Yerel seçimler öncesi Güneydoğu illerine yaptığım gezinin ardından, ikinci kez bir Güneydoğu seferine daha çıktım.
Oldukça heyecanlıydım çünkü programımda Menzil vardı…
Diyarbakır-Siverek karayolundan Adıyaman'ın Kahta ilçesine oradan da Fırat nehrini feribotla geçerek Menzil köyüne ulaştım.
Fırat nehri üzerinden sefer yapan iki feribot aralıksız biçimde Menzil'e ziyaretçi taşıyor. Mezopotamya'da sayısız uygarlıklar doğuran, insanlığın yaşam kaynağı olan 'kutsal su' Fırat nehri; şimdi Menzil'in milyonlarca aşığına liman olmuş.
Daha çok alt gelir gruplarının yaşanmakta olan; 'sosyal zehirlenme' için Menzil tam bir onarım, yenilenme ve hayata doğru biçimde tutunma merkezi haline gelmiş.
Tövbe için gelenler, psikolojik sorunları olanlar, alkol uyuşturucu bağımlıları, yalnızlaştırılmış, ötekileştirilmiş insanlar; sevginin, hoşgörünün, inancın merkezinde kendi öz değerleriyle kucaklaşıyor.
Menzil; asıl kimliği çalınmış, yasaklanmış, aşağılanmış milyonların sığındığı sessiz bir ;Anadolu İnanç Vadisi... Bu dergah şeyhle müritlerin bulaşması değil; kalplerin huzur, hastaların şifa aradığı, vicdanların kendilerini sorguladığı yerdir.
Toplumu kuşatan kibir, sınırsız ve kuralsız kazanma tutkusu, israf, ahlaki çöküntüyle sokaklara savrulmuş yaşamların birbirilerini onardıkları; o umutlarla çıktıkları uzun, ince bir yol…
Tövbeler yapılıyor, dualar okunuyor, çorbalar içiliyor, sıradan sofralar kuruluyor. Kinden, gösterişten, israftan, her türlü günahtan arınma çabasında olanlar yaşamlarında yeni bir sayfa açıyor.
Bu dergahta insan olmak yetiyor. Dilin, rengin, ırkın, sosyal statünün, sahip olduğun için gururlandığın neyin varsa Menzil 'in potasında hiçleşiyor. Yaşam Fırat'ın suyu kadar sade, asil ve katıksız olarak akarken de çevresine bereket vermeye başlıyor.
Dergahın her ziyaretçisi kısa süre sonra beraberinde onlarca müminle dönüyor. Böylelikle milyonlara ulaşıyorlar.
Burada her şey gönüllülük esasına dayalı. Yüzlerce sufi organizeli biçimde camilerde, sosyal mekanlarda binlerce ziyaretçiye hizmet ediyor. Köyde trafik, otopark düzenini sağlayan gönüllüler ordusu bulunuyor. Menzil 'in girişindeki yüzlerce araçlık otobüs garajı tamamen dolu… Alternatif otobüs garajları yapılmış.
Türkiye'de yaşayan her vatandaşımızın (inancı ne olursa olsun) mutlaka bir kez Menzil'e gitmesini, orada sadece bir gününü geçirmesini öneririm.
Peygamber varisi Gavs-ı Sani Hazretlerinin yaşadığı Adıyaman Kahta ilçesi Menzil köyüne Türkiye'nin bütün kentlerinden, bütün ilçelerinden, bütün köylerinden her gün binlerce insanın ziyaretine tanık olmakla kalmayacaksın… Buraya gelen on binlerin ahenk içindeki dayanışmasını, heyecanını, coşkusunu, bitmek, tükenmek bilmeyen sabırlarını göreceksiniz.
Sultan Gavs-ı Sani Seyyid Abdulbaki Hazretlerinin yaşadığı Menzil 'de Türkiye'nin birlik ve beraberliğinin çimentosu üretiliyor. Bu sevgi limanında bütün diller, kültürler, ırklar, renkler ezan sesinin potasında eriyor,berrak bir sevgi diline dönüşüyor.
