Tunçağ’dan A’dan Z’ye fuar raporu: İzmir’in bir limanı daha oldu!

Onur DENİZ/EGEDESONSÖZ – IF Wedding Gelinlik ve Abiye Fuarı yarın 10.kez kapılarını katılımcılara açacak.

Fuar 10’uncu yaşına rekorlar, sektörün ünlü temsilcileri, dünyaca ünlü modacı ve mankenlerle girmeye hazırlanıyor.

İZFAŞ Genel Müdür Yardımcısı Hasan Tunçağ büyük buluşma arifesinde Egedesonsöz’ü ağırladı. Hasan Tunçağ ile gelinlik fuarının şifrelerini, birinci yaşına girmeye hazırlanan Fuar İzmir’i, İzmir Enternasyonal Fuarı’nı ve hedefleri konuştuk.

İZFAŞ olarak yeni fuarların sinyalini veren Hasan Tunçağ, Fuar İzmir’in 3 sene sonra İzmir’i çok farklı yerlere taşıyacağını söyledi. 

 

SADECE KAPASİTE DEĞİL KALİTE DE ARTTI

Gelinlik Fuarı 10’uncu defa 10 kat büyüyerek kapılarını açıyor. Bu fuar kısa sürede nasıl bu kadar başarı elde etti?

Birincisi üreticinin İzmir’de olması... Türkiye’deki gelinlik sektörünün yüzde 70’i İzmir’de yer alıyor.  İzmir’e doğru bakış açısıyla yaklaştığınızda fuarların ne kadar güçlü olabileceğinin bir kanıtı aslında. Bununla beraber Türkiye’deki markalaşma sektörünün de çok önemi var. Hazır giyim çok daha hızlı bu işi kavramış durumda. Artık fasondan markalaşmaya hızlı bir şekilde geçildiği için hem fuarın 10’uncu yılını güzel bir şekilde açıyor, hem de içindeki firmalar markalaşarak geliyor ve kendilerini tanıtmak, dünyaya açmak için geliyorlar. Bu anlamda çok değerli bir fuar. Bunun dışında neden bu kadar hızlı büyüdü? Biz bu sefer Fuar İzmir’in de buna katkısının olduğunu düşünüyoruz. Ne kadar büyültseniz de Kültürpak’taki hollerin belli bir kapasitesi vardı. Belli bir dağınıklığı vardı. Fuar İzmir’de biz bunu arkadaşlarımızla birlikte çok farklı bir yere taşıdık. Bu işi yapan arkadaşlarımız çok şık bir çalışmayla holleri ayırdılar. Gelinlik ve damatlık holü A holünde ayrı, abiye giyim ve gece elbiseleri B holünde ayrı olarak düzenlendi. Bu durumda gece kıyafetleri almak için gelen biri hepsini aynı yerde görmüş oluyor.  Diğerlerini nerede bulacağım demiyor artık. Bu hollerin büyümesi, kalitenin de hızlı bir şekilde gelmesini sağladı.

Bu fuarda geçen yıllara göre kalite arttı diyebilir miyiz?

Gelinlik Fuarı’nda önemli bir şey var. Biz bunu Travel Turkey’de de söyledik. Sayılar artabilir. Herkesi kucaklarsınız. İçerisi dolar. Hiç önemli değil. Ama istediğiniz gibi bir fuar olmayabilir. İf Wedding gerçekten katılımcının, geleceklerin kalitesiyle, onların çektiği müşterilerle kalitesiyle kendinden söz ettirecek. Alessandra Rinaudo’nun gelmesi çok önemli. İstanbul’a uğramadan Türkiye’de ilk defilesini İzmir’de yapacak. Bu önemli bir adımdır İzmir adına. Bizim istediğimiz bu. Sayılar her zaman artar ve bir yerde biter. Yeriniz bellidir. Sayıyı her zaman artıramazsınız. Ama kaliteyi artırmak önemlidir. Kalite arttığında, onun için gelen insanların harcayacağı para ayrıdır, katılımcının şehre bırakacağı para ayrıdır, yaratacağı istihdam ayrıdır. Biz kaliteleşmenin peşindeyiz. Türkiye’de markalaşmanın arttığı bir dönemde kaliteyi korumak zorundayız. Biz çalışmalarımızı bu yönde yürütüyoruz.

IF Wedding’ten sonra Shoexpo ve Marble’da da büyüme bekleniyor mu?

Shoexpo’da bu anlamda yeni bir boyut kazandı. Bu Mart ayında 39’uncusunu gerçekleştireceğiz. Biz kalitesiyle çok farklı bir yere getirdiğimizi düşünüyoruz. Hem ismiyle dünyada duyuldu. Shoexpo kaliteli katılımcının geldiği bir fuar oldu. Kadın ayakkabısında yüzde 40’a yakın üretim İzmir’de yapılıyor. Bu üreticiyi dünyaya ulaştırmak bizim öncelikli amacımız. İç piyasayla birlikte kaliteye ulaştıklarında bu fuarlar zaten hep bir arada büyüyecekler. Mermer fuarında da aynı şey söz konusu. Geçen sene fulle yakın bir alanda çalışmıştık. Bu sene de tüm alanda yüzde 12’lik bir büyüme bekliyoruz. Ondan sonra da alan bitecek zaten daha da büyüme şansı olmayacak. Ama kalite olarak Marble, dünyada ziyaretçilerin 1 sene önceden takvimlerine işledikleri bir fuar olacak. Kriz işlemeyen, ülkeler arasındaki problemleri dinlemeyen, sadece ticaret fuarı haline gelsin istiyoruz. Ve dünyada ne zaman Marble dense İzmir akla gelsin istiyoruz. Uluslararası bazda ulaşılabilecek o kadar çok insan var ki. Ne İzmir’i biliyorlar, ne Türkiye’yi biliyorlar, ne de Marble gibi bir fuarın gücünü biliyorlar… Bunlara değmeye çalışıyoruz şu anda. Bunlara ulaşırsak bugünkü konjonktürde yaşanılan sıkıntıları yok sayarak bu insanlar fuara gelecektir. Zaten şu anda çok önemli yerlerde iş yapıyor bu insanlar. İzmir onlar için cennet olacaktır.

İZMİR’İN ARTIK BİR LİMANI DAHA VAR

Fuar İzmir birinci yaşını kutlamaya hazırlanıyor. Geride bırakılan 10 ayda Fuar İzmir ne aşamaya geldi, beklentiler karşılandı mı?

Bu tarz işler yıllara bölünür ama İzmir aç. İzmir korkunç bir potansiyele sahip. Ve bu potansiyeli nasıl pazarlayacağını bugüne kadar çok fazla Türkiye’ye ve dünyaya duyurabilmiş değil. Fuar İzmir pazarlama açısından çok önemli bir nokta oldu. Burada siyaset veya başka şeyler değil, ticaret dönüyor. Ticaretin döndüğü yerde de ekonomik anlamda insanlar da, ‘Biz buraya gelirsek para kazanırız. Ticaretimizi devam ettiririz. İhracat yaparız’ diye düşünüyorlar. Bu bakımdan tanınma açısından hem Türkiye’ye hem dünyaya İzmir’in tanıtımında çok önemli bir ayak oldu. 10 ayda bizim beklediğimizden çok daha iyi sonuçlar aldık. Aziz Kocaoğlu’nun büyük katkısıyla, belediyenin öz kaynaklarıyla yapılan bir kompleksten bahsediyoruz. Buralar sadece kongreler, fuarlar yapılması için düzenlemiş durumda. Bunun ne kadar büyük bir etken olduğunu bu 10 aylık bölümden ziyade 3 yıl sonra göreceğiz. İzmir’in artık bir limanı daha var. Fuar İzmir bir liman. Yabancı katılımcıyı buraya çeken, ticaretini yaptırtan bir liman. Bu anlamda İzmir çok önemli bir nokta kazandı. 10 aylık bölümde firmalarla yaptığımız görüşmelerde görüyoruz ki, bugün yurtiçi ve yurtdışı görüşmelerinde bir hedef, bir yatırım noktası olmuş durumda. Bu anlamda gerçekten umutluyuz. Biz hız kesmeden çalışmalarımıza devam etmek istiyoruz. Ve inanıyoruz ki 3 senede Fuar İzmir’in meyvelerini toplayacağız.

Fuar İzmir ile birlikte ihtisas fuarlarına geçildi. Bu yöntem nasıl karşılandı, tuttu mu?

İnsanlar değişikliklerden hoşlanmazlar. Ama değişimin çok büyük gücü vardır. Hiç ummadığınız insanlar bir anda sizden haberdar olurlar. Biz Fuar İzmir’de yaptığımız tüm ihtisas fuarlarında bunu hissediyoruz.  Şu anda gördüğümüz tek bir şey var; biz daha fazla ziyaretçi çeken fuarlar yapmaya başladık. Özellikle de uluslararası boyutta. İnsanlar alandan görüntüleri gösterdiğimizde çok farklı bakıyorlar. Profesyonel bir dünyaya gittiklerinden emin oluyorlar. Bu anlamda ihtisas fuarları çok etkili oluyor. Tabi biz sadece ihtisas fuarları yapmıyoruz. Travel Turkey gibi, Boatshow gibi Autoshow gibi Ekoloji fuarları gibi halkımıza da yarı açık veya tam açık fuarlar yapıyoruz. Bu fuarlarda da Kültürpark’ta çok daha fazla kişi gelir dediğiniz noktadan 3 katı fazla ziyaretçi gelmesi bunun kanıtıdır. Doğru zamanda doğru kişileri kaliteli bir şekilde getirdiğiniz zaman peşinen gelen her zaman birileri olacaktır.

ÖNEMLİ OLAN BAŞKA ŞEHİRLERİN DEĞİL, İZMİR’İN NE YAPACAĞIDIR

Antalya ile İzmir arasında bir ayakkabı fuarı krizi yaşandı. Bu rekabet ortamı İzmir’i etkiledi mi?

Antalya ayakkabı fuarını almış değil. Antalya’da bir firma, bu fuarı bizimle aynı tarihte yapmak gibi bir kafa tutuşta bulundu. Burada kimsenin Antalya’yı bir şehir olarak ele alması mümkün değil. Bir firmanın İzmir’de Fuar İzmir gibi bir alanı kiralayıp ben burada bu fuarı yapacağım demesiyle aynı şey aslında. Bunlarla ilgili düzenlemeleri Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin düzenlemesi gerekiyor. Bizler yatırım yapan fuarcılar olarak birlikte hareket edersek sorunu çözebiliriz. Burada sorun aynı tarihte başka yerde bir fuar yapılması değil, Antalya İzmir’e karşı şeklinde düşünmeden Türkiye’de fuarcılık adına gerçekten yatırım yapanları, doğru, iyi fuar yapmaya çalışanları korumak adına bir şey yapmamız gerekiyor. Bu önemli bir nokta. Bugün Almanya’da yılda 150 fuar yapılırken, ki Almanya fuarların doğduğu büyüdüğü yer; bizde 450 fuar yapılıyor. İkisi de 80 milyon nüfuslu ama ekonomik geliri aynı seviyede olmayan ülkeler. Birisi Avrupa’ya dünyaya ulaşıyor; birisi bölgemizde bir yerlere ulaşmaya çalışıyor. Bir noktada katılımcı da fuarlarda kazandığından çok daha kaybedebilir. Bu riski almamız gerekiyor. Bu bir şekilde hem yatırımcıyı, hem katılımcıyı hem de fuarcıyı koruyacak bir şey olmalı. Biz iyi bir şekilde doğru fuarların İzmir’de yapılmasından yanayız. Biz İzmir’e bakıyoruz. Ama İstanbul’un da Antalya’nın da başarılı olmasını isteriz. Türkiye’nin başarılı olmasını isteriz. Ama İzmir’in Türkiye’de parlayan bir şehir olduğunu dünyaya duyurmamız lazım. Bizim bütün çabamız İzmir’in tanıtımı içindir. Bu yaparken arkamızda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, başkanımızın gücü, Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın, İzmir Ticaret Odası’nın, Ege İhracatçı Birlikleri’nin ve daha bir çok sektör bileşenlerinin gücünün olduğunu biliyoruz. Bu 10 ayda Fuar İzmir’i yükselişinde bu etkenlerin hepsi yer aldı. Biz bu ortak çalışmayı sürdürürsek 3 yılın sonunda İzmir’in dünyada bilinirliği çok daha fazla olacaktır. Bizim amacımız başka şehirler ne yapacak değil, İzmir’in ne yapacağıdır.

İKİ YENİ FUAR

İZFAŞ bünyesine yeni fuarlar eklenecek mi?

