MUĞLA - İngiltere'de düzenlenen Okçuluk Şampiyonası'nda, 2012 Londra Paralimpik Olimpiyatları için kota alamayarak elenen Muğlalı engelli milli okçu Semray Taş Özer'in kocası Alparslan Özer, eşinin Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu'ndan ayrılacağını açıkladı. Özer, "Semray artık normal sporcularla Türkiye Okçuluk Federasyonu sporcusu olarak yarışacak" dedi.
Alparslan Özer, eşine milli takım yurtdışı kampında antrenörler tarafından domuz eti yemesi için baskı kurulduğunu ileri sürmüştü. Federasyon yetkilileri ise iddiaların gerçek dışı olduğunu savundu. Dünyada ağzıyla ok atan tek bayan sporcu iken, biyonik protez ele kavuşan Muğlalı engelli okçu Semray Taş Özer, İngiltere'de düzenlenen okçuluk şampiyonasında 25 sporcu arasında ilk 6'ya giremedi, 2012 Londra Paralimpik Olimpiyatları için kota alamayarak elendi.
"ONU DIŞLADILAR"
Şampiyonanın sona ermesinin ardından Semray'ın aynı zamanda okçuluk antrenörü olan eşi Alparslan Özer, milli takım antrenörleri tarafından eşine yurtdışı kampında domuz eti yemesi için baskı kurulduğunu ileri sürerek, "Eşim Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu'ndan ayrılma kararı verdi. Eşime 'Et yemeği yeseydin başarılı olurdun' denildi. Eşim yurtdışında yapılan et yemeklerinin helal etten yapılıp yapılmadığını bilmediği için yemeyi reddetti. Yarışma öncesi baskıya maruz kalarak moral ve motivasyonu düştü. Milli takım antrenörü ve bazı milli sporcular alkol alırken, eşim içmediği için eleştirilip, 'Niye bardağımıza bakıyorsun' diye dışlandı" sözleriyle dikkatleri üzerine çekti.
Eşinin baskılara daha fazla dayanamadığını anlatan Özer, 14 yıllık okçuluk hayatı boyunca defalarca milli takım forması giymesinin önemsenmediğini savundu. Alparslan Özer, "Türkiye'de cesaret edilemeyen bir teknikle ok atarak, yurt dışında ülkemize madalyalar kazandıran eşimin son 3 yılda işitmediği hakaret kalmadı. Sorunu çözmeye çalıştıkça, üstlere farklı şekilde yansıtılarak eşim suçlanıldı, haksız duruma düşürüldü. Türkiye Bedensel Engelli Okçuluk Federasyonu'ndan ayrılarak, normal sporcularla birlikte Türkiye Okçuluk Federasyonu'na katılacak" dedi.
SPORCUMUZU KAZANACAĞIZ
Muğla Gençlik ve Spor İl Müdürü Burhanettin Hacıcaferoğlu, Semray'ın olimpiyat kotası alamamanın üzüntüsüyle böyle bir açıklama yaptığını düşündüğünü söyledi. Hacıcaferoğlu, şöyle konuştu: "Biz sporcumuzu her iki federasyon yarışmalarında da görmek istiyoruz. Bırakacağı yönündeki açıklamayı, olimpiyat kotası alamamanın üzüntüsüyle yaptığını düşünüyorum. Semray bizim örnek sporcularımızdan birisidir. Sonuna kadar destekliyoruz. İnanıyorum ki önümüzdeki günlerde Semray tekrar eski motivasyonunu kazanıp, başarılarına devam edecektir. Muğla engelli okçuluk takımı kuran tek il. Tek amaç sporcunun başarılı olması değil, spor yapmaları ve toplum içerisinde ayakta durabilmeleridir. Başarı ikincil amaçtır. Kendisi İngiltere'den yeni döndü. Biraz dinlensin önümüzdeki günlerde kendisiyle bu konuyu görüşeceğim."
SİNAN GENÇ YAZIYOR
Semray'lar eve dönmesin!
"Domuz eti skandalı" sonrasında hemen telefona sarıldım... Semray'ı aradım... Tedirgindi ve anlaşılan hala olayın şokundaydı... Telefonda Semray'ın titreyen sesi onun ne kadar üzgün olduğunu açık seçik ortaya koşuyordu. Sözün bittiği yerdeydik. Devlet sporcusu olarak konuşamayacağını anladığım için eşi Alpaslan'ı aradım. Semray ve eşi Alpaslan ile daha önce yaptığım "Engel Tanımayarlar" yazı dizisinde tanışmıştım... Onlar müthiş bir öykünün başkahramanlarıydı... Evinde çıkan yangın sonucunda kolunu kaybeden, yüzü yanıklar içinde kalan Semray'ın okula neden 9 yaşında başladığını, beden eğitimi öğretmeninin teşviğiyle ağzıyla ok attığında neler hissettiğini, sağlık sorunları nedeniyle sporu bırakma noktasına geldiğinde hastanede eşi Alpaslan ile nasıl tanıştığını ve o Alpaslan'ın onu nasıl hayata bağladığını çok iyi bilenlerdendim.(Yeniasır)