831'de yayınlanan ilk gazete Takvim-i Vakayi, 1840'da William Churchill tarafından yayınlanan Ceride-i Havadis, Agah Efendi'nin Şinasi ile birlikte çıkardıkları Tercüman-ı Ahval gibi sayıları gittikçe artan gazete ve dergiler, Osmanlı Türkçesini sadeleştiren araçlar arasında yer aldı.

Osmanlı'da ilk dergi 1848'de Vakayi-i Tıbbiye'dir. İkincisi ise 1862'de Cemiyet-i İlmiye-i Osmani'nin yayınladığı Mecmua-i Fünun'dur.

Yabancı okulların ve farklı dillerde yayınlanan yabacı gazete ve dergilerin alfabesi Latinceydi. Modern Osmanlı okullarında eğitim dili Türkçe, alfabesi Arap harflerinden oluşuyordu. Yabancı diller ise Latin Alfabesiyle öğretiliyordu.

Birçok dilde eğitim veren sayıları binlerce olan yabancı okulların ve hızla artan gazete, dergi ve yeni edebiyat ürünlerinin hedef kitlesi halktı. Halka okuma ve yazmayı sevdirmek ve yayınlar aracılığı ile modernleştirmek, amaçların başında geliyordu.

İlk kadın dergisi 1869'da Terakki-i Muhadderat (48 sayı), ilk gazete de 1895'te Hanımlara Mahsus Gazete (13 yıl)'tur. Bunların sahibi ve yazar kadrosu kadındır. 1869'dan 1923'e kadar yayınlanan kadın gazete ve dergilerinin sayısı 40'ın üzerindedir.

İlk kız ilkokulu ve ortaokulu 1858'de, kız öğretmen okulu Daru'l Muallimat ise 1870'de açıldı. 1919'a gelindiğinde Kız Öğretmen Okullarının sayısı 10, öğrenci sayısı ise 6.000 idi.