Türk lojistik sektörü Çin pazarında! Türk lojistik sektörü Çin pazarında!

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Karabağlar Belediyesi'nin Ağustos ayı olağan meclis toplantısının ikinci oturumunda tartışmalar yaşandı. AK Parti Grubu, Başkan Kınay'a sorular yönelttiği oturumda yaşanan tartışmalar sonrası meclis salonunu terk etti.

AK Parti Grubunun dışarı çıkmasının ardından medyada da yer alan seçim sürecinde bazı kişilerden para aldığı iddialarına iddialara yanıt verdi.

KINAY: HER NE KADAR DİNLEME ZAHMETİNDE BULUNMASALAR DA...
AK Parti Grubunun salonu terk etmesi sonrası söz alan Başkan Kınay kendisine yöneltilen sorular ve iddialar hakkında açıklamalarda bulundu. Sözlerine cevapları beklemeyen AK Parti grubuna sitem ederek başlarken şu ifadeleri kullandı;

Görüşlerini paylaştılar. Sorular vardı. Dolayısıyla ben de bir belediye başkanı olarak bu soruların cevabını vermek durumundayım. Her ne kadar soruları soran meclis üyelerimiz cevabını dinlemek zahmetinde bulunmadılar ancak burada bizi izleyenlere ben bu cevapları vereyim. Belki kendileri de kayıtlardan izleyerek zaten bu değerlendirmeyi alırlar. Sonra biz yokken cevap verildi, duymadık gibi bir söz olmasın. Burada ekranları başından da paylaşıyoruz. Belediyemizle ilgili birkaç soru vardı. Onların da cevaplarını vereyim. Bu cevapları da burada değerlendirdikten sonra diğer konularla birlikte devam edelim. Kısa tutmaya çalışacağım. Saatin ilerlediğinin farkındayım.100 günü değerlendirdiğini, bu anlamda izlediğini ve bununla ilgili birtakım sorular sorduğundan bahsetti. Bir tanesi TOKİ konutlarıyla ilgili değerlendirmeydi. Biz burada daha önceki meclis kayıtlarımızda da zaten sizlerle paylaştığımız gibi Karabağlar'da Karabağlar sınırları içerisinde dönüşmesi gereken ihtiyacı olan ve bu anlamda güvenli binalara kavuşması gereken alanların planlamalarımızı yaptığımızı bunun yapılaşmaya dönmesi sürecinde de vatandaşlarımızın ülkenin giderek ağırlaşan ekonomik koşullarında bu dönüşümün inşaat maliyetlerinin ekonomik ve toplumsal maliyetlerinin de düzenlenmesi ve yerinde dönüşümün sağlanması için devletin de sorumluluğu gereği. Ödediğiniz vergilerle de hakkımız olan süreçlerde aslında toplu konut yatırımları gibi diğer yatırımlar gibi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın da çalışmalarını yürütmesi gerektiğini söylüyoruz. Dolayısıyla üniversite alanı olarak bilinen Karabağlar'ın konut olarak gelişmesi gereken bir alanının olmadığını, mevcut konutların yerinde dönüşmesi gerektiğini, dolayısıyla konuta ilişkin alanlarımızın planlandığı ve planlama çalışmalarının yapıldığı bilgisini daha önceki meclislerde de bakanlık planlamalarında da paylaşmıştık. Tekrar paylaşayım. TOKİ konutu diye anlattığı husus Karabağlar'ın sağlıklı kentleşme sürecinde barınma amaçlı yapıların gelişeceği değil üniversite alanı, belediye hizmet alanı olarak ve kentin yeşil kuşağı olarak kullanılan bir planda toplu konut idaresinin yasal hiçbir aslı olmadan planı, projesi, ihale izni, çevresel etki değerlendirmesi, bu konuyla ilgili Karabağlar Belediyesi ya da İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin görüşü alınmadan yapılan süreçlerle yaptığı bir ihale kapsamında mağdur edilen 750 vatandaşımızla ilgili süreçtir. Dolayısıyla o bölge Karabağlar Belediyesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yani kentin yerel idaresi tarafından da kentin sağlıklı planlanması sürecinde zaten planlarla, raporlarla ortaya itirazlar gerçekleşmiştir. Bizim kentimizin dönüşmesi gerekmektedir. Ancak şu cümleyi de düzeltmemiz lazım tabii. Neden yeni alanlar yaratılmıyor? Çünkü bizim mevcut alanlarımız yırtık elbisemiz, yamalı bohçamız yenilenmesi gerek biz kendi yırtık elbisemizi yamalı bohçamızı, çarpık yapılaşmamızı düzeltmeden yeni alanlarda, bu çarpık yapılaşmanın bu sorunu çözmeden başka alanlarda yeni sorunlar çözülmesinin yanlış olduğunu savunuyoruz. Bu kapsamda da toplu konut idaresine ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımıza da çağrımızı tekrarlamıştık. Biz toplu konutlar yapılmasına, dar gelirli vatandaşlarımızın ev sahibi olmasına engel değiliz, asla değiliz. Tam tersine Karabağlar'ın konut anlamında planlanmış olan mevcut 2 bin hektarlık belediyenin sorumluluğundaki yaklaşık alandaki ekonomik nedenlerle dönüşemeyen vatandaşımızın ev sahibi olamadığı alanlarda buyurun gelin beraber çalışalım. Hem 750 vatandaşımızı, TOKİ'nin haksız, hukuksuz olarak mağdur ettiği vatandaşımızın hakkı korusun, hem de Karabağlar'ın hakkı korunsun diye zaten buyurun bu çarpık yapılaşmanın olduğu alanlarda, toplu konut projelerinizi gerçekleştirin. Biz de el verelim diyoruz.

