25 Kasım günü, Birleşmiş Milletler tarafından 1999 yılında kadına karşı şiddeti önlemek ve farkındalık yaratmak amacıyla "25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü" ilan edildi. Birleşmiş Milletler Kadın Birimi'nin (UN Women) son raporuna göre, 2023 yılında dünyada her 10 dakikada 1 kadın partnerleri ya da aile üyeleri tarafından 'kasten' öldürüldü. Dünya üzerinde 2023 yılında her 10 dakikada 1 kadın için öldürüldü.
Şiddetten ölen kadınlar için oluşturan dijital anıt "Anıt Sayaç"ın verilerine göre, Türkiye'de bu sene başından 22 Kasım 2024'e kadar 401 kadın öldürüldü. Ülkemizde 2023 yılında 417 kadın, 2022 yılında 408 kadın, 2021 yılında 433 kadın, 2020 yılında 430 kadın öldürüldü. Bu kadınların geride kalan hayatları vardı; yüzlerce aile kızını, kardeşini, birçok çocuk annesiz kaldı…
UN Women, 2023 yılında dünya çapında 85 bin kadının kasten öldürüldüğü açıkladı. Bu cinayetlerin yüzde 60'ı -neredeyse 51 bini- partnerleri ya da aile üyeleri tarafından öldürüldü. Bu korkunç veriler bize dünyada her gün 140 kadın ve kız çocuğu partneri veya yakın bir akrabası tarafından öldürüldüğünü gösteriyor. Yani her 10 dakikada 1 kadın veya kız çocuğunun öldürülüyor. 2022'de dünya çapında yaklaşık 48 bin 800 kadın ve kız çocuğu partnerleri veya aile üyeleri tarafından öldürülmüştü.
Kadın cinayetlerinin en yüksek olduğu kıta Afrika oldu. UN Women Birimi Direktörü Sima Bahous, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin kaçınılabilir olduğunu vurgulayarak, "Güçlü mevzuat, hükümetlerin daha çok hesap vermesi, sıfır tolerans kültürü ve kadın hakları örgütlerine daha çok ihtiyacımız var" dedi.
Kadınlar ve kız çocuklarına yönelik şiddete ilişkin ulaşılabilir veriler korkunç gerçekleri gözler önüne seriyor…
Neredeyse her 3 kadından 1'i yaşamı boyunca şiddete maruz kalıyor. Kız çocukları, şiddet riskine daha da yakın; Ergenlik çağındaki her 4 kızdan 1'i yakınları tarafından istismara uğruyor..
Dünya çapında: Dünyada tahmini 736 milyon kadın (bu kadın nüfusunun üçte birine eşit) hayatlarında en az bir kez fiziksel ve/veya cinsel yakın partner şiddetine ya da yakınları olmayan biri tarafından cinsel şiddete veya her ikisine birden maruz kalıyor.
Yakın partnerler tarafından maruz kalınan şiddet: Kadınlara yönelik şiddetin çoğu partnerleri, eski partnerleri veya yakınları tarafından işlenmekte. 15 yaş ve üzeri 640 milyondan fazla kadın yakın partner şiddetine maruz kalıyor.
Tüm kadın cinayetlerinin yüzde 55'i yakın partnerler veya diğer aile üyeleri tarafından işlenirken, tüm erkek cinayetlerinin yalnızca yüzde 12'si özel alanda işleniyor.
Kadınlar ve kız çocukları evlerine bile güvende hissedemezken, iklim değişikliği, çatışmalar sebebiyle yerinden edilme, kaynak kıtlığı ve gıda güvensizliği gibi sorunlar kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet riskini artırıyor.
İklim değişikliği nedeniyle yerinden edilen kişilerin yüzde 80'inin kadın olduğu tahmin ediliyor.
Mesela, 2005'teki Katrina Kasırgası'ndan sonra, yerinden edilen kadınlar arasında tecavüz oranı, o yıl Mississippi'deki oranın 6 katına çıktı.
Yeni Zelanda’daki Canterbury depreminin ardından yetkililer, aile içi şiddette yüzde 53'lük bir artış olduğunu bildirdi.
Etiyopya'da, ailelerin uzun süreli kuraklıkların etkileriyle başa çıkmalarına yardımcı olmak için hayvan karşılığında erken yaşta evlilik için 'satılan' kız sayısında artış oldu. Nepal'de 1990 yılında yıllık 3 bin ila 5 bin civarında olduğu tahmin edilen kadın ticareti, 2015 depreminden sonra yıllık 12 bin ila 20 bine yükseldi.
Çatışmalardan etkilenen bölgelerde çocuk evlilik oranları yüzde 4 daha yüksek.
2021'de Taliban yönetiminin iktidarı ele geçirdiği Afganistan'da, Temmuz 2024 itibarıyla kadınların yüzde 64'ü, erkeklerin yüzde 2'sine kıyasla, evden tek başlarına ayrılırken "hiç" güvende hissetmediklerini bildirdi.
Dünya çapında kadınların yüzde 6'sı, eşleri veya eşleri dışındaki biri tarafından cinsel şiddete maruz kalıyor.
Dünya çapında 15-19 yaş aralığındaki yaklaşık 15 milyon ergen kız, cinsel ilişkiye zorlanıyor.
Bu şiddetle mücadele etmek, mağdur ve hayatta kalan kadınların yaşamını desteklemek belli bir maliyeti de beraberinde getiriyor. Maliyetler hem doğrudan hem dolaylı, hem somut hem de soyut. Örneğin, sığınma evlerinde çalışan bireylerin maaşlarının maliyetleri doğrudan somut maliyetler. Avrupa Birliği genelinde cinsiyete dayalı şiddetin maliyetinin yılda 366 milyar euro olduğu tahmin ediliyor ve kadınlara yönelik şiddet bu maliyetin yüzde 79'unu oluşturuyor yani 289 milyar euro.