HABERLER>GÜNCEL
4 Mart 2022 Cuma - 08:50

Yeni araştırmada şaşırtan sonuç... Torun bakanlara kötü haber!

Torunlarına zaman ayırmayı seven ve onlar için can atan büyükanne ve büyükbabalarla ilgili ilginç bir araştırma yayınlandı. Daha önce yapılan araştırmaların sonuçlarıyla çelişen bu yeni araştırma, bildiklerinizi unutturacak cinsten.

Yeni araştırmada şaşırtan sonuç... Torun bakanlara kötü haber!

Viyana Üniversitesi ile Floransa Üniversitesi'nden araştırmacıların yaptığı son araştırma,  Türk toplumunda da yaygın olan torun bakma konusuyla ilgili inanışları sarstı. Konuyla ilgili olarak daha önce yapılan araştırmaların çoğu, torunların bakımını üstlenmenin ruhsal sağlığı olumlu yönde etkilediğini ve gençleştirdiğini ortaya koymuştu. Ancak bu yeni araştırma eski inancı unutturdu.

Araştırmayı paylaşan uzmanlar, torunlarla ilgilenme ile kişinin kendisini gerçekte olduğundan daha genç hissetmesi arasında bir neden-sonuç ilişkisi kurmanın yanlış olacağına ve bu ikisi arasındaki bağlantının daha çok gizli seçilimin etkilerinden kaynaklanabileceğine inanıyor. Uzmanlar, kısacası torunlarla ilgilenmenin büyükanne ve büyükbabaların kendilerini genç hissetmesinden çok, bu sorumluluğu aldıkları için bir çoğunun kendisini zaten genç hissedenler olduklarını söylüyor.

Uzman Klinik Psikolog Özge Ünal, “Bazı büyükanne-büyükbabalar torunlarıyla ilgilenirken konfor ihtiyaçlarını karşılayamadıkları için gerginlik ya da endişe yaşayabilirken, bazıları diğerlerine kıyasla, hatta bazen anne-babalara kıyasla 'en iyisi' oldukları için daha genç hissedebilirler" dedi.

YAŞI, FİZYOLOJİK VE PSİKOLOJİK DURUMU ÖNEMLİ
Uzman Klinik Psikolog Özge Ünal çocuğa bakacak olan akrabanın yaşı, fizyolojik ve psikolojik sağlık durumu, mizacı gibi faktörlere göre çocuğa bir akrabanın ya da bir bakıcının bakmasının daha iyi olacağını belirtip, bu noktada bireysel farklılıkların çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.

EN ÇOK BU SORUN YAŞANIYOR
Uzman Klinik Psikolog Özge Ünal, öncelikle, büyükanne ve büyükbabaların torunlarına bakım verirken kendilerinden ve hatta çocuklarından çok farklı bir kuşakla muhatap olduklarının farkında olmaları gerektiğinin altını çizip, yeni kuşağın ihtiyaçlarını iyi anlamaları; fiziksel, duygusal ve bilişsel olarak uyum halinde olabilmelerinin çok önemli olduğunu vurguladı.

Büyükanne veya büyükbabaların çocuğa bakım verdiği ailelerde en sık karşılaşılan durumun büyükler ile anne-babanın çocuğa yaklaşımı arasında tutarlılık sağlanamaması olduğunu söyleyen Özge Ünal, “Günlük yaşam pratiğinde büyükanne-büyükbabaların torunlarına genellikle fiziksel ihtiyaçların karşılanmasının daha ön planda tutulduğu, sınırların daha esnek olduğu ve ‘hayır’ cevabının nadiren verildiği bir ortam sağladıklarını görüyoruz. Bununla birlikte bazı anne-babalar sınırların öğretilmesi ve uygulanması, bilişsel ve duygusal gelişim gibi konularda daha hassas davranabiliyorlar. Böylece çocuğun gözünde iyi polis/kötü polis gibi bir fark oluşabiliyor. Bu noktada çocuğa yaklaşım bakımından arada tutarlılık olması, ortak dil ve ortak sınırlar belirlenmesi çok önemli. Büyükanne ve büyükbabalar, torunlarının anne ve babası olmadıklarını unutmamalılar” diye konuştu.

