EGEDESONSÖZ - CHP’de yerel seçim öncesinde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun yeniden aday gösterilmesine karşı çıkan bazı grupların sosyal medya ve bazı internet siteleri üzerinden başlattığı eylem-miting girişimi başarısız kalmıştı. Belediyelerin santrallerinin ve özel numaralarının bile kullanıldığı miting öncesi yapılan çalışmaları 30 ilçe başkanlığına gönderdiği uyarı yazısı ile engelleyen CHP İzmir İl Başkanlığı ‘mitingi ile alakamız yok, giden disipline gönderilir’ uyarısında bulunmuştu. İlçe başkanlıklarına ve partinin yetkili organlarına giden yazıda imzası bulunan Örgütten Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Barış Erel, uygulamanın Kocaoğlu’nun şahsına özel bir anlam taşımadığını söyledi.
Radyo Pause’da yayınlanan “Fatih Yapar’la Neler Oluyor” programına katılan Erel, partinin kimliğinin her zaman kişilerin üzerinde olduğunu dile getirdi. Erel, “İlçelere yazının yazılmasını gerek kılan konu Büyükşehir’de CHP’nin aday belirleme sürecinin sona ermesidir. Genel merkez Aziz Kocaoğlu’nu yeniden aday ilan etmiştir. Yazı tamamen parti içine ve örgütümüze yönelik yazılmıştır. Demokratik yapıyı, eylem yapanı disipline etmek hakkımız değil. Ama CHP üyesi olmanın getirdiği sorumluluklar var. Kimse aday, parti yöneticisi aleyhine kötü propaganda yapamaz. Bazı partililerimizin burada organizasyon yapacağına yönelik açıklamaları oldu. Çeşitli internet sitelerinde ve sosyal medyada bu isimleri gördük. Partinin aldığı tavır Aziz Kocaoğlu ismi ile ilgili değildir. Bu durum belediye başkan adayını korumak için yapılmıştır. Şu anda Bayındır’da Ardahan Totuk, Tire’de Tayfur Çiçek aday gösterildi. Bu isimler ile ilgili de belden aşağı vurmalar olursa, provokatör tavırlar sergilenirse yapanlarla ilgili gereken kararı da alırız. Kişi Ahmet olur, Mehmet olur ama Kocaoğlu’nun şahsına yapılmış özel uygulama yoktur. Bir süreç yürütülüyor. Takımın kaptanı İl Başkanı Ali Engin mesafeyi koruyor. İl yönetimi iyi bir sınav verdi. Bu süreci iyi götürmüşken kimsenin zarar vermesine de izin vermeyiz. Partimiz en demokrat partidir. Herkes istediğini söyleyebilir. Biz Gezi eylemlerinde her yerde vardık. Çocukları polislerden kurtardık, çadırlara sahip çıktık. Kimin Gezi Parkı eylemcisi, kimlerin olmadığını çok iyi biliyoruz. Yüzde 56 oyla seçim alan, anketlere göre yüzde 60 orana ulaşan bir kişiyi ‘dayatma ile getirdiniz, aday yaptınız’ demek hem partiye hem de Kocaoğlu’na haksızlık olur” dedi. Erel, Kocaoğlu’nun hiçbir zaman parti örgütüne müdahale etmediğini, il başkanlığı ile uyumlu çalıştığını söyledi.
BİR İKİ AYDA LİSTE OLUŞMADI
CHP’de ilçelerde aday belirleme sürecinin uzamasında ince eleyip sık dokuma mantığının ağır bastığını ifade eden Erel, “Bu süreç geçmişteki dönemlere göre erken başladı. Kamuoyu yoklamaları ve anketlerin sonuçlarının değerlendirildiği yerler var. Aday adayları için süreç tabi ki zor ilerliyor. İçinde bulunulan duruma gerçekten can dayanmaz. Örgüte ve bizlere düşen görev atanamayan arkadaşların seçim sürecine hemen dahil edilmesidir. Zaten herkes görevini ve sorumluluğunu biliyor. Çeşitli platformlarda ‘il başkanının, büyükşehir belediye başkanının listesi’ diye listeler çıkıyor, yayınlanıyor. Şu anda böyle bir şey yok. Tabi ki bizim de değerlendirmelerimiz var. Bu durumu bir iki ayda tespit etmiş değiliz. Bir buçuk yıllık bir süre içinde mevcut başkanları incelediğimiz gibi aday adaylarını da analiz ediyoruz. Sadece adaylardan değil bulundukları bölgelerdeki STK, dernekler ve odalardan da bilgi alıyoruz” dedi. Erel, belediye meclis üyeliği için üyelerin önüne sandık konulması konunun da netleşmediğini, genel merkezden haber beklediklerini söyledi.
YAŞANANLARDAN FAZLA OY BEKLEMİYORUZ
Erel, Türkiye’nin içinde bulunduğu sürecin İzmir seçmeni tarafından çok iyi algılandığını ifade ederken parti olarak AK Parti’nin zor durumda kalmasından dolayı oy beklentisine girmeyeceklerini söyledi. Erel, “Biz ‘üç-beş puan o kazandık’ diyemeyiz. Herkes işine bakıyor. Sandık örgütlenmeleri başta olmak üzere birçok konuda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Geçen dönemlerde de yapılan operasyonlardan sonra ‘şu kadar milletvekili çıkartacağız’ diyen parti yöneticilerimiz oldu. Bunlar yanlış.Biz, ne kadar kendimize karşı yapılan operasyondan bir getiri beklemiyorsak rakiplerimizin içine düştüğü durumdan da bir şeyler kazanma anlayışında olmayız. Bu mantık yanlıştır. Bize döşün örgütü dinamik olarak olanak sandığa götürmektir. İzmirliye sosyal demokrat belediyeciliği anlatıyoruz” dedi.
ŞAFAK SAYMASI NORMAL
Konuşmasında AK Parti’nin adayı eski Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın sözlerini ve açıklamalarını değerlendiren Erel, “Sizin isminizde ‘adalet, kalkınma’ olması siyasi partiyi adalet ve kalkınma açısından güçlü kılmıyor. Türkiye’nin içinden geçtiği bir durum var. Bu duruma gelinmesinde Binali Yıldırım da sorumludur. İzmir’e ‘Yıldırım hizmet’ diyerek kente hizmet getiremezsiniz. Algı yaratarak çalışma yapabilirsiniz ama başarılı olamazsınız. İzmirliler gereken cevabı zaten verecektir. Yıldırım buraya gönülsüz aday oldu. Tabi ki gönülsüz olunca şafak sayıyor ve kurtulmak istiyor. Askerlikte aileye, eşe ve çocuklara kavuşma hasreti ağır basınca şafak sayılır. Askerler evlerine dönmek için zamanın dolmasını beklerler. Yıldırım da memleketi Ercincan’a gideceği günü bekliyor. Onun şafak sayması normal. Zamanı geldiğinde süresi zaten dolacak. İzmirliler sokakta ‘Kayseri’ye, Konya’ya yaptığınız yatırımların yarısını bile niye yapmıyorsunuz’ diye soracak. Kentte gezerken kendisine ‘dönüşüm talepleri ve dosyaları niye beklettin’ denilecek. Büyükşehir Belediyesi’nin başkanını ve bürokratlarını 397 yılla yargılayıp sonra hiçbir şey olmamış gibi mahkeme sürecinin bitirilmeye çalışılmasını da anlatacak. Bu kentin hafızası var. Binali Yıldırım’ın İzmir’de işi hiç kolay değil. Gelir gelmez İzmir’de üç s formülü adı altında sevgi, saygı ve samimiyetten bahsetti. Tansu Çiller’in de üç anahtar formülü vardı. Sonra insanlar ceplerindeki anahtardan bile oldular. AKP iktidara gelirken çeşitli formüller ortaya attı. Ama geçen zamanda formüllerin ne olduğunu hep birlikte gördük. Biz sizin samimiyetinizi, sevginizi hatta saygınızı çok iyi gördük” dedi.
FARKI KAPATACAK ADAYLARI YOK
Erel, AK Parti’de içeriden isimlerin yerine dışarıdan farklı kişilerin gündeme gelmesinin rahatsızlık yarattığını söyledi. AK Parti’nin içişlerinde örtülü bir kriz yaşandığını söyleyen Erel, “Yerel seçimlerde aday profili çok önemli. Özellikle küçük ve kritik yerlerde oy getirebilecek kişilere yöneliyorlar. Bizim hiçbir ilçemizde farkı kapatacak hiçbir isim yok. Kimi getirirlerse getirsinler hiçbir yerde seçim alamayacaklar. Tekrar eski formüller, isimler aranıyorsa, aradan dönemler geçmesine rağmen kişilere teklif gidiyorsa zaten sıkıntı var demektir. AKP’ye oy veren seçmen kendisini sorguluyor. En doğru kararı da onlar verecek. Dışarıdan transferler, milletvekilleri formülü AKP’ye ciddi yara verecek” diye konuştu.