Menzil 'i bir cemaat oluşumu olarak algıladığımız an gerçeği görmekte zorlanırız. Kahta ilçesi Durak (Menzil) köyünde ikamet eden Gavs-ı Sani Seyyid Abdulbaki için buraya akın edenler, aslında dünyanın en büyük, en örgütlü, en disiplinli, en sistemli inanç grubunun oluşturduğu sınırsız sinerjiye tanık olacaklar.
Menzil, Nemrut'un zulmüne sessiz bir başkaldırı gibi… Dergaha sadece tövbe almak için gelenlerin sayısı her yıl bir milyonu aşıyor.
Seyda'nın;Menzil'in bugünkü şeyhi Abdülbaki Erol'un huzurunda tövbe-istiğfar edenlerin çoğu cumadan gelip cumartesi günü ikindi namazından sonra Menzil'den ayrılıyorlar.
Menzil 'in internet sitesinde Gavs-ı Sani Seyyid Abdulbaki Hazretlerinin, Nakşibendi Tarikatı silsilesi şöyle yer alıyor:
Hz. Muhammed Mustafa (sav)
Hz. Ebubekir Sıddık
Selman-ı Farisi Hazretleri
Ebu Muhammed Kasım Hz
Şeyh İmam Cafer-i Sadık Hz
Şeyh Bayezid-i Bistami Hz
Şeyh Ebu Hasen Harakani Hz
Şeyh Ebu Ali Farmedi Hz
Şeyh Hace Yusuf Hemedani Hz
Şeyh Abdülhalık Gücdevani Hz
Şeyh Hace Arif-i Rivegeri Hz
Şeyh Hace Mahmud İnciri Fağnevi Hz
Şeyh Hace Ali Ramiteni Hz
Şeyh Muhammed Baba Semmasi Hz
Şeyh Seyyid Emir Külal Hz
Şeyh Şah-ı Nakşibend Hz
Şeyh Alaeddin Attar Hz
Şeyh Yakub-i Çerhi Hz
Şeyh Ubeydullah Ahrar Hz
Şeyh Mevlana Muhammed Zahid Hz
Şeyh Mevlana Derviş Muhammed Hz
Şeyh Hace Muhammed Emkeneki Hz
Şeyh Muhammed Baki Billah Hz
Şeyh İmam-ı Rabbani El-Müceddi Hz
Şeyh Muhammed Ma'sum Hz
Şeyh Mevlana Muhammed Seyfeddin Faruki Hz
Şeyh Seyyid Nur Muhammed Bedauni Hz
Şeyh Mirza Mazhar Can-ı Canan Hz
Şeyh Abdullah-ı Dıhlevi Hz
Şeyh Mevlana Halid-i Bağdadi Hz
Seyyid Abdullah Hakkari Hz
Şeyh Seyyid Taha Hakkari Hz
Gavs-ı Hizani Şeyh Seyyid Sıbgatullah Arvasi Hz
Şeyh Abdurrahman Tahi Hz
Şeyh Fethullah Verkanisi Hz
Şeyh Muhammed Diyaeddin Nurşini Hz
Şeyh Ahmed Haznevi Hz
Gavs-ı Kasrevi Şeyh Seyyid Abdulhakim Bilvanisi Hz
Şeyh Sultan Seyyid Muhammed Raşid Hz
Gavs-ı Sani Şeyh Seyyid Abdulbaki Hz
Gavs-ı Sani Şeyh Seyyid Abdulbaki
İşte Menzil bu ruhun kaynağından besleniyor.
Hemen belirtmeliyim:
Ülkemizde 1984 yılında başlayan ve 50 bin cana mal olan olaylardan hiçbiri Adıyaman'da yaşanmadı.
Bugün ülkemizde birliğin, beraberliğin çimentosu böylesine sağlam, böylesine kırılmaz vaziyetteyse bunda Menzil ve aynı misyonla çalışan cemaatlerin gücünü kimse inkar edemez.
Yıllarca bize dini; 'toplumu uyutan uyuşturucu' olarak algılatan ve dayatanlar, bugün İslam dininin ne kadar ' birleştirici' olduğunu Güneydoğu meselesinde gördüler.
Menzil 'den ayrılırken hep bunu düşündüm.
Toplumu 90 yıl süresince öylesine ayrıştırmışlar ki birleştirmek için bir 90 yıl daha gerekli.