AKP Sözcüleri ve yandaş basın neredeyse zil takıp oynayacaklar. Ekonomimiz yine büyümüş, hem de dünyada ikinci olmuşuz !...
Esasında 'büyüme', nicelikten çok nitelikli olmak zorundadır. Biz büyüyoruz, büyüyoruz da ne kadar sağlıklı büyüyoruz? Neremiz, hangi yönümüz büyüyor? Yani içimizde bir ur mu büyüyor, göbeğimiz mi büyüyor, yoksa beynimiz mi büyüyor?...
AKP'nin ekonomik uygulamaları sonucu ülke 'Fil Hastalığına' yakalandı.
(Fil Hastalığı; Lenf sıvısının vücuttaki miktarının artması veya sıvının sistematik dolaşıma verilmeyip deri altına, doku aralıklarına yayılmasıyla ortaya çıkar. Örneğin; Vücutta diğer organlar normal büyürken, kafa veya göbek 3-4 misli fazla büyür)
İnsan odaklı olmayan bu ekonomik politikayla büyüme sağlıklı olarak yapılamamış, yanlışta ısrar ise zengini daha zengin, fakiri daha fakir yaparken, ülke kaynakları uluslararası tefeciler tarafından yutulmuş, bünye arızalanmış ve vücudun dengesi bozulmuştur.
(Fil Hastalığı; Lenf sıvısının vücuttaki miktarının artması veya sıvının sistematik dolaşıma verilmeyip deri altına, doku aralıklarına yayılmasıyla ortaya çıkar. Örneğin; Vücutta diğer organlar normal büyürken, kafa veya göbek 3-4 misli fazla büyür)
İnsan odaklı olmayan bu ekonomik politikayla büyüme sağlıklı olarak yapılamamış, yanlışta ısrar ise zengini daha zengin, fakiri daha fakir yaparken, ülke kaynakları uluslararası tefeciler tarafından yutulmuş, bünye arızalanmış ve vücudun dengesi bozulmuştur.
Baştan beri AKP'yi eleştirmemizin nedeni;
Sağlıklı büyümeyi gerçekleştirememesi, ithalata dayalı suni büyümeye itibar etmesi, sıcak parayla spekülatif büyüyen ülkenin bu sıcak paranın ucuz dövizle azdırdıkları ithalatı, yeterli derecede artmayan ihracatı, yüksek dış ticaret açığını,devamlı artan cari açığı, büyümenin saçılan kredilerin kullanılmasıyla oluşan bir şişme olduğunu görmemiz ve uyarı görevimizi yapmamızdandır.
Sağlıklı büyümeyi gerçekleştirememesi, ithalata dayalı suni büyümeye itibar etmesi, sıcak parayla spekülatif büyüyen ülkenin bu sıcak paranın ucuz dövizle azdırdıkları ithalatı, yeterli derecede artmayan ihracatı, yüksek dış ticaret açığını,devamlı artan cari açığı, büyümenin saçılan kredilerin kullanılmasıyla oluşan bir şişme olduğunu görmemiz ve uyarı görevimizi yapmamızdandır.
AKP Hükümeti işbaşına geldiği günden beri rakamları çarpıtıyor, takla attırıyor işine geldiği gibi kullanıyor. Rakamlarla oynayabilirsiniz, çarpıtıp belli bir zaman için istediğiniz sonucu çıkarabilirsiniz ama çarpıtılmış rakamlarla aç insanın karnını doyuramazsınız, işsiz gence iş bulamazsınız…
Ülke ekonomisini sağlıklı olarak büyüttüğünü iddia eden AKP Hükümetinin şu sorulara cevap vermesi gerekmektedir;
10 yıllık AKP İktidarında;
*Doğalgaza % 100 zam yapıldı mı?
*Benzine % 168 zam yapıldı mı?
*Ekmeğe % 150 zam yapıldı mı?
*Tüpgaza %300 zam yapıldı mı?
*Cari Açık %700 artmadı mı?
*Dış Ticaret Açığı % 200 artmadı mı?
*Faize giden para %300 artmadı mı?
*Vatandaşların bankalara olan borçları 34 kat artmadı mı?
*Borcumuz % 200 artmadı mı?
10 yıllık AKP İktidarında;
*Doğalgaza % 100 zam yapıldı mı?
*Benzine % 168 zam yapıldı mı?
*Ekmeğe % 150 zam yapıldı mı?
*Tüpgaza %300 zam yapıldı mı?
*Cari Açık %700 artmadı mı?
*Dış Ticaret Açığı % 200 artmadı mı?
*Faize giden para %300 artmadı mı?
*Vatandaşların bankalara olan borçları 34 kat artmadı mı?
*Borcumuz % 200 artmadı mı?
Bu sorular millet tarafından her gün soruluyor. Emekliler- çalışanlar-memurlar kendi ücretlerine yapılan zamlarla, çarşı-Pazar-marketteki fiyat artışlarını devamlı mukayese ediyorlar zaten.
Önemli olan AKP Hükümetinin bu sorulara ne cevap vereceğidir…
Önemli olan AKP Hükümetinin bu sorulara ne cevap vereceğidir…
2011'de sektörel bazda sabit fiyatlarla en yüksek büyüme hızı yüzde 13.4 ile 'Aracı Kurumlar ve finans kurumları' tarafından yakalandı…
İşin acı yönü ise;
Nüfusunun % 57 sinin banka borçlusu olarak finans piyasaları tarafından rehin alındığı ortamda(Üstelik çoğu yabancı bankalar tarafından) insanların siyasi tercihlerini yüksek sesle bildirmelerini, ses çıkarabilmelerini, demokrasiye sahip çıkmalarını beklemek ne derecede sağlıklı olur, bunu da Türk Milletinin sağduyusuna bırakıyorum…
Nüfusunun % 57 sinin banka borçlusu olarak finans piyasaları tarafından rehin alındığı ortamda(Üstelik çoğu yabancı bankalar tarafından) insanların siyasi tercihlerini yüksek sesle bildirmelerini, ses çıkarabilmelerini, demokrasiye sahip çıkmalarını beklemek ne derecede sağlıklı olur, bunu da Türk Milletinin sağduyusuna bırakıyorum…
AKP'nin övündüğü büyümesi, tamamen şişirme ve sağlıksız bir büyümedir ve toplumdaki dengeleri bozacak niteliktedir.