Bugün Pazar...
Hiç bitmeyen sevgi ve saygıyla...
Atatürk'ü bu köşede anma ve hatırlama günü...
Bir kez daha...
Az bilinen yaşanmış bir öyküyü paylaşalım...
Bunu yaparken de...
O kıymetli anıyı bugünlere taşıyan…
Gazeteci İsmail Habib Bey'i
Saygıyla analım…
***
Türk erkeği kadına önem verir…
(Şimdi biraz farklı yöne gidiyor ya, neyse…)
Mesela…
Moğol İmparatorluğu'nu yaratan Cengiz Han…
Soy olarak Türk'tü…
Ve
Annesi Ece Sultan'ın sözünden asla dışarı çıkmazdı…
Taaa, 1200'lü yıllarda bile…
Türkler'de kadın/erkek eşitti…
Hatta…
Erkek, eşinden korkmasa bile ürkerdi…
Türkler'in kitleler halinde Müslüman olmaları…
Özellikle 10. yüzyılda hız kazandı…
Ve…
O tarihten itibaren Türkler'in hayatına 'harem' girdi…
Harem…
Ev, konak ve saraylarda kadınlara ayrılan bölümdü ve…
Araplar'dan bize 'transfer' bir kelimeydi…
Osmanlı İmparatorluğu…
Ya da dünyanın bildiği adıyla…
'Devlet-i Aliyye / Büyük Devlet'…
Şaka değil; ağırlıklı 624 yıl…
'Harem'den yönetildi…
Nitekim…
'Harem' kelimsinin Türkçe karşılığı da zaten…
'Korunan Mukaddes' demekti…
***
Arap dünyasından ithal ettiğimiz…
Harem ve Selamlık yaşamdan(!) 700 yıl sonra…
Atatürk sayesinde kurtulduk…
Ama…
Devrim'le değil; bir Anadolu gezisi sayesinde…
***
12 Mart 1923 Pazartesi…
Saatler gece yarısını gösteriyor…
Henüz…
40 gün önce evlenen…
Gazi Mustafa Kemal'le İzmirli eşi Latife Hanım…
Yurt gezisine çıkıyorlar…
Düşman istilasından kurtulan Anadolu topraklarına…
Bu ilk ziyaret…
Geceyi Toroslar'ın girişinde geçirdiler…
Hava çok soğuktu…
Çukurova'ya bakan Durak İstasyonu'na vardıklarında…
Onları yemyeşil bir vatan toprağı ve sıcacık hava karşıladı…
Bir sabahın iki ucunda, iki mevsim, iki iklim değiştirmişlerdi…
Gazi, o akşam çok neşeliydi…
Latife Hanım'la evlenme öyküsünü anlatırken…
Dudaklarından şu sözler döküldü:
'Ben sadece evlenmiş olmak için, evlenmek istemiyorum... Yurdumuzda yeni aile yaşamım yaratmak için önce kendim örnek olmalıyım… Kadın dediğin umacı gibi kalır mı?'
Gazi Mustafa Kemal ilk kez bu gezide…
Eşi Latife Hanım'ı 'peçesiz' bir yüzle…
Ulusuna tanıtacaktı…
Yani…
Amaç balayı değil, 'örtülü' bir devrim gezisi yapmaktı…
Nitekim…
Adana'da bir grup hanımefendi…
Latife Hanım'ı ağırlamak için davet ettiklerinde…
Gazi Mustafa Kemal onlara şöyle dedi:
'Benim bulunamayacağım yerde, eşim de bulunamaz!'
Türkiye'de 'Harem ve Selamlık' ifadesinin…
Tarihe gömülüşü, işte bu cümle ile başladı…
***
Son 20 yılda önemli 'değişimler' yaşadık…
***
Mesela…
15 yıl önce AK Parti'nin İkinci Olağan Kongresi'nde…
İlk kez 'harem-selamlık' uygulaması kalktı…
Kadın erkek delege ve izleyiciler salonda karışık oturdu…
Gazeteler ve TV'ler, bu gelişmeyi…
'AK Parti'de harem selamlık devri kapandı' diye duyurdu…
***
Aradan yıllar geçti…
Bugünlere geldik…
***
Mesela…
Altı yıl önce zamanın Başbakanı Ahmet Davutoğlu…
Buca'da miting yapacaktı…
İzmir Polisi, 15 bin kişilik Pazar yerini…
Demir bariyerlerle diklemesine ikiye böldü…
Alana…
Kadınlar sağ, erkekler sol taraftan alındı…
O günün Başbakanı hiç'bişi söylemedi…
***
Mesela…
45 gün önce TRT kurum içi bir sınav yaptı…
1.260 aday kadın-erkek olarak ayrıldı ve…
Farklı salonlarda sınava alındı…
TRT'nin tarihinde bir ilk yaşandı…
Kimseler tepki göstermedi; görenler, görmemezlikten geldi…
***
Bitiriyoruz…
Milli Eğitim'in savı aşağı yukarı şöyle:
'Bazı okulların kız, bazı okulların erkek okulu olarak düzenlenmesinin, bir çeşitlendirme anlamında sakıncası yok…'
Olabilir ama zaman değişti!
Genç nüfus artıyor; okul sayısı bu artışa yetişemiyor!
Bakın…
İzmir Karataş'taki 'Kız Lisesi', Cumhuriyet'le yaşıt…
Hep Kız Lisesi olarak kaldı, böyle anıldı…
20 yıl önce n'oldu, peki?
Paaat, diye asırlık lise karma eğitime başladı…
Bakanlık, dik durdu…
'Bari, okulun adını değiştirelim!' diyenleri bile dinlemedi…
Kötü mü oldu?
Ne münasebet!
Sadece, 'fıkra gibi şeyler' yaşanıyor…
Okulun her hangi bir erkek öğrencisine…
'Hangi lisedesin?' diye sorduklarında…
Delikanlının yanakları hafiften kızarabiliyor ama…
O kadar kusur kadı kızında da bulunur!
Nokta…
SonSöz: 'Kadının tahmin ettiği şey, erkeğin emin olduğu şeyden daha doğrudur! / Rudyard Kipling – İngiliz roman yazarı…'