Metehan UD/ EGEDESONSÖZ – Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Zorlu Holding'in Manisa'daki nikel madeni ile ilgili kapasite artışı ile ilgili yeni bir gelişme yaşandı.
Bakanlık şirketin yıllık kapasitesini 1 milyon tondan 8 milyon tona çıkarma talebi ile ilgili 'ÇED olumlu' kararı verdi. Ocak sahasında ise alansal bir artış yaşanmayacak. Ayrıca yıllık kapasitesi 2,8 milyon ton olan 2 adet eleme tesisi de kurulacak.
İZSU'DAN OLUMSUZ GÖRÜŞ
Proje alanı, Başlamış Barajı, Çağlayan Barajı ve Gördes Barajı'nın uzun mesafeli koruma alanı içerisinde yer alıyor. Gördes Barajı, İzmir'e içme suyu sağladığı için İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü'nün de görüşü soruldu. İZSU'nun önceki genel müdürü Ali Hıdır Köseoğlu zamanında verilen görüş yazısına göre ocak sahasından çıkacak tozun su kaynaklarına zarar vereceği belirtilerek olumsuz görüş verildi.
Görüş yazısında 'Tüm dünyada yaşanan su varlığındaki azalmanın şimdiden önemli boyutlara ulaştığı, bölgemizde de mevcut su kaynaklarımızın yetersiz kaldığı, en önemli kırılma noktası tatlı su varlığının vatandaşlarımıza güvenilir ve sürekli su temini sağlama görevlerimizin kesintisiz olarak devam etmesi gerekliliği, İzmir kenti için tatlı su kaynakların en optimum şekilde planlanması, projelendirilmesi, inşaa edilmesi ve işletilmesi hususları dikkate alındığında, içme suyu barajları ve bu barajların korunması hayati önem arzetmektedir. Bu kapsamda; 'S:52844 ve S:200706223 no'lu Nikel Maden Ocakları Kapasite Artışı ve (S:200706223) Eleme Tesisi Projesi' nin bulunduğu alanın Başlamış Barajı Sinandede Regülatörü, Kayacık Regülatörü ve Gördes Barajı alanlarının adeta odak noktasında olması, nikel madeni çıkarılırken oluşacak toz bulutlarının arazinin eğimi nedeniyle rüzgarla geniş alanlara yayılımının kolay olacağı, nikel bileşimlerinin toksit ve kanserojen etkisi, maden sonrası arazinin çölleşmeye varacak. şekilde zarar göreceği, arazi topoğrafyasının değişıminin bile olumsuz etkisinin olacağı düşünülen ve oldukça hassas olan bu alanda, çok büyük bir kapasite artışı olacağından ve bu durumun planlanan. Söz konusu projeden kaynaklı riskleri de artıracağından uygun bulunmamıştır.' ifadeleri yer aldı.
AVUKAT CANGI'DAN İZMİR BÜYÜKŞEHİR'E ÇAĞRI
Verilen kararı değerlendiren EGEÇEP üyesi Avukat Arif Ali Cangı 'Efemçukuru Altın Madeni yüzünden Çamlı Barajı yapılamadı, İzmir 100 km uzaktaki Gördes barajına muhtaç edildi. Onun da altı delik çıktı, İzmirliler gelmeyen suyun parasını ödüyorlar. Şimdi de Gördes'i kirletme riski olan nikel madeninin kapasitesini 8 kat artırma izni veriliyor. Bu açıkça İzmirlileri susuzluğa, var olan suyla da hastalıklara mahkum etmektir. Diğer yandan söz konusu nikel madeninin Gediz Nehri'nin ve dolayısıyla İzmir'e kadar tüm bölgeyi kirletme riski vardır. Buna dur demek lazım, bunun için İZSU'nun, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin ekoloji örgütlerinin, akademik meslek odalarının birlikte dava açmak dahil direniş göstermeleri gerekir. Bu arada gözden kaçırılmaması gereken İzmir'in su havzasının canavarı olan Efemçukuru Altın madeni derhal kapatılmalıdır' dedi.
SÜLFÜRİK TESİSİ İÇİN DE ONAY ALMIŞTI
2014 yılında faaliyete başlayan şirket daha önce iki kez daha kapasite artışı talebini bakanlığa kabul ettirmişti. Şirket ayrıca sülfürik üretim tesisi kurmak için de bakanlıktan onay almıştı. Bakanlığın 'ÇED olumlu' kararı verdiği proje ile ilgili İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU, meslek odaları, çevre örgütleri ve bölge halkı tarafından açılan davada mahkeme ÇED iptal kararı vermişti. Mahkeme, tesisin çevreye ve su kaynaklarına vereceği zararı gerekçe göstererek Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın kararını iptal etmişti. Ancak projenin iptal kararı Danıştay'dan dönmüş ve şirket lehine karar çıkmıştı. Proje dosyasına göre tesiste yılda 1 milyon ton sülfürik asit üretilecek ve burada üretilecek sülfürik asit iki buçuk kilometre ötedeki Gördes Nikel Kobalt Maden Ocağı'nda kullanılacak. Tesisin inşa çalışmalarının sürdüğü de öğrenildi.