Öte yandan çocuk için en doğru yaklaşım, ortak dil ve sınırları belirlemenin en sağlıklı yolu ise, çocuğun mizacı ve mizacına bağlı olarak istek, ihtiyaç, motivasyon ve önceliklerinin değerlendirilmesi olduğunu ifade eden Ünal, “Mizaç (huy); doğuştan gelen, yaşam boyu değişmeyen, bireysel farklılıkları belirleyen ve kişiliğin çekirdeğini oluşturan temel yapıdır. Dolayısıyla aslında ebeveynler ve 'büyükebeveynler' arasındaki çocuk yetiştirmek konusundaki görüş farklılıklarını uzlaştıracak en önemli hakem çocuğun doğasını ifade eden mizacıdır" detayını paylaştı.

BÜYÜKLER İLE BÜYÜMENİN AVANTAJLARI VE DEZAVANTAJLARI
Büyükanne ve büyükbabayla büyümenin yol açtığı dezavantajları değerlendiren Uzman Klinik Psikolog Ünal, “Aradaki ciddi sayılabilecek kuşak farkı, büyükanne ve büyükbabanın fiziksel anlamda enerjilerinin çocuğa yetmeyebilmesi ve birden fazla ebeveynlik stiliyle karşılaşmanın çocuk için kafa karıştırıcı olabilmesi" diye ifade etti.

Ayrıca avantajlarını da sıralayan Ünal, “Büyükanne ve büyükbabaların kendi çocuklarında deneyimledikleri hataları düzeltme ihtiyaçları ve çocuk yetiştirme konusundaki tecrübeleri, bir bakıcıdan ziyade büyükanne ve büyükbabaların çocukla daha güçlü bir duygusal bağ kurabilmeleri ve dolayısıyla anne-babaların çocuklarını onlara güvenle emanet edebilmeleridir. Bunun yanında belki de en büyük avantaj; ebeveynlik ve yaklaşım tarzları farklı da olsa çocuğun iyiliği ve sağlıklı gelişimi konusunda samimi bir iyi niyet ortaya koyabilmeleri sayılabilir” sözlerini ekledi.

'EBEVEYNLER KENDİ MİZACINI TANIMALI'
Ebeveyneler genellikle çocuklarına yaklaşım konusunda olabildiğince özenli olmayı önemserken büyükanne ve büyükbabaya yaklaşımın da bir o kadar özenli olması gerektiğinin altını çizen Özge Ünal, bu noktada ilişkilerde en büyük dengeleyici rolün anne ve babalara düştüğünü belirtti. Ünal, “Bir yandan çocuğun bireysel farklılıkları, ihtiyaçları ve motivasyonlarını ifade eden mizacını tanımak ve ona uygun ebeveynlik tarzını belirleyebilmek; diğer yandan büyükanne/büyükbabanın mizacını tanımak ve onların gönlünü hoş tutarak çocuğun neye ihtiyacı olduğu konusunda onlarla uzlaşabilmek önemli oluyor” diye konuştu.

Aynı zamanda ebeveynin kendi mizaç eğilimlerini de tanıması gerektiğini savunan Ünal, dolayısıyla bu süreci yönetirken ebeveynin bireysel farklılıklarını görerek avantaj ve dezavantajlarını değerlendirebilmesinin önemli olduğunu vurguladı. Nitekim bazen çocuklarıyla fazla özdeşleşen ebeveynlerin; çocuğun bakımını üstlenen büyükanne/büyükbabadan, çocuklukta doyurulmayan bazı ihtiyaçların şimdi kendi çocuklarını yetiştirirken doyurmasını bekleyebildiklerini belirtip örneğin; “beni büyütürken yaptıklarını/yapmadıklarını hatırla ve çocuğuma bu şekilde davranma” sözleriyle bu süreci bilinçdışı bir şekilde kendi çocukluklarının telafisi gibi görmenin büyük bir karmaşaya yol açtığını söyledi.

