Kısaca TÜİK olarak anılan Türkiye İstatistik Kurumu hayırlı bi'iş yapmış, Türkiye'nin tüm illerini içeren 'Yaşam Memnuniyeti Araştırması' gerçekleştirmiş...

Kabaca bir bakışla, araştırma sonucuna göre...

Türk insanın yüzde 59'u mutlu, yüzde 30.21'i ne mutlu ne mutsuz, yüzde 10.8'i ise mutsuz...

Kuşkusuz, 'Ne var bunda? Daha iyisini mi bekliyordun?' dediğinizi duyar gibiyim... Ancak kazın ayağı öyle değil işte...

Şimdi bakın ayrıntılara...

Türkiye'de mutsuzların il nüfusuna oranında 'en mutsuz' şehir yüzde 24.75 ile Diyarbakır... Ha'di diyelim ki Diyarbakır terör'den çok çekti normaldir...

Ama üç Büyükşehir'e ne diyeceksiniz?

Dünya metropolü İstanbul'da 'mutsuzum' diyenlerin oranı 9.12, Ankara'da ise 9.95... İzmir'de ise, bu rakam 10.65'e çıkıyor... Nereyse her 100 İzmirli'den 11'i, 'Ege'nin incisi-mincisi ama ben şehirde yaşamaktan mutsuzum' demeye getiriyor... Tabii, bebeleri de ayırırsak bu rakamın yüzde 15'lere kadar yolu var demektir... Bu da İzmir için büyük 'sıkıntı' anlamına gelir...

Aslında...

TÜİK'in araştırmasına göre, Türkiye'nin 'en yaşanası' topraklarını oluşturan Ege'nin diğer illerinin de İzmir'den farkı yok...

'Mutsuz Ege Kentleri'nin başını yüzde 11.78 ile Aydın çekiyor... Efeler Diyarını, sırasıyla Afyon, Denizli, Manisa, Çanakkale, Balıkesir, Uşak, Muğla ve Kütahya... Oranları da yüzde 9.5 ila 7.1 arasında değişiyor...

Mutsuzluk nedenlerinin başında 'hayat pahalılığı' geliyor... Özellikle gençler arasında 'gelecek kaygısı' ve 'işsizlik' ilk sıralarda...

Sokakta yürürken etrafınıza dikkatle bakın lütfen...

Bırakın dost meclisinde 'kahkaha' atanı, 'gülümseyen' bile yok...

Bizim meşhur Kültürpark'ta bile 'çifte kumrular' gibi, el ele-diz dize oturan 'sevgililer' kayboldu...

İnsanoğlunun doğasında vardır; 'hayattan tad almak için' yaşar...

Grev var, vapura binemiyoruz... Tramvay inşaatı var, trafik kördüğüm... Körfez kokuyor, yanından geçemezsin... Bir kafeye oturup ağız tadıyla kahve içeyim dersin, (yeri gelmişken, Alsancak'taki bi'fincan Türk Kahvesi 11 lira olur mu allahaşkına?) dört kişi minik bir servet ödersin...

Bu yüzden İzmirli'nin neredeyse yüzde 15'i mutsuz; daha kötüsü bir o kadarı 'ne mutlu ne de mutsuz'...

Zaman Tüneli'nden şiirsel bir anı ile notalayalım...

Hatırlarsınız, büyük ozan Nazım Hikmet, 'Saman Sarısı' şiirinde, dostu ressam-şair Abidin Dino'ya, 'Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?' diye sorar... Dino'nun şiirdeki soruya şiirle verdiği cevabı şimdilik pas geçelim...

Ama...

Bir İzmirli olarak kendimize şunu sorabiliriz:

'Bu kentte mutluluğun resmini nasıl yapabiliriz?'

Sonsöz: Mevlana ne demiş? 'Sabret gönül, sabret... Sakın küsme kaderine, şükret... Her kışın bir baharı var elbet... Yeter ki, sen sabret...'