VEREMEYECEK HESABIM YOK
'Bugün AKP grup sözcümüz Fırat Bey beni çok seviyor. Çok keyifli. Gülümsemesiyle sözlerini söyledi. Teşekkür ediyorum kendisine, panik yaptığımı, heyecanlandığımı, kişisel olarak benimle ilgili cümlelerini söyledi. Fark ediyorum ki kişisel olarak beni çok iyi takip ediyor. Sağ olsun çok teşekkür ediyorum. Benim için çok değerli herkesin takip etmesi. Ben de zaten herkesin beni takip etmesini, soru sormasını, bir eksiğimiz, bir yanlışımız varsa bu soruların cevaplarını da dinlemesini istiyorum. Ama kendisine şunu söyleyeyim. Sorduğu soru ve okuduğu haberle ilgili birkaç tırda tekrar ediliyor bu konu. Ben Helin Kınay olarak da Karabağlar Belediye Başkanı olarak da bu mecliste de basın önünde de yargı önünde de zaten açıklamalarımı yaptım. Suç duyurusunda bulundum. Gerekli çalışmalarımı yürüttüm ama bir meclis üyesinin meclisimizde bir açıklama yaparken bir soru sorarken Karabağlar halkının hakkını savunurken doğru bilgiler vermesi gerekir. Lütfen sizler bahsettiği haberi okuduğunuzda ben ne okuyorum, hangi bilgi, belge sorularını sorun. Zaten daha önce de açıkladığım ve hukuka gitmiş bir konuyla ilgili bunun cevabını zaten hukuk ve yargı verecektir. Hani dedi ya Instagram'ı kapatma gerekçemiz abuk sabuk cümleler, abuk sabuk paylaşımlar, hakka hukuka uygun olmayan, yalan dolan paylaşımlar o zaman Instagram'ı kapatıyoruz. Yalan dolan paylaşımlar oluyor da. Ben yalan olduğunu, belgesiz olduğuna inandığım şahsıma ve yürüttüğüm siyasete, yaptığım işe yıllardır yürüttüğü mücadelede benimle beraber inancımı paylaşan yol arkadaşlarıma atılan iftiraların belgesi yok, yalan dolan diye hesabı sorduğumda niye bu tepkiyle karşılaşıyorum? Onu da sizlere bırakayım. Dolayısıyla ama tabii Fırat Bey'e de şunu söylemek istiyorum; Bence beni bu kadar izleyeceğine bu kadar dikkatle izleyeceğine sadece bu haberler değil. Bunlar benim kişiselimle ilgili süreçler. Ben hesabını veririm. Hiç problem değil. Saatlerce konuşuruz, veremeyecek hesabım yok. Ama Karabağlar'da yaptığım işleri de aynı dikkatle, yapamadığım işleri de aynı dikkatle izleyip eleştirilerini de o şekilde yaparsa hep beraber cümlelerimizi kurarız. Çünkü burada zaten meclisimizin ana gündemi Karabağlar Belediyesi'nin Karabağlar'a ilişkin yaptığı çalışmalar bir taraftan bunlar konuşulmuyor diye cümleler kurup, bir taraftan da sürekli divan başkanına güzel, keyifli sözlerle, tiyatral bir sahneyle ondan sonra toplu terk edişlerle sunulan gösterilerden Karabağlar'ı izleyen vatandaşlarımız kendi değerlendirmelerini yapsınlar. Bütün bu değerlendirmelerin içerisinde bir kez daha tekrar edeyim ki kendileri de öğrensinler. Hukuka gitmiş. Yasal süreci başlatılmış. Dolayısıyla yasal süreci devam eden bir konuyla ilgili mahkemelerimiz gerekli çalışmayı yapacaktır. Dolayısıyla bu kararlar da açıktır. Mahkeme önüne gitmiş bir konuyla ilgili benim burada hakim, savcı ya da avukat olarak bir değerlendirme yapmama gerek yoktur. Sonucu da zaten kendileri takip ettiği için eminim sizlerle, benden önce de paylaşacaklardır. Ben de daha fazla kendimle ilgili konularla meclis gündemini meşgul etmemek istiyorum' dedi.