Bu 'bela', eninde sonunda dünyanın yakasını bırakacak…

Geldiği gibi gidecek…

İnsanlık Tarihi boyunca…

Hep böyle olmuş zaten…

***

Türkiye'nin nüfusu 82 milyonun biraz üstünde…

Bunun 7 milyon 500 bini…

65 ve üstü yaşlarda…

Pazar sabahından beri (sözüm ona) sokağa çıkamıyorlar!

Yasak, Korona yüzünden…

Ama o 'tonton' nüfus, böylesi sürprizlere pek açık değil…

Mesela…

Muğla'da yasağı delen dünya şekeri bir amcanın…

Polisleri görünce patlattığı mazeret şahane:

'Vallahi, evde otura otura karımla kavga etmeye başladık!'

Hani, bi'şi değil; 'evdeki huzur' da kalk gidelim olacak bu vesileyle…

***

Bizimkilerin (65'lik bombalar) yaşadığı ve yaşattığı…

Bi'örnek daha var ki; akıllara zarar!

Korona yüzünden evden çıkamayanlara…

Sivas'ta anons yaptılar:

'Acil ihtiyaçlarınız için, lütfen 112, 155 ve 156'yı arayın'

68 yaşındaki Sivaslı arkadaş, ne yaptı dersiniz?

155 Polis İmdat'ı aradı…

'Bir koli maden suyu' siparişi verdi ve telefonu kapattı…

N'apsın polis?

Kapıya getirdi maden sularını…

***

Haftasonu Karşıyaka Katlı Pazar'dan…

İzmirli yazar dostum Özlem Dayıoğlu'nun izlenimleri:

Çoğu kişi maske ve eldiven takmış… Biyolojik savaş durumunda takılacak olanı yüzüne geçiren bile var… Fırsatı ganimet bilen bir kısım esnaf, 2 TL.'lik patatesi ve soğanı 5 TL.'ye fırlatmakta hiç sakınca görmemişti… Yeterince uyanık olmayan enginar satıcısı takdirimi kazandı… Kolonya bulamadığı için mavi ispirto almış, kendisini uyarmayı bir borç bildim… Belli bir yaşın(!) üstündekiler; 'Ulen biz neler gördük? Korona-Morona vız gelir, tırıs gider' havasındaydı… Pazarı doldurmuşlardı… Duvarlara yapıştırılan dosya kağıdı boyutundaki 'uyarı' yazılarını arada birkaç santimetre kalacak kadar yaklaşarak okumaya çalışıyorlardı… Hiç birinde korku ve talaş yoktu… Sabah saatlerinde pazarın girişinde konuşlanan zabıtalar bile 65'liklerle baş edemeyip görev yerlerinden ayrılmışlardı… İşimiz gerçekten zor…

***

'Manzara-i Umumiye'nin son basamağında…

İzmir'in tanınmış tıp profesörlerinden…

Tabip Odası eski Başkanı Erdener Özer'in, önemli uyarıları var…

Prof. Dr. Erdener Özer, diyor ki:

COVİD-19 salgını için ulusal çapta mücadele ediyoruz… Bu salgının, ülkemizde, ilimizde, ilçemizde ve mahallemizde olması kaçınılmazdır… Önümüzdeki birkaç hafta vakaların sayısı giderek artacak ve ne yazık ki, kayıplarımız da olacak… Vaka sayısının yapacağı pik (doruk nokta) bir süre sonra plato (belirli bir düzeye gelme) yaparak azalmaya başlayacak… Amacımız, bu pik süresince yaşlılarımıza ve kronik hastalarımıza bu enfeksiyonu mümkünse 'sıfır' bulaştırmak… Virüs aramızda dolaşıyor; bu kesin… Önümüzdeki kritik iki haftada çok özenli olalım…

Dolayısıyla…

Mümkün olduğu kadar evde kalalım…

Apartmanda merdivenleri kullanalım…

Asansöre teker teker binelim…

El temizliğine dikkat edelim; oraya buraya dokunmayalım…

Eldiven takmayalım…

Çünkü, el yıkama alışkanlığını bozuyor…

Birbirimizin arasındaki 1 metre mesafeyi koruyalım…

Öksürmedikçe ve riskli bir ortamda bulunmadıkça 'maske' kullanmayalım…

Ertelenebilir bir sağlık problemimiz varsa…

Lütfen polikliniklere gitmeyelim…

Çünkü, biz sağlık mensupları o sırada tüm gücümüzle yoğun bakımdaki hastalarımızla uğraşıyor olabiliriz…

***

Ve…

Tam bu yazıya 'son nokta'yı koyarken…

Prof. Erdener Özer, dün akşam saatlerinde…

Son noktayı koydu; Ankara'ya şöyle seslendi:

'En doğru çözüm sokağa çıkma yasağı… Kararlı ama şefkatli bir biçimde uygulanmalıdır…'

***

Garip bir 'ikilem' içindeyiz…

Korona yüzünden…

Ya, çok endişeliyiz; AVM'lerde yiyecek-içecek bırakmıyoruz…

Ya da, gereğinden fazla vurdumduymaz olduk; pikniklerde buluşup mangal keyfi yapıyoruz!

Ah, bir 'ortasını' bulabilsek!

Nokta…

Sonsöz: 'Çocukların öldüğü savaşları çıkaranları, çocukları öldürmeyen bir virüs yerle bir ediyor… / Anonim…