Ekonomist Dergisinin Ağustos sayısında yayınlanan bir ankete göre CEO’’ ların % 61.9’’unun kanaati; 12 Eylül Referandumunda ’“evet’” çıkacağı yönünde imiş!
Bildiğiniz gibi CEO (Chief Executive Officer) bir şirketin en üst düzey yöneticisi demektir. Türkiye’’nin en etkin ve en güçlü yönetici ve patronlarının üye olduğu CEO Club, sık sık böyle anketlere katılıyor ve anketi yapan, Doğan Grubuna ait Ekonomist adlı dergi, yaptığı bu tarz çalışmalarının sonuçlarını kamuoyu ile paylaşıyor. 510 üyesi olan bu kulübe gönderilen ankete 194 CEO cevap vermiş ve bunların % 61.9’’u referandumda ’“evet’” çıkar demiş.

Aynı derginin 28. Sayfasında paralel bir beyanat daha var. Beyanatı veren, ’“Bana Türk demeyin, utanırım. Ben Türk değilim’” diyen Tüsiad Üyesi Ethem Sancak. Bilindiği gibi, Ethem Sancak, hem Emine Erdoğan Hanımın yakını, hem de Başbakanı otellerinde devamlı olarak ağırlayan, son 8 yılın en parlak turizmcisi Fettah Tamince’’nin , medyadaki ortağıdır.Star Gazetesi ve Kanal 24 gibi çok sayıda basın organı bu muhteşem ikilinindir.

Kendisine Türk denilince utanan Ethem Sancak’’a göre Güneydoğu’’dan referandumda % 95 ’“evet’” çıkacakmış.

Benim sizlerin dikkatinizi çekmek istediğim konu, bu adamların ne dedikleri değil. Türkiye özgür bir ülke, herkes düşündüğünü söyleyebilir. AKP Hükümetine, Osman Baydemir denen kişi bile, ’“Meşe ağacının hangi dalı nerenize battı?’” , ’“Türk Bayrağının yanına, sarı-kırmızı-yeşil bayrağımız da asılsa ne olur?’” diyebiliyor ve hala Belediye Başkanlığı koltuğunda oturabiliyor üstelik el üstünde tutulabiliyorsa, kimsenin ağzından mantıklı bir şey çıkmaz zaten.

Benim söylemek istediğim, AKP İktidarı ile birlikte; İktidarla iyi geçinmek uğruna, inançlarından değerlerinden kolaylıkla vazgeçebilen, kendisinin kullanılmasına hiçbir itirazı olmayan, paradan ve kazançtan başka değerlere inanmayan yeni bir tip işadamı sınıfı oluştuğudur.