Birkaç projemiz var. Ama esas amacımız kendi yaptığımız fuarları dünya çapında daha bilinir, daha güçlü hale getirmektir. Farklı fuar fikirleri var. Bunun için ciddi bir Ar-ge çalışması gerekiyor. Biz de buna başladık. Neler yapılması gerekiyor? İzmir doğru bir şehir mi? Bütün bunların hepsini inceleyerek gidiyoruz. Bir de dünyada yapılan ünlü fuarlar var. Onlar zaten bu kadar güçlüyken, başka yerlere gitmek isteyen fuarları buraya çekmek istiyoruz. Biz başka fuarlar yapmak zorunda değiliz. Dünyaca ünlü fuarları İzmir’e getirmenin yollarını arıyoruz. O fuarları iyi yapan, dünyada tanıtımını iyi yapacağını bildiğimiz firmalara kapılarımız açık. Bu İzmir’in tanıtımı için faydalıdır. İZFAŞ her fuarı yapsın, tekel olsun değil bizim amacımız. Birkaç tane eklenecektir.

Sinyalini verdiğiniz fuar çalışmaları hangi alanlarda olacak?

Şimdilik bu fuarları açıklayamamakla birlikte İzmir’i çok ilgilendiren, İzmirli’nin içinde olduğu bir fuar olacağını söyleyebilirim. Bir tanesi son kullanıcılara yönelik, bizim çok eğlenceli gördüğümüz, İzmir için çok hareketli, eğlenceli bir fuar olacak. Bir diğeri ise çok ağır, tam ihtisas fuarı olacak. O yüzden hepsinin ayrı Ar-ge’si var. Onun için çalışmalarını çok hassas bir şekilde yürütüyoruz. İzmirli her ikisinin de içerisinde olacak.

Peki bu fuarları hangi dönemde göreceğiz?

Son kullanıcılara yönelik olan fuarı 2017 olarak planlıyoruz. Ama ihtisas fuarı olan için çalışmalar çok yoğun ne zaman olacağına dair bir tarihi veremem.

İEF’NİN 100’ÜNCÜ YILINDA BÜTÜN DÜNYAYI İZMİR’DE GÖRMEK İSTİYORUZ

İzmir’in bir diğer tartışma konusu İzmir Enternasyonal Fuarı. Fuarın artık eski canlılığını yitirdiğine dair eleştiriler var. İEF için ne gibi çalışmalar, hedefler var?

İzmir Enternasyonal Fuarı genel ticaret fuarıdır. Genel ticaret fuarlarını yapan ülkeler Sosyalist devletlerdir aslında. O yüzden baktığınızda gerçekten keyif alınan, her türlü eğlencenin içinde bulunduğu alandır o fuar. Bizim 2015’te 2020’de diğer ülkelerden kazanmaya çalıştığımız şeyleri, eskiden burada yapıyorduk. Tekrar eski gücüne kavuşmak için çalışmalar yapıyoruz. Geçen sene sinyallerini verdiğimizi düşünüyorum. Biz bir değişim geçireceğiz. Bir farklılık yaratacağız. Bu sene hem temamızla, hem de katılımcı ülkelerle çalışmalarımızı yürütüyoruz. İzmir Enternasyonal Fuarı’na gelen genç yaşlı herkesin hiç unutamayacağı bir deneyim olsun istiyoruz. Bu bir konser de olabilir, bir etkinliğin parçası da olabilir. Veya bir firmanın ürettiği son ürünü değebileceği kadar yakından tadabilmesi olabilir. Bunlar kolay şeyler değil. Dünya genel ticaret fuarlarını unutmaya başlamışken biz, çok büyük bir kararlılıkla sürdürmeye; başka bir yöne taşımaya çalışıyoruz. Bu da uzun vadeli ve çok hızlı olabilecek şeyler değil. Ama bizim uzun vadeli 3 senelik ve 5 senelik planlarımız içerisinde tekrar uluslararası arenada bilinen bir fuar haline geleceğini düşünüyoruz. Çünkü, gerçekten İzmir’e Türkiye’ye dünyanın bakışı çok farklı. Çok geniş bir yatırım alanı olarak görüyorlar. İzmir’de çok rahat bir yaşam olduğunu bildikleri için bu konuda yatırımlarının burası olduğunu biliyorlar. İzmir’de bu potansiyeli görüyorlar. Biz bu gücü görerek, Ekonomi Bakanlığımız ile birlikte burada çok farklı bir İzmir Enternasyonal Fuarı’nı göstermeye çalışacağız 85’inci yılında. Sonrasında da 100’üncü yılına kadar değişen farklılaşan, büyüyen, her sene farklı bir tadı bölgeye ve Türkiye’ye sunan, başka ülkenin gençlerine ulaşabilen bir fuar yapmak istiyoruz. İzmir Enternasyonal Fuarı’nın günlerini İzmirliler tekrar ezberlesin istiyoruz. Kolay bir şey değil. Baktığınızda herkes farklı şeyler bulabilecektir. Dünya markası bir arabanın bir yerinde de bir kusur bulabilirsiniz. Sizin hoşunuza gitmez. Sizin keyfinizle alakalıdır. Ama bu o arabanın kalitesinden bir şey eksiltmez. Biz bir kalitenin geldiği, herkesin kendine göre bir şey bulabileceği bir fuar olmak istiyoruz.

