Karşıdandır...
Her şeye karşıdır!..
Olumsuzluklara; haksızlıklara direnendir!..
Çarşıdan alıntıları vardır...
Omuzdaştır; fikirdaştır; paylaşımları vardır aynı uğurda!..
Direnendir...
Ben ona 'Karşıyakalı' derim...
O'nun kendine özgü tanımı vardır;
'Karşıyaka Çarşı...'
Karşıyakalıdır arkadaşlar!..
X
Öyle bir gelenekten...
İçinde sevdasıyla birlikte büyüyen ve yürüyenlerin adıdır Karşıyaka!..
Bilen bilir!
X
Bitimsiz bir sevdaylar 'Kaf-Kaf-Kaf/Sin-Sin-Sin/ Kaf-Sin-Kaf' diye kaykıranlar...
Yürekleriyle yeşil-kırmızı renklere bağlılıklarını simgeleştiriyorlar...
Ya onların uğruna yollara düştüğü futbolcu topluluğu?
Aynı değerleri kucaklayıp, yürüyor mu?
Şaşkınlık içindeyim!
X
Nedeni mi?..
X
Çok açık...
Şanlıurfaspor maçı oynanacak; futbolcuların isyan haberleri gazete manşetlerinde:
'Karşıyaka'da prim sıkıntısı; futbolcular prımlerini eksik almanın ve peşinatlarının bir bölümünün ödenmemesi nedeniyle isyanda!..'
Daha ligin başındasınız; dördüncü maçınıza çıkacaksınız ve karşınızda ekonomik bir çıkmaz!..
Doğrudur-yanlıştır...
Tartışılır!..
Ekonomik sıkıntının yönetim yanlısı olarak dile getirilişinin farklı bir biçimidir; o da tartışılır!..
Ama...
Karşıyakalılık adına bu olayın tartışılır yanı yoktur!..
Kulüp-yönetici-futbolcu ilişkisi karşılıklı güven duygusuyla gelişir ve yürür!...
O üçgende güven duygusu daha baştan yiterse...
Yarınlar için konuşamazsınız...
Takım olma ruhunu geliştiremezsiniz; olamazsınız da!..
X
O halde...
'Karşıyakalılığın' bir yanı eksik kalır!...
Duygular yerine oturmaz...
Hem teknik adama, hem futbolculara sorarsınız:
'Hani siz güvenli limana sığınmış ve Karşıyakalı olmaktan gurur duyuyordunuz?'
Daha işin başında yarım kalan priminiz mi bitirdi duygularınızı?
Ve sen suskun insan Yusuf Şimşek!..
Durduramadın mı o fırtınayı?
Nerede o 'Karşıyakalılık'!..
İçinize sinmedi mi?