Ne diyordu Müslüm Gürses, bir şarkısında...

'İçiyorsam, sebebi var!'

Şehir içi trafiğinde pire gibi, bir oradan, bir buradan çıkıveren kuryeler de çoğu zaman trafik kurallarına uymadıklarını itiraf ediyorlar.

Diyorlar ki:

'Kurallara uymuyorsak, sebebi var!'

İzmir Motosikletli Kuryeler Derneği Başkanı Burhan Akgül ile kuryelerin hayatını konuşurken, konu kazalara gelip dayandı.

O sırada en can alıcı soruyu soruverdim:

'Peki başkan, kurye arkadaşların trafik kurallarına harfiyen uyduklarını düşünüyor musun?'

Burhan Başkan, işte bu sorunun yanıtını verirken, işte o cümleyi kurdu:

'Kurallara uymuyorsak, sebebi var!'

***

Kuryelerin, kuralları niçin çiğnedikleri, niçin çiğnemek zorunda kaldıkları konusuna döneceğiz.

Önce, özveriyle çalışan kuryelerin bir hayli yüksek tempolu yaşamlarından kesitler sunalım.

Pandemi çıkmadan önce de kuryeler, vızır vızır trafikteydi.

Pandemi başladığında, eve hapsedilen insanların marketlerle, lokantalarla arasında köprü oldular.

Hal böyle olunca, iş yoğunlukları katlandı.

Burhan Akgül başkanın dediğine göre...

Pandemiden önce günde 20 paket götüren bir kurye, bugün 40 paketin altında iş yapmıyor.

Öyle ki mesai saati 8'den 12'ye, 13'e kadar uzarsa, bu rakam 60'a kadar çıkıyor!

Kolay değil elbette.

İş hacimleri, pandemiyle birlikte iki, hatta üç katına çıkmış durumda.

***

Sadece İzmir'de 6 binden fazla resmi iş yapan kurye olduğunu söyledi Dernek Başkanı Akgül...

Kendi kurye ekibini kuran şirketlerin elemanlarıyla bu rakam 20 binden fazlaymış.

Çok hızlı hareket etmek zorunda olduklarının altını çizerken...

Kelle koltukta, adeta hızlı bir yarış içinde paketleri zamanında, hatta zamanından önce yerine ulaştırma telaşı içinde olduklarını itiraf ediyor Burhan başkan...

'Kurye arkadaşlar, motosikletleriyle neden o kadar fazla hız yapıyor, kendilerini de, başkalarını da tehlikeye atıyor?' diye soruyorum.

İşte aldığım yanıt:

'Yemek Sepeti, adlı kurumun bir puan sistemi var. Örneğin, paketi ulaştırma hızınız puanlanıyor.

Eğer puanınız yüksekse, sipariş artıyor. Müşteri, bak buranın puanı yüksek, yemeğimi oradan söyleyeyim; çünkü hızlı geliyor, diyor.

Biz kuryeler de işten atılma korkusuyla, hız yapmak zorunda kalıyoruz.

Kullandığımız motosikletin iki tekeri var, üçüncüsü yok.

İki teker üzerinde gitmenin bedeli, kazalarda en iyi ihtimalle vücudunuzda kırıklar olur.

En kötü ihtimalle de ölürsünüz.

Yarışı kızıştıran bu puanlamanın kaldırılmasını istiyoruz.'

***

İzmir trafiğinde çoğu zaman sürücülerin kuryelere saygılı davrandığını, ancak ticari taksi ve dolmuşların sert davranışlarından başka şikayetleri olmadığını söylüyor, kuryelerin başkanı...

'Bizi araçtan saymıyorlar, kornayla, motosikletlerimize teğet geçerek tacizde bulunuyorlar' diyor.

O sırada, işte o can alıcı soruyu soruyorum:

'Peki başkan, kuryelerin trafik kurallarına harfiyen uyduklarını düşünüyor musun?'

Burhan Akgül, lafı hiç kıvırmadan, samimi itirafta bulundu.

'Evet, haklısınız; çoğu zaman kurallara uymuyoruz.

Kurallara uymuyorsak, sebebi var.

Bizi kuralsızlığa iten, halkımızın sabırsızlığı, aceleciliği ve tehditleridir.

Şöyle ki...

Vatandaş, yemeğinin çabuk gelmesini istiyor.

Bir Allah'ın kulu da, yemeğimi getirecek arkadaş, aman dikkatli gelsin, acele edip de kaza falan yapmasın, demiyor.

Tam tersine, hem acele ediyor, hem de tehdit ediyor, 'Yemeğim soğuk gelirse, iade ederim, ona göre ha!'

Hal böyle olunca... Biz de bir sağa geçiyoruz, bir sola... İcabında kaldırıma çıkıyoruz, kırmızıda geçiyoruz.

Ama bu kuralsızlığı yapmayı hiç istemiyoruz.

Vatandaşlarımız bizi, bu suça teşvik ediyor.'

***

İşte kuryelerin mesajları böyle...

Anlattıkları başka sorunlar da var ama onları da yazmaya kalkarsak, yazı daha da uzayacak.

Kuryelere hak vermemek elde değil.

Patron, paketin çabuk gitmesini isterse...

Müşteri, paketin çabuk gelmesi için bastırırsa...

Peşinden kuralsızlık geliyorsa...

Bu zincirleme suçlardan sonra ben bir taraf olamayacağım.

Yorumu, siz sevgili okuyucularımıza bırakıyorum.