Ünal, “Çocuğun, ebeveynin 'kendi çocukluğu' olmadığını, dolayısıyla mizaç farklılıklarına bağlı olarak kendisinden farklı ihtiyaçları olabileceğini gözden kaçırmamak önemli oluyor. Bu noktada hem çocuğun hem ebeveynin hem de büyükanne/büyükbabanın süreci yönetirken ortaya koydukları davranışları anlayabilmek, söz konusu ihtiyaçları belirleyebilmek ve doğru yaklaşımı sergileyebilmek adına mizaç, önemli bir anahtar görevi görüyor” açıklamasında bulundu.

TORUNLARA BAKMAK GENÇLEŞTİRİYOR MU?
Bilim insanlarının torunlarla ilgilenmenin “gençleştirmediği” yönündeki araştırmasıyla ilgili yorumda bulunan Özge Ünal, “Kişinin mizacına göre torunlarla ilgilenmek kimi büyükanne/büyükbabalar için özgürlüğü kısıtlayıcı ya da keşif halinde olmayı engelleyici bir faktör olabilirken, kimileri için çocuklarına ve torunlarına karşı algıladıkları görev bilincini gerçekleştirme keyfi verebilir. Bazıları torunlarıyla ilgilenirken konfor ihtiyaçlarını karşılayamadıkları için gerginlik ya da endişe yaşayabilirken, bazıları diğer büyükanne/büyükbabalara kıyasla, hatta bazen anne-babalara kıyasla ‘en iyisi’ oldukları için daha genç hissedebilirler” ifadelerini kullandı.

Dolayısıyla bireysel farklılıkları göz ardı ederek gençleştirip gençleştirmediğini söylemenin çok zor olduğunu belirten Ünal, “Kişinin mizaç tipi, mizacına göre yaşamdaki temel arayışı, algısal öncelikleri ve ihtiyaçları, büyükanneliği ve büyükbabalığı ya da torunlarla ilgilenmeyi nasıl algıladığı, bu sorunun cevabını belirleyebilir” dedi. (Milliyet/Gülşah Karaman)

 
THY iki ülkeye uçuşları yine erteledi
 
Felç geçiren kadın 3 gün kurtarılmayı bekledi
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
THY iki ülkeye uçuşları yine erteledi
Türk Hava Yolları, Ukrayna ve Moldova için alınan seferleri durdurma kararını ...
Altın fiyatlarında 'nükleer santral' endişesi!
Çeyrek altın ve gram altın fiyatları, 4 Mart itibari ile araştırılan konulardan ...
Çevrecilere müjde: Termik santrale SİT engeli!
İzmir’in Kınık’ta kurulmak istenen termik santralin depolama tesisinin ...
 
Ukrayna'daki Türklerin tahliyesi sürüyor!
Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik başlattığı işgalin ardından ülkeyi terk eden ...
Bazı il ve ilçelerde eğitime kar engeli
Soğuk hava yurt genelini etkisi altına aldı. Bazı il ve ilçelerde kar ...
Emniyet'e 3 bin bekçi alınacak
Emniyet Genel Müdürlüğü'ne 3 bin çarşı ve mahalle bekçisi kadrosu açılmasına ...
 
İzmirli Bakan Pakdemirli istifa etti!
İzmirli Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli görevinden istifa etti. ...
Damper tele değince şoför öldü!
Gaziantep'in Nurdağı ilçesinde, maden ocağı sahasında açtığı damperin ...
İzmir'deki otele fuhuş baskını!
İzmir'in Bergama ilçesinde, bir otele düzenlenen fuhuş operasyonunda yakalanan ...
 
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Köprü üstü kalabalık
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İngiltere seçimini okuyalım
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
'Bozkurt' işareti Avrupa'ya neden dert oldu?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Kültürel İslam, Siyasal İslam...
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çocuk istismarı
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Ormanlarımız yanar gider!
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
İnsan insanı yakar mı?
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Türk Milleti!!!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Az okumuşlar
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva