HABERLER>SAĞLIK
2 Ocak 2022 Pazar - 10:22

Uzmanlar uyarıyor: Şimdi de 'adeno' salgını!

Solunum yolu hastalıklarına yol açmasıyla bilinen adenovirüsler, gözde de ciddi enfeksiyonlara sebep oluyor. Türk Oftalmoloji Derneği Oküler Enfeksiyon Birimi Başkanı Prof. Dr. Ulviye Yiğit, son haftalarda adenovirüse bağlı konjonktivit (göz iltihabı) vakalarında epidemi (salgın) düzeyinde ciddi bir artış yaşandığını söyleyerek, uyarılarda bulundu. Bazen haftalarca süren ve görme kayıplarına dahi yol açabilen adenovirüs enfeksiyonu çok hızlı bulaşıyor ve özellikle aile içi bireylerde hızla yayılıyor.

Uzmanlar uyarıyor: Şimdi de  adeno  salgını!

Halk arasında kırmızı göz hastalığı olarak da bilinen konjonktivit vakalarının sayısında son haftalarda yüksek bir artış olduğuna işaret eden Türk Oftalmoloji Derneği Oküler Enfeksiyon Birimi Başkanı Prof. Dr. Ulviye Yiğit, pandemi önlemlerinin gevşetilmesiyle beraber yeniden salgınlara dönüşen virüs enfeksiyonlarının gözleri de vurduğunu söyledi. Solunum yolu enfeksiyonlarına neden olmasıyla son günlerde oldukça gündemde olan adenovirüslerin, gözde de konjonktivite neden olan türleri olduğuna işaret eden Prof. Dr. Yiğit, bulaşıcılığının da çok yüksek olduğunu söyledi ve özellikle yakın temas, hijyene dikkat etmemek ve el göz teması ile hastalığın aile bireyleri arasında hızla yayılabildiğini, en çok da anaokulu gibi küçük yaş grubunda temasın engellenmesinin daha zor olması nedeniyle riskin daha yüksek olduğunu belirtti.

KOVİD ÖNLEMLERİ GÖZLERİ DE KORUDU
Geçen yıl konjonktivit vakalarının oldukça az görüldüğünü, çünkü Kovid nedeniyle insanların gerçekten maske, mesafe ve el hijyeni kurallarına çok dikkat ettiğini ancak önlemlerin gevşemesiyle beraber son birkaç hafta içinde vaka sayılarında ciddi bir artış yaşandığını söyleyen Prof. Dr. Yiğit, “Kliniklerimize gelen adenoviral konjonktivitler artmaya başladı. Adenovirüs'ün birkaç tipi var. 'Faringokonjonktival ateş' dediğimiz formunda, tam olarak üst solunum yolu enfeksiyonu ile birlikte seyreder. Yani farenjit, ateş, üst solunum yolu enfeksiyonu; hepsi bir arada gider. Tek bir virüs, hem kulak burun boğaz sistemini, hem üst solunum yolu sistemini etkiler, hem de konjonktiva'yı enfekte edebilir. Ama tek başına olan 'adenoviral konjonktivit'te tutulum daha farklıdır. Şu anda da biz daha çok tek başına olan adenoviral konjonktivitlerin sayısında artış görüyoruz. Bunun da bir epidemi öncüsü olduğunu düşünüyoruz" dedi.

YAYILIMI ÇOK HIZLI, GÖRME KAYBINDA DAHİ YOL AÇABİLİYOR
Yayılımı çok hızlı olduğu için hastalığın özellikle aile içerisinde ya da çok yakın temaslı kişiler arasında bulaşıcılığının son derece yüksek olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yiğit, "Sadece konjonktivit tablosunu daha sık görüyoruz. Konjonktivit ile birlikte kulak önünde adenopati yani lenf bezi büyümesi de eşlik ediyor. Bu hastalarımızın tedavisine hemen başlıyoruz ve çok sıkı takip etmemiz gerekiyor. Çünkü eğer kornea dediğimiz gözün şeffaf tabakasının altında opasiteler (bulanıklık) oluşursa, bunların tedavisi çok ayrı bir önem arz ediyor. Görme kaybına dahi yol açabiliyor. Adenoviral konjonktivit'lerde belirtiler genellikle temaslı olma durumundan birkaç gün sonrasında başlıyor. Tek taraflı başlasa da yüzde 50 kadar vakada bir hafta içinde diğer gözde de tutulum görülebiliyor. Gözde kızarıklık, çapaklanma, sekresyon (salgı artışı) ve kulak önü lenf bezinin büyümesi şeklinde başlıyor. Ardından bir hafta ya da birkaç gün içerisinde diğer gözde de semptomlar görülebiliyor" şeklinde konuştu.

BELİRTİLER HAFTALARCA SÜREBİLİYOR
Kirpiklerde ciddi akıntı nedeniyle sabah gözlerin açılamaması, gözde belirgin kanlanma gibi rahatsız edici belirtilerle seyreden adenovirüs enfeksiyonlarının etkili bir tedavi yöntemi olmadığını, ancak semptomları geriletmeye yönelik tedaviler uygulanabildiğini anlatan Prof. Dr. Yiğit, sözlerini şöyle sürdürdü: “Viral enfeksiyonları artık Kovid'den de ülkece öğrendik. Viral durumların, enfeksiyonların net bir tedavisi yoktur. Ancak semptomları düzeltmeye yönelik tedavi uygulayabilirsiniz. Biz de hastalarımızı bu şekilde takip ediyoruz. Adenovirüsün gözdeki semptomları 1 ila 3 hafta sürebilir. Son derece ısdıraplı olabilir. Özellikle ışığa hassasiyet çok rahatsız eder hastaları. Çok fazla batma, yanma, ağrı hissi olabilir. Her iki subepitelyal opasite dediğimiz şeffaf tabakanın alt tabakalarında oluşan bulanıklık varsa, görme kaybı da eklenince hastalarımızın stresi bir kat daha artar ve onların tedavisi daha özellikli bir önem arz eder."

BULAŞMA SÜRESİ UZUN, TEMASTAN KAÇINMAK ÖNEMLİ
Hastalığın bulaşma süresinin de uzun olabildiğini belirten Prof. Dr. Yiğit, "Birkaç günden birkaç haftaya kadar uzayabilir. Yani bulaştırıcılık zamanı çok uzun olduğu için temastan kaçınmak, bu anlamda çok önemlidir. Pek çok hastalıkta biliriz ki hastalık semptomları ortaya çıktıktan sonra bulaşıcılık çok kısa sürede ortadan kalkar. Özellikle viral hastalıklarda bu, bilinen bir şeydir. Ama adenovirüs böyle değildir. Semptomlar ortaya çıktıktan sonra hastalığın alevli halinden itibaren de bazen bir iki haftaya kadar uzayan bulaştırıcılık süreleri görülebiliyor" dedi.

EL GÖZ TEMASINI MİNİMUMA İNDİRİN
Gözleri adenovirüs enfeksiyonundan korumanın en önemli yolunun, el göz temasını azaltmak olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yiğit, “Ayrıca kişisel eşyaların ortak kullanımı da riski artırır. Bu tür durumlarla son 2 senedir Kovid nedeniyle çok fazla karşılaşmıyorduk. Ama şu anda önlemlere uyum gevşedi. Hatta pandemi bitmemesine rağmen, pek çok ortamda kişiler aşılanmanın da verdiği rahatlıkla temas kurallarına riayet etmiyor. Bu, adenoviral konjonktivit için de artı bir risk faktörü oluşturuyor. Şu anda da aynı önlemleri devam ettirmek zorundayız. El göz teması olmamalı, özellikle hastalık süresince kişi asla normal havlu kullanmamalı; kağıt havlu ile yüzünü kurulamalı. Ayrıca yatak, yastık çarşaflarını son derece sık değiştirmek gerekli. Hatta mümkünse yastık kılıfının günlük değiştirilmesini öneriyoruz. Ayrıca kliniklerde de muayene aletlerinin son derece titiz bir şekilde temizlenmesi lazım. Çünkü bu da bir bulaş kaynağı haline gelebilir. Muayene ettiğimiz ortamları iyi bir şekilde dezenfekte etmezsek biz de bu salgının yayılımına katkı sağlamış oluruz. O yüzden her hastadan sonra mutlaka tüm aletlerin özel dezenfektanlar ile sterilize edilmesi gerekiyor" dedi.

YAYILIM AÇISINDAN ÇOCUK YAŞ GRUBU DAHA RİSKLİ
Hastaların evlerinde gözlerine ılık su kompresi yapmasında bir mahsur olmadığını belirten Prof. Dr. Ulviye Yiğit, ancak çok temiz pamuklar kullanılması gerektiğini belirterek uyarılarını şöyle sürdürdü: “Çok temiz bir pamuk ve kaynamış su ya da çay kullanılması gerekir. Bunların hiçbir zararı yok. Bizim en sık karşılaştığımız riski artıran davranışlardan biri ise aile üyelerinden biri hasta olduğunda, ona verdiğimiz ilacı diğerlerini de alıp aynı şekilde kullanması. Aile içi bulaşı hızlandıran durumlardan birisi bu. Çünkü damlalıkların ucu bir göz ile temas eder, sonra diğer bir kişi bunu kullanırsa yayılım daha hızlı bir şekilde gerçekleşiyor. Çocuk yaş grubu bana özellikle daha riskli geliyor. Çünkü anaokullarında bir tane çocukta varsa, öğretmenlerimiz ya da velilerimiz ne kadar çaba sarf ederse etsin, onları izole etmeniz mümkün olmuyor maalesef. O yüzden o yaş grubunda çok daha hızlı yayılabiliyor." (DHA)

 
Parmakta sıkışan yüzüğü itfaiye çıkarttı
 
Flurona alarmı... İsrail ilk vakayı açıkladı
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Salgında günün bilançosu: 145 vefat, 36 bin 731 yeni vaka!
Türkiye'nin 1 Ocak 2022 günlük corona virüs tablosu açıklandı.
İzmir Tabip Odası Başkanı Çamlı uyardı: Omicron vakaları artacak!
İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, özellikle yılbaşını takiben ‘Omicron’ ...
Pfizer'ın Covid-19 hapı İngiltere'de onaylandı
İngiltere'de 18 yaş üstü ve hastalığı hafif ila orta derecede geçiren ...
 
Salgında günün bilançosu: 163 vefat, 40 bin 786 yeni vaka!
Sağlık Bakanlığı, 'Günlük Kovid- 19 Tablosu' verilerini açıkladı. Son ...
Omicron etkisi: Vaka sayısında dünya rekoru!
Koronavirüsün Omicron varyantının yayılmasıyla birlikte dünya geneli günlük ...
Beşinci doz aşı randevuları başladı
2 doz Sinovac, 2 doz BioNTech aşısı yaptıranlar için beşinci doz randevuları açıldı.
 
Vakalar 8 ay sonra yine 40 bin sınırında... Artışın sonu kapanma mı?
Uzun süre 20 binlerde giden covid 19 vakalarının dün 39 bin 681 olması, ...
İzmir'de TURKOVAC uygulaması başladı!
Acil kullanım onayı verilen yerli Kovid-19 aşısı TURKOVAC, İzmir'deki ...
Hastanelerde sistem çöktü… Korona testi yapılamadı
Sabah saatlerinde Halk Sağlığı Yönetim Sistemi’nin (HSYS) çökmesiyle birlikte ...
 
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Az okumuşlar
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Karl Marx ve Mehmet Şimşek!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Kabiliyetsiz milletin Atatürk’ü olur mu?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
1 Temmuz eşiği ve normalleşememe!
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Despina Vandi Çeşme’de… Kaçırmamak gerek
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Kaytara kaytara!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Oxford şehitleri
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Varlık-Hiçlik ekseninde gerilen insan
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Ya o vergiler hayatımıza girerse!
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Evlad-ı Fatihan ne yapacak?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva