Özgentürk'ten İzmir'e övgü dolu sözler

İZMİR - Türk Sineması’nın ünlü yönetmeni Ali Özgentürk’ün ‘Görünmeyen’ isimli ödüllü filminin gala öncesi ‘Filmlere Kucak açan İzmir’ konulu söyleşi Prof. Dr. Türkan Saylan Alsancak Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Söyleşiye CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu, Konak Belediye Başkanı Dr Hakan Tartan filmin yönetmeni Ali Özgentürk, oyuncu Ahmet Mekin, Erol Aksoy, Hakan Nevzat Dönmez ve İzmirli sinemaseverler katıldı. 

 

‘Görünmeyen’ filmini İzmir’in Gödence köyünde çeken ve filmin hem yönetmenliğini hem de senaristliğini yapan Ali Özgentürk, Gödence de büyük bir destekle karşılaştığını söyleyerek, ‘Filmde yer alan halk yılların sinemacısı gibi oynadılar, destek oldular. Tarihi ve doğasıyla İzmir en iyi korunan ildir. Bu filmi çekmek için pek çok il gezdim ama sinemanın ihtiyacı olan ışık ve renk en iyi Ege Bölgesi’nde. Bizi ağırlayan, filmimizi İzmir’de konuk eden Hakan Tartan’a teşekkür ederim” dedi. Filmin senaryosunu 40 yıl önce yazmaya başladığını ve bu sürede 17 kez senaryoyu değiştirdiğini ifade eden Özgentürk sözlerine şöyle devam etti:

“1971 yılında ilk yazdığım senaryodur. Bütçesi yüksek bir film olduğu için çekememiştim. 2010 yılında teklif geldi ve 2.5 yılda çektik. Filmin başrol karakteri Bela Bartok’un adını ilk kez 5 yaşımda duydum. Sonra da 9 yaşımda. Macar besteci Bela Bartok'a hayran kaldım. Bu isim hafızamda yer etti. İdealist bir aydının ruhu adı altında bir aydını işledim.”

Alman oyuncu Udo Kier, Gürgen Öz, Muhammet Uzuner, Hakan Eratik, Sezen Aray, Halil Ergün, Ahmet Mekin, Kubat'ın başrollerini paylaştığı 'Görünmeyen’ filminde İzmirli oyuncular da yer alıyor.

 

CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu 80 yaşında olan Yeşilçam’ın yakışıklı aktörü Ahmet Mekin’e övgüler yağdırarak, oyunculuğuna ve kişiliğine hayranlık duyduğunu ifade etti. Sanata ve sanatçıya sahip çıkılması gerektiğini söyleyen Moroğlu, “Ne yazık ki günümüzde sanatçıya saldıran ve küçümseyen bir anlayışla karşı karşıyayız. İzmir’de sanata ve sanatçıya sahip çıkan bir anlayış var” dedi.

 

Kendisine büyük sevgi ve ilgi göster İzmirli sinemaseverlere teşekkür eden ünlü aktör Ahmet Mekin, “Bu şehrin havası, insanları, uygarlığı, çağdaşlığı, sanata ve sanatçıya bakışı bir başka O nedenle İzmir benim için hep ilk sırada yer almıştır. Bunda çocukluğumun Karşıyaka’da geçmesinin de etkisi var. 300 yıllık İstanbulluyuz ama İzmir benim için bir başkadır” dedi. 80 yaşında olan Mekin, tiyatro ve sinema dışında başka bir iş yapmadığını, sinemaya kalbi ve beyniyle bağlı olduğunu söyledi. Ahmet Mekin, İzmir’in çehresiyle de film ve dizilere çok güzel ev sahipliği yapabileceğini belirterek, İzmir’de film çekmekten büyük mutluluk duyduğunu kaydetti. Ayrıca film 30. İstanbul Film Festivali'nde Ahmet Mekin'e En İyi Erkek Oyuncu ödülünü getirdi.

 

Söyleşinin ev sahipliğini üstlenen Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan, pek çok filme imza atan Ali Özgentürk ve Türk Sineması’nın usta oyuncusu Ahmet Mekin’i ağırlamaktan büyük onur duyduğunu ifade ederek, “Filmin büyük bir bölümü İzmir’de çekildi. Filmlerde mekan olarak İzmir’in daha çok kullanılması için elimizden geleni yapıyoruz, yapacağız. Kültür ve sanatla taçlanması İzmir’e ekonomik ve turizm anlamında da katkı sağlayacaktır. Filmlere, sanata, sanatçıya, kültüre kucak açan İzmir’in kültür, sanat dünyasını daha çok tanıtalım” diye konuştu.

 

Anadolu'nun bir dağ köyünde doğup, yaşayan Recep, İstanbullu ve zengin bir aileye mensup olan Ebru'ya aşık olmuştur. Ebru da hayatlarında görünen bütün zıtlıklara rağmen Recep'i sevmiştir. Evlenmeye karar veren gençleri, Recep'in ailesinin rızasını almak için çıktıkları uzun bir yolculuk beklemektedir. Onlar köyde sosyal ve ekonomik statü farklılıklarından önlerine engeller çıkacağını sansalar da bilmedikleri, görünmeyen gerçekler çok başkadır...

 

Zira 1936 yılında, dönemin en parlak klasik müzik bestecilerinden olan Macar Bela Bartok, Nazilerin baskısından kaçarak, hayatını ve sanatını farklı diyarlarda sürdürmek için Türkiye'ye gelmiştir. Ebru'nun büyükbabası Erol Soykan ve Recep’in büyükbabası Ekrem Kıraç, Bartok'u yabancısı olduğu bu topraklarda misafir ederken, arkadaşlıkları ve yakınlıkları da artar. Fakat Ekrem'in faili meçhul bir şekilde öldürülmesi, köylülerin gözünde bir anda Erol'u şüpheli durumuna düşürmüştür. Yıllar sonra Ebru'nun Erol Soykan'ın torunu olduğunu öğrenen Recep'in ailesi, yeni gelini hiç de hoş karşılamayacaktır...