Faizsiz kazanç gibi ilginç bir yöntemle hem kendilerini, hem kendilerine inananları, hem de Allahı kandırdıklarını sanan işadamlarını zaten biliyorduk. Bunlar kendi inandıkları davaları uğruna yıllardır mücadele ediyorlar ve davalarından bir milim bile sapmadılar. Hocaları nereye emrederse oraya düşünmeden para verdiler, birbirlerine destek oldular, güçlendiler ve AKP’’yi iktidara getirdiler. Bakanlıkları, tarikatlar arasında pay ettiler, şaibeli ihalelerle şimdiye kadar ödediklerini misliyle geri aldılar. Bunların büyük bir kısmının dosyaları olması gereken yerlerde var. Hesap günü geldiğinde, gırtlaklarından geçen her haksız lokma, sökülüp alınacaktır.
Yukarıda yazdığım yeni tip işadamlarını ise anlamak mümkün değil. Yaşamları bu badem bıyıklılar gibi değil, eşleri sıkmabaşlı değil. Her akşam içerler, namaz niyaz oruç fitre yardım nedir bilmezler. Fakat devamlı olarak AKP’’nin değirmenine su taşırlar.
Bu son anket, iki yüzlü davranışlarının en son örneği. % 61.9 evet çıkacakmış! Nereden bildiniz? ABD ve borsalar öyle istiyor diye mi?
Peki bu vatanın bölünmesi, her gün gencecik evlatlarımızın şehit edilmesi, bayrağımıza hakaret edilmesi, Atatürk’’e ve Türk Milletinin Ordusuna yapılan saldırılar sizlerin hiç canınızı acıtmıyor mu?
Demokratik standardımızı iyice aşağıya düşürecek, Yargıyı tamamen AKP’’nin etkisine alacak bu anayasa eğer türlü hile ve devlet imkanları kullanılarak halka kabul ettirilirse zil takıp oynayacak mısınız?
Örnek vermek gerekirse; İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesinde 132 fabrikanın satılık olarak müşteri beklediğini, dış ticaret açığının 6 ayda % 94.6 arttığını, halkta en zengin grupla en fakir grup arasında 8.1 katlık gelir uçurumu olduğunu, ülkedeki her 5 gençten ikisinin işsiz olduğunu ve bu durumun ne gibi tehlikeli patlamalara yol açabileceğini bilmiyor musunuz?
Siz zannediyor musunuz ki, bu anayasa halka zorla kabul ettirilirse sizin düzeniniz böyle devam edecek! Lütfen İran İslam devriminin gelişini ve devrim sonrası 3 seneyi danışmanlarınıza incelettiriniz. Sizin pozisyonunuzda olup, kafası kesilmeyen servetine el konulmayan bir tane işadamı kaldı mı? Ne olacak?Her şey bir mollanın vereceği fetvaya bağlı. Ver fetvayı, kes kelleyi, al malları üstüne, ne adına, elbetteki din adına!...
Herkesin safını, yerini belli etmesi zamanı artık geldi. Bu yeni grup işadamları ve CEO’’lar asla unutmamalıdırlar ki, eğer Atatürk’’ün kurduğu Laik Cumhuriyet ve sosyal hukuk devleti varsa sizler, bizler varız. Yoksa hiç kimse yok demektir.
Anayasa Mahkemesinin kararıyla mahkûm edilmiş AKP, Cumhuriyetin ’“Laik’” niteliğini kırmak üzere. Özellikle dışarıdan kurgulu oyunlarla Türk Silahlı Kuvvetlerinin komuta heyeti diz çöktürülme aşamasında. Bu referandumla da bağımsız Türk Yargısının ayağına AKP Prangası takılırsa sizlerin de ne CEO’’luğunuz kalır, ne de patronluğunuz.
Ne mi yapmak gerek?
Kolay, çevrenizdeki MÜSİAD-Tarikat-Cemaatler ne yapıyorsa onların yaptığının tersini yapın yeter. Onlar laik Cumhuriyeti yıkmak mı istiyorlar?Bizler laik Cumhuriyete sahip çıkarak her gün temellerini sağlamlaştıracağız. Onlar Atatürk’’ü unutturmak mı istiyorlar, bizler Atatürk’’ün düşüncelerini, çağdaşlığını her gün daha fazla yaymaya çalışacağız. Onlar gençlerimizi cemaat-tarikat karanlığının içine çekmek için ne yapıyorlarsa, bizler misli ile daha fazlasını yapıp gençlerimize doğruları anlatacağız ve onları aydınlıkla tanıştıracağız. Onlar Türk Ordusunu yıpratmak için her türlü alçaklığı yapıyorlar. Bizler TSK’’ya sahip çıkacağız. Her kesi oy kullanmaya yönlendireceğiz. Çevremizdeki fakir, fukarayı bu sadaka dolandırıcılarının elinden kurtaracağız. Gerisini Türk Milleti ilk genel seçimde başaracaktır. Ama bunu yapmak için yürek gerek, vatan sevgisi gerek. Ben sizlerde bu asil duyguların hala var olduğunu umuyorum. Lütfen her biriniz en az müsiad’’çı biri kadar cesur olunuz.
Ve lütfen şunu hiç unutmayınız; ’“Parayla satın alamayacağınız tek şey vatandır, ne kadar paranız olursa olsun eğer vatanınız yoksa o paranın tuvalet kağıdından farkı yoktur.’”