HABERLER>KÜLTÜR - SANAT
14 Aralık 2009 Pazartesi - 00:00

Yüreği 90 yıldır sanat için çarpıyor

90 yaşındaki ressam, neyzen, tezhip ve minyatür ustası, mimar ve çevreci Ahmet Yakupoğlu'nun kalbi hala sanat için atıyor. ’

Yüreği 90 yıldır sanat için çarpıyor



İZMİR - Aktif olarak üretmeyi bıraktığı son 2 yıl öncesine kadar tüm ömrünü büyük bir disiplinle çalışarak geçiren 90 yaşındaki ressam, neyzen, tezhip ve minyatür ustası, mimar ve çevreci Ahmet Yakupoğlu'nun kalbi, ailesiyle dinlenmeye çekildiği İzmir'de hala sanat ve doğduğu şehir Kütahya için atıyor.
    
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın bir süre önce evinde ziyaret ederek elini öptüğü ve teşekkür belgesi verdiği Yakupoğlu'nun yakınları, başta Kütahya ve İstanbul olmak üzere Türkiye'nin dört bir yanının doğal güzellikleri aktaran ressamın eserlerinin sergileneceği Ahmet Yakupoğlu Müzesi'nin mümkün olan en kısa sürede hayata geçirilmesini bekliyor.
 

 
Yakupoğlu'nun manevi kızı ve öğrencilerinden Havva Sökmener, sanatın sadece bir alanında değil birçok dalında en üst noktaya ulaşan Yakupoğlu'nun Türkiye'nin yetiştirdiği en önemli sanatçılardan olduğunu söyledi.
    
Yakupoğlu'nun sadece bir sanatçı değil ''bir derviş'' olduğunu ifade eden Sökmener, ''Yakupoğlu bugün bazı sanatçılar kadar popüler değilse bu onun tercihinden, yaşam felsefesinden kaynaklanıyor'' diye konuştu.
    
DOĞADA YAPILAN TABLOLAR
Yakupoğlu, 2 yıl öncesine kadar sürdürdüğü resim çalışmaları sonucunda tamamı açık alanda yapılmış, çoğunlukla Kütahya, İstanbul, Bursa ve Konya'nın doğal güzelliklerini anlatan 3 bini aşkın tabloya imza attı.
    

 
Hocasının ''eşsiz bir çalışma disiplini'' olduğunu ifade eden Sökmener, her gün saat 08.00'de çalışmaya başlayan Yakupoğlu'nun resim yapacağı yerlere yürüyerek gittiğini, gün boyunca çalıştığını, bu sırada yalnızca yanında götürdüğü bir dilim ekmeği yediğini kaydetti.
    
Sökmener, Yakupoğlu'nun kendisine ''Bir gün yemek yiyerek resim yapmaya gittim, o gün de resim yapamadan geri döndüm'' dediğini, ilerleyen yaşına rağmen yoğun çalıştığını, dinlenmesi gerektiğini söylediklerinde de ''Beni yatmam için okutmadılar''diye yanıt verdiğini söyledi.
 
EN BÜYÜK KATKI, DOĞDUĞU KENT KÜTAHYA'YA
Yakupoğlu, doğduğu kent Kütahya'ya doğasını anlattığı binlerce resmin yanı sıra mimarisi, inşaatı ve çinileri kendisine ait Çinili Cami'yi armağan etti, şehir müzesinin ve kütüphanesinin kuruluşuna önderlik etti, yıllarca müze müdürlüğü yaptı.
    
Kütahya'da yaşadığı yıllar boyunca birçok tarihi eserin restore edilmesine öncülük eden, kentte onlarca neyzen yetiştiren Yakupoğlu, doğaya ve yeşile aşık bir insan olarak 7 dönümlük bahçesinde aralıksız çam fidanları yetiştirdi, civar köylerin sakinleriyle görüşerek ağaçlandırma çalışmalarına ikna etti, Kütahya çevresinde 70 bin dönüm arazinin çam ormanı olmasını sağladı.
    
Yakupoğlu, Kütahya'da üniversite kurulması çalışmalarına da öncülük etti.
    

 
TÜM ESERLERİNİ BAĞIŞLADI
Sahip olduklarını Kütahya'ya bırakmak isteyen Yakupoğlu, bir süre önce kendi adına kurulan vakfı feshederek camisini, evini, diğer mal varlıklarını, 3 bin kitaptan oluşan sanat kütüphanesini, bin 500'den fazla tablosuyla tezhip ve minyatür eserlerinden oluşan diğer tüm çalışmalarını Dumlupınar Üniversitesine bağışladı.
    
