Rum Yönetimi Küba'da büyükelçilik açtı

Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Dimitris Hristofyas, Küba'ya gerçekleştirdiği ziyaret sırasında Havana'da büyükelçilik açılışı gerçekleştirdi.’

 

HAVANA - ABD ziyaretinin ardından Küba'ya giden Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas, Küba'da Kıbrıs Rum Yönetimi büyükelçiliğinin açılışını yaptı.

 

Rum haber ajansına göre, Hristofyas, açılışta yaptığı konuşmada, ''Küba'nın dost bir ülke olduğunu, cumhurbaşkanı olduğu bir dönemde Güney Kıbrıs'ın Küba'da Büyükelçilik açmasından dolayı çok memnun olduğunu'' ifade ederek, büyükelçiliği açmada geç kalındığını kaydetti.

 

Küba'da büyükelçilik açılışının iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesine katkı sağlayacağını dile getiren Hristofyas, Başpiskopos Makarios'un Küba'ya karşı uygulanan ambargoya rağmen Kıbrıs Rum bandıralı bir gemiye Havana limanına gitme talimatı verdiğini hatırlattı.

 

Hristofyas, ABD Başkanı Barack Obama'nın Küba'ya karşı uygulanan ambargoyu kaldıracağı umudunu da dile getirdi.

 

Bu arada, Küba Başkanı Raul Kastro, Hristofyas'a, Devrim Sarayı'nda düzenlenen bir törende ''Jose Marti'' madalyası verdi.

 

 

Hristofyas, Havana Üniversitesi'nde yaptığı konuşmada ise Kıbrıs konusuna değinerek, ''Kıbrıs Türk tarafıyla doğrudan müzakerelerde biraz ilerleme sağlandığını, ilerleme düzeyinin istedikleri düzeyde olmamakla birlikte müzakerelerin başından beri bazı yakınlıklar kaydedildiğini'' söyledi.

 

''Birleşmiş Milletlerin ilgili kararları, Avrupa Birliği değerleri ve prensipleri temelinde adanın yeniden birleştirilmesi çabalarının Türk tarafının uzlaşmazlığı nedeniyle sonuçsuz kaldığını'' iddia eden Hristofyas, ''Kıbrıs Rum tarafının adadaki mevcut durumunun sona ermesi için 1974'ten bu yana büyük tavizler verdiğini'' savundu.

 

Rum tarafının Kıbrıs sorununun çözümü için federasyonu kabul ettiğini söyleyen Hristofyas, kendilerinin federasyonu kabul etmesinin bir taviz olduğunu ileri sürdü.

 

''O tarihten bu yana Türk tarafından bir karşılık yok'' iddiasını da dile getiren Hristofyas, ''Ümit eder ve bekleriz ki, Türk tarafının ilk ve son olarak Kıbrıs'ta iki devlet olduğu şeklindeki tutumundan ve 'Kıbrıs cumhuriyeti' üzerindeki egemenlik hakları talebinden vazgeçer, böylelikle Kıbrıs sorununa kapsamlı bir çözüm buluruz'' ifadesini kullandı.

 

Hristofyas, doğrudan müzakerelerde, ''üzerinde anlaşılan çözüm çerçevesinin, siyasi eşitlikle, Birleşmiş Milletler kararlarında ifade edildiği şekilde, iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyonu öngördüğünü'' ifade ederek, ''Kıbrıs'ın tek egemenliği, tek vatandaşlığı ve tek uluslararası kimliği olan tek bir devlet olacağını'' iddia etti.

 

 

Hristofyas, ''Müzakerelerde biraz ilerleme sağlandı. İlerleme düzeyi bizim istediğimiz düzeyde olmamakla birlikte müzakerelerin başından beri bazı yakınlıklar kaydedildi. Şüphesiz önemli konularda büyük anlaşmazlıklar hala mevcuttur. Ancak çabalarımız hala sürüyor. Müzakerelerin havası olumludur. Çözüm arayışında diyalogdan başka yol olmadığını düşünüyoruz'' diye konuştu.

 

''Ankara'nın politikasını değiştirmesi ve Kıbrıslı Türklerin, çözüm için müzakere etmelerine izin vermesi gerektiğini'' savunan Hristofyas, Ankara'ya baskı yapılması yönündeki görüşünü de yineledi.

 

Hristofyas'ın, Güney Kıbrıs'a bugün dönmesi bekleniyor.