Sertel ile Çiftçi mahkemelik oldu

Fatih Yapar/Egedesonsöz - İzmir Orman Bölge Müdürlüğü görevindeyken geçtiğimiz aylarda İstanbul Bölge Müdürlüğü’ne atanan İbrahim Çiftçi, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel’e hakaret davası açtı. Sertel’in ağaç kesimine tepki olarak gerçekleştirdiği konuşma arasında yer alan “Bu müdür burada olduğu sürece hiçbir ağaç güvende değildir” sözlerinin kendisine hakaret olduğunu ifade eden Çiftçi, hakkını yasal yollardan arayacağını ifade etti. İçişleri Bakanlığı’nın başlattığı inceleme sürecinin kendilerinin dışında olduğunu anlatan Çiftçi, hakaret davası açtığını belirtirken Egede Sonsöz’e yaptığı açıklamada, “İstanbul’da görevimize devam ediyoruz. Önümüzdeki ay içinde mahkemenin duruşması olacak. Fakat bizzat gelip katılmayacağım. Avukatlarım takip edecek” dedi.

 

Mahkeme sürecinin devam ettiğini ifade eden Cemiyet Başkanı Sertel ise, “Bölge müdürü ile seçimlerden sonra mahkeme koridorlarında görüşeceğiz. Süreci hep birlikte yakından izliyoruz” diye konuştu. Sertel, içinde cemiyetin 50. kuruluş yıldönümünde gazeteciler anısına dikilen ağaçların da kesildiği alanda yapılacak inşaat ile ilgili, daha önce, “Biz İzmirli gazeteciler olarak bu işin peşini bırakmayacağız. İzmirli gazeteciler olarak oranın tekrar ağaçlandırılmasını istiyoruz. Oraya hiç kimse bina yapamaz çünkü yapılan binaların bugün olmasa da yarın birilerine peşkeş çekileceğini biliyoruz. Oraya bir gün mutlaka sosyal tesis yapılacak. Olayın sorumlusu olan İzmir Orman Bölge Müdürü İbrahim Çiftçi'yi de istifaya davet ediyorum."ifadelerini kullanmıştı

 

İçişleri Bakanlığı’nın, Gemi Trafik Hizmetleri Merkez Binası ve Trafik Gözetleme İstasyonu’nu mühürlediği gerekçesiyle belediye hakkında soruşturma başlatması kararına ise Sertel, sert tepki gösterdi. Belediyenin kanunları uyguladığını ifade eden Sertel, yapılanları haksızlık olarak nitelendirdi.  Alanda gözetleme istasyonunun değil bodrum katları hariç 3 katlı devasa boyutta bir bina kurulmak istendiğini söyleyen Sertel, “Burada sadece kule yapılmak istenseydi ağaçların bir tanesi bile kesilmezdi. İnşaatın imar planlarına aykırı olması, arazinin orman vasfı taşıması ve SİT alanında kalması gibi gerekçelere dayanarak cemiyet olarak İdare Mahkemesi’ne dava açtık. Bu süreç devam ediyor. Bilirkişi gerekli keşfi yaptı. Önümüzdeki günlerde duruşma gerçekleşecek. Burada, Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, yasaları uygulamıştır. Görevini yapan bir kurum hakkında bu tür bir inceleme kararı alınmasını doğru bulmuyorum. Kararın siyasi olduğu kanatindeyim” dedi.

 

Manevi değeri yüksek bir yerde bulunan ağaçların kesilmesini içine sindiremediğini anlatan Sertel, “15–20 yıllık ağaçların ortadan kaldırılması çok acı verici bir durum. Belediyenin görevini kötüye kullandığına ve çalışmaları engellediğine kanaat getiriyorlarsa o zaman mührü söküp inşaata devam etsinler. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda ağaçların kesilmesine izin veren Orman Bölge Müdürü hakkında yaptığımız suç duyurusuna Vali Cahit Kıraç izin vermedi. Görevi ağaç dikmek ve yetiştirmek olan kişi alenen suç işledi fakat onu da mükâfatlandırarak İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü görevine atadılar” diye konuştu.

 

Projenin tartışmalı hale gelmesinin ardından İzmir Barosu da konuya müdahil olmak için çalışma başlattı. İl Özel İdaresi’nin Bayraklı Belediyesi’nin mühürleme işlemine karşı açtığı davada ileri sürdüğü gerekçelerin;   planlama ilkelerine, şehircilik esaslarına, yerinden yönetim ilkesine, çevre koruma standartlarına ve kamu yararına aykırı olduğunu belirten Baro, Başkan Sema Pektaş imzalı başvurusunda, “Davacı İzmir İl Özel İdaresi, ‘’Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı tarafından bu yatırımı gerçekleştirmekle görevlendirildiğini ve ihale makamı olarak görevlendirildiğini’’ belirtmektedir. Valilik İl Özel İdaresi her şeyden önce İzmir’li yurttaşlar tarafından yerel seçimle iş başına getirilen ve üst karar organı olan İl Genel Meclisi’nin emri altında bulunan bir kurumdur. İl Genel Meclisinin bu konuda kararı olmadan yetki devir alınması ve ihale başlatılması mümkün değildir” ifadelerini kullanmıştı.

 

Konuyla ilgili açıklama yapan İl Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci baronun aksine kendi yetkilerinin olmadığını ifade etti. İl Özel İdare Kanunu’nun verdiği yetkiye göre ihalelerin meclise gelmeden daire başkanlıkları kanalıyla yapılabileceğini anlatan Değirmenci, “Konuya bizim müdahil olma şansımız yok. Maalesef kanunun değişmesi gerekiyor. Meclis olarak Özel İdare’nin bir organı olmamıza rağmen maalesef bu konularda yetkimiz yok. Aslında doğru olanın meclisin de bu konulara dahil edilmesidir” dedi.