100’üncü yıl dediniz, İZFAŞ’ın 100’üncü yıl hedefi nedir?

Biz 100’üncü yılda bütün dünyayı İzmir’de görmek istiyoruz. İzmir bugün bu gücü daha önce göstermiş bir şehir. Yüzüncü yılda da bütün dünyayı burada görmek ve dünyanın bir sene boyunca buna hazırlık yapıyor olması bizi çok heyecanlandırır.

KÜLTÜRPARK İÇİN TEK İSTEK VAR İZMİRLİ PARKI KULLANSIN

Kültürpark nasıl değerlendirilecek?

Bu konularla ilgili bütün çalışmalar İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmaları kapsamında. Bu konudaki tüm yetkili ağızlar orada. Ama beraberce yaptığımız çalışmalarda gördük ki Kültürpark için tek bir istek var; İzmirli parkı kullansın. Daha çok kullansın, daha fazla etkinlik yapılsın, daha fazla insan girsin, daha fazla genç gelsin istiyoruz. Böylece diğer kentlerde bulunmayan şanslı bir yeri daha fazla insanın kullanması gerektiğini düşünüyoruz. İçerisi devasa bir ortam. Şehrin koşuşturmasından nefes almak, hele ki gençlerin kendi yaptıklarını burada sergileyebilmeleri çok önemli. Geleceği böyle gören bir başkanımız olduğu için de biraz umutluyuz. Vizyonu bu şekilde çünkü. Bunları yapabilmek için hep beraber çalışacağız. Yenilenen Kültürpark’ta bütün bunları yaşayacağımızı düşünüyoruz.

3 SENE SONRA FARKLI BİR İZMİR’İ KONUŞUYOR OLACAĞIZ

Kongrelerde son dönemde Fuar İzmir ile bir artış sağlandı. Kongrelerde İzmir ne aşamada?

Kongre yapmak kolay bir iş değil. Dünyadan kongre getirmek hiç kolay bir şey değil. Kongre dediğiniz yerde bir akademik eğitim var. Onun özetinde de akademiden çıkan bilgiyi ticarette nasıl kullanırız kısmı var. Bu açıdan hazırlığı kolay olmayan bir iş kongre. Ama ziyaretçisi gerçekten konu ile alakalı ve gerçekten o işi dinlemeye gelen bir kişi oluyor. Bu çok değerli. Biz fuarlara gerçekten işi bilen kişilerin gelip destek vermesini, katılmasını istiyoruz. Bu anlamda kongreler çok önemli bir destek veriyor. Tabi ki bu sene bir hızla başladık. Gastronomi Turizmi Kongresi’yle devam etmek istiyoruz. TÜRSAB ile bunun kararını veriyoruz. Biz yurt dışındaki kongreleri de almayı planlıyoruz. Bu kongreler geldiği sürece İzmir’den beklentisi olan herkese faydası olacağını düşünüyoruz. Biz bütün fuarları ve kongreleri ileriye taşımak istiyoruz. Ama bunları kim için yaptığımızı unutmamamız gerekiyor. Her şeyi İzmir için yapıyoruz. 

Bütün bunları yaparken arkanızda güçlü bir ekip oluğunu görüyoruz. Ekibinize bir mesajınız olacak mı?

Bizim gece gündüz beraber çalıştığımız bir ekip var arkamızda. Bugün İZFAŞ’ta çok büyük bir güç olarak, Fuar İzmir’i, İzmir’i büyük bir aşkla çalışarak bir yerlere getirmeye çalışıyorlar. Bu sayede bir şeyler değişiyor. Hepsine çok teşekkür ediyorum. Onların sayesinde çok farklı olarak bakılıyor Fuar İzmir’e. 10 ayda gelinen değişimi, başarıyı bu arkadaşlarımız gerçekleştiriyor. Bu bizim çok büyük bir gurur kaynağı. Biz bu arkadaşlarımızla birlikte 3 sene içerisinde çok farklı bir yerde olan İzmir’i konuşuyor olacağız.