Eserlerini üniversiteye ''sergi dışında kalıcı şekilde il dışına çıkarılmamaları'' koşuluyla bağışlayan Yakupoğlu, üniversite yönetiminden tüm eserlerin sergileneceği müze yaptırılması sözü aldı.
    
Havva Sökmener, Yakupoğlu'nun yakınlarının ve onun eserlerinin önemini bilen herkesin bir an önce müzenin yapılmasını istediğini belirterek, şunları kaydetti: ''Hoca evini, camisini, tüm taşınmazlarını, kütüphanesini ve eserlerini vakfı kapatarak üniversiteye bağışladı. Buradaki en temel amaçlar, eserlerin korunması ve insanlara ulaşabilmesiydi. Yakupoğlu'nun evi, tüm eserlerin sergilenmesine olanak tanımıyor. Ayrıca, eserlerin çoğu çok sağlam, kaliteli malzemeyle yapılmamış. Bunun için ısı ve nem kontrolü olan mekanlarda muhafaza edilmesi gerekiyor. Tüm beklentimiz, modern bir müzenin yapılması ve eserlerin teşhir edilmesi, bu eserlerin yaşaması, herkesin görebilmesi. Yakın çevresindeki herkesin arzusu, bu müzenin açılış kurdelesini hocanın kendisinin kesmesi. Bugün ya da yarın, gelecekte bu müze mutlaka yapılacaktır ama arzumuz Yakupoğlu'nun hayattayken müzeyi görmesi.''
    
Sağlık sorunları nedeniyle Yakupoğlu ise Türkiye'de birçok doğal güzelliğin resmini yaptığını ancak kendisi için Kütahya ve İstanbul'un yerinin ayrı olduğunu söyledi.
    
Yakupoğlu, yıllarca hava koşullarının izin verdiği her gün sabah resim çantasını alarak çalışmaya gittiğini, havanın izin vermediği günler ile akşamları ise mutlaka tezhip veya minyatür çalışarak zamanını değerlendirdiğini belirtti.
    
Kendisinden ney dinlemek veya çalışırken izlemek isteyen çok sayıda konuğu ağırladığını, yıllar içinde farklı alanlarda yüzlerce öğrencisi olduğunu ifade eden Yakupoğlu, ''Hala gelirler fikir almak için, hala onların hocasıyım'' diye konuştu.

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Aşk-ı Memnu İzmir’’le buluştu
İzmir Devlet Opera ve Balesi (İZDOB), ''Aşk-ı Memnu'' ...
İzmir’’de Sıla rüzgarı
Müzik listelerinde hızla zirveye tırmanan Sıla, 2.5 aylık bir aradan ...
Suna Kan esrarengiz kemanıyla İzmir'deydi
Türkiye’’nin Harika çocuğu’” Devlet Sanatçısı Suna Kan, Yaşar Üniversitesi ...
 
Vizyonda beş yeni film
Michael Moore'un festivalleri dolaşan belgeseli 'Kapitalizm: ...
Ege Art'ın startı Bakan Günay'dan
3. Ege Art Sanat Günleri Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen açılışla ...
Eastwood’’un Mandela harikası beyaz perdede
Sinemanın yaşayan efsanelerinden Clint Eastwood'un Güney Afrika'nın ...
 
9 milyon euroluk Van Dyck dokunuşları
Ünlü ressam Anthony van Dyck'ın bir tablosu, açık artırmada 9,2 milyon ...
Bakan Günay'dan Sabetay Sevi açılımı
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Egedesonsöz yazarı Hüseyin Yavuz'un ...
Elvis Presley'nin bilinmeyen fotoğrafları
Rock'n Roll müziğinin kralı Elvis Presley'nin gençlik yıllarında ...
 
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Latife Hanım çam devirince!
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve bugün Türkiye (3): 'Dans eden ayılar' ve 'Sokak hayvanları'
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'Eskidendi çok eskiden...'
Ayda ÖZEREN
Ayda ÖZEREN
Metanoya!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türkiye'nin İslam’la sınavı
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Kamu yararı Çeşme Projesi’nin neresinde?
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
12 Eylül ve yeni Anayasa
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Atatürk’ün Toprak Kanunu ya da feodalizmin tasfiyesi uğraşısı
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Siber ve milli!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Germir bağları
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva