Soner Çağlar/Egedesonsöz - Türkiye’de üretilen zeytinyağının iç piyasada tüketilemediğini ve ihraç edilemeyip depolarda bekletildiğini vurgulayan üreticiler, zeytinyağı ithal edilerek iç piyasada zaten düşük olan fiyatın daha da düşürülmesinin amaçlandığını savundular. Düşük fiyattan toplanacak zeytinyağının İtalya ve İspanya’ya ihraç edildiğine belirten üreticiler, bu ülkelerin de Türk zeytinyağını kendi markalarıyla dünya piyasasına süreceği kaydetti.
Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yağ Sanayi Meslek Komitesi, Milas yöresindeki zeytinyağı fabrikalarının sorunlarını saptamak amacıyla Milas Ticaret ve Sanayi Odası’nda (MİTSO) toplantı düzenledi. MİTSO Yönetim Kurulu Başkanı Enver Tuna’nın yönettiği toplantıya EBSO Yağ Sanayi Meslek Komitesi Başkanı Günizi Belevi, Başkan Yardımcısı Recai Gümüşkesen, komite üyeleri Nejat Özduran, Mustafa Işıl Özyurt, Şükrü Akkan ile EBSO Sektör İzleme ve Meslek Komiteleri memuru Başak Karaöz’ün yanı sıra Milas Tarım İlçe Müdürü Ali Akay, Milas Ziraat Odası Başkanı İsmail Atıcı ve çok sayıda Milaslı zeytinyağı fabrikası sahibi veya temsilcisi katıldılar. Zeytinyağı sektörünün sorunlarının dile getirildiği toplantıda üreticiler, zeytinyağı ithalatına tepki gösterdi.
Piyasa’da alıcı kalmadı
EBSO Yağ Sanayi Meslek Komitesi Üyesi Nejat Özduran, zeytinyağı piyasasındaki durgunluğa işaret etti. Özduran, “Bugün piyasada zeytinyağı alıcısı yok. Çünkü ithal yağ geldi. Kristal ve Komili’den başka zeytinyağı alan firma da kalmadı. Oysa bu mevsim, tam da zeytinyağının alınıp satılacağı zaman. Sızma zeytinyağını bile alan yok” dedi.
İthal zeytinyağı konusu başta olmak üzere sektördeki diğer sorunların da belirlenerek en kısa yoldan Ankara’daki yetkili makamlara iletilmesi gerektiğini anlatan Özduran “Biz çok gecikmeden EBSO’da bir toplantı yapalım. Ortak akıl üretelim. Ankara’da bu işin sorumlusu kimse ona gidelim, görüşelim. Bu işler yazarak, dilekçe vererek de çözülmüyor” diye konuştu.
Piyasada çok miktarda sahte veya kötü kalite zeytinyağı bulunduğuna dikkat çeken Nejat Özduran, şöyle devam etti: “Bugün tüketici de kandırılıyor. ‘sızma yağ’ diye yüzde yüz kanola yağı satılıyor. ‘İzmir’de bir yerde güzel bir ambalaj içinde sızma yağ satılıyor’ dediler, hem de çok ucuz fiyata. Alınıp tahlil edildi, yüzde yüz kanola yağı çıktı. Tabi marka da sahte, adres de sahte. Bu durumda üretici gibi görünen firma cezalandırılamazsa satan cezalandırılıyor. Hem de çok yüksek cezalar veriliyor, İzmir’de birkaç tane böyle örnek yaşandı. Bu konuda hepimizin bir zeytinyağı müfettişi gibi çalışmamız lazım. Nerede böyle ucuz fiyatlı yağ gördüysek hemen Alo 174 hattını arayalım, haber verelim. Bu gibi kötü ürünler zeytinyağına, zeytinyağının pazarına çok zarar veriyor. İthal zeytinyağlarının mutlaka gıda laboratuvarlarından denetlenmesi lazım.”
EBSO Yağ Sanayi Meslek Komitesi Başkanı Günizi Belevi ise yeni gıda kodeksine göre 2 asitin üstündeki yağların rafinelik olarak değerlendirileceğini söyledi. Eskiden 3.3 asite kadar olan yağların yemeklik zeytinyağı olarak kabul gördüğünü hatırlatan Belevi, artık 2 asitin üstündeki yağların rafinajlık yağ olarak değerlendirileceğini ifade etti. Belevi, müstahsilin, sızma zeytinyağlarına verilen yüksek fiyat nedeniyle yavaş yavaş günlük zeytinyağı sıkmaya yönelmeye başladığını ve kaliteyi artıracak toplama çalışmalarına ağırlık verildiğini dile getirdi.
Toplantıyı başkanı MİTSO Yönetim Kurulu Başkanı Enver Tuna da, Milas’ta böyle bir toplantının düzenlenmesi için çaba gösteren Recai Gümüşkesen ile toplantı için Milas’a gelen EBSO Yağ Sanayi Meslek Komitesi Yönetimine teşekkür etti. İthal zeytinyağının özellikle Milas ekonomisi için çok büyük bir tehlike oluşturduğuna anlatan Tuna, “ İthal yağ da gelirse Milas’ta zeytincilik biter. Milas’ta tütün bitti, hayvancılık bitti, pamuk bitti, zeytincilik de biter. Bu nedenle herkesin çok dikkatli olması gerekiyor. Biz bu konunun yetkili makamlara taşınması ve gerekli önlemlerin alınması konusunda üzerimize düşeni yapmaya hazırız” ifadelerini kullandı.
Milaslı zeytin ve zeytinyağı üreticisi Ali Osman Menteşe ise, zeytinyağı ithalatının arkasında iç piyasadaki zeytinyağı fiyatının daha da düşürülmesi olduğunu belirterek, “Düşük fiyatla piyasadan zeytinyağınıtoplayarak İtalyanlara, İspanyollara ucuz fiyata satmayı amaçlıyorlar. İtalyanlar ve İspanyorlar da bu yağları kendi markalarıyla yüksek fiyattan dünyaya satıyor. Son yıllarda zeytin ağaçlarındaki çiçeğe bakarak çok erken rekolte tahminleri yapılarak da fiyatların aşağıçekilmesi amaçlanıyor” şeklinde konuştu.
Zeytinyağının tanıtımı için de bir çaba gösterilmediğini vurgulayan Menteşe, kısa bir süre önce yayınlanan reklamlarla da ithal zeytinyağıtüketiminin özendirildiğini ileri sürdü. Menteşe, Türk zeytinyağının kurtuluşunun mutlaka iç tüketimi ve ihracatı arttırmaktan geçtiğini kaydederek,“Türkiye’de iç piyasada zeytinyağı tüketimi 2 kilo, bu çok düşük bir rakam. Bunu mutlaka en az 3 kiloya çıkarmamız gerekiyor. İhracatın da mutlaka arttırılması lazım. Bu da iyi kalite zeytinyağı üretmekten ve Türk zeytinyağının uluslar arası düzeyde tanıtımından geçiyor” diye konuştu