HABERLER>GÜNCEL
6 Eylül 2011 Salı - 11:15

Öcalan'ın Suriye günleri

Abdullah Öcalan'ın, PKK'yı 19 yıl boyunca yönettiği Suriye'de kaldığı yıllara ait birbirinden çarpıcı fotoğraflar ortaya çıktı.

Öcalan ın Suriye günleri

İSTANBUL - Yüzlerce fotoğraf arasında Öcalan'ın plajda ve kaldığı villanın havuzunda yüzerken, futbol oynarken, doğum günü kutlarken görüntüleri yer alıyor. Ayrıca topluca yenilen yemeklere ait pozlar da dikkat çeken kareler arasında bunuluyor.

Habertürk'ün haberine göre, Suriye'nin başkenti Şam'da yüksek duvarlarla çevrili bir villada kalan Öcalan beraberindeki bir grup PKK'lı ile havuza giriyor.

Havuzda verilen pozlarda Öcalan'ın yanı sıra 10 örgüt mensubu bulunuyor. Geniş bir alan üzerinde kurulu villanın bahçesinde spor alanları da yer alıyor. Abdullah Öcalan'ı yüzerken gösteren bir başka fotoğrafın adresi ise Suriye'nin Lazkiye şehrindeki bir plaj.

Bir fotoğrafından bıyıksız olduğu görülen Öcalan, Suriyeli aşiret mensupları ve Yunanistan heyeti ile yapılan görüşmelerininin yanı sıra, çelik yelek giyerken de objektifin karşısına geçmiş.

SOYGUNDAN SONRA SURİYE'YE KAÇTI
Abdullah Öcalan'ın Suriye yılları 1979 yılının Mayıs ayında başladı. 1977'de Ankara Çubuk Barajı'ndaki toplantılarda PKK'yı kurmanın ilk adımlarını atan Öcalan, 1978'de bizzat keşif faaliyetlerine katıldığı Güven Hastanesi Soygunu'nundan hemen sonra Ankara'dan kaçarak, Suriye'ye geçti. Öcalan aynı dönemde MİT'in kendisini takip ettiğini ve örgütün içine sızan istihbaratçıların tüm adreslerini bildiğini öğrenince Ankara'yı terk etti. Suriye'ye kaçmadan önce bir süre Viranşehir ve Suruç bölgesinde saklanan Öcalan, buradan Suriye'ye geçti. Suriye'de Türkiye sınırındaki Kamışlo, Afrin bölgelerindeki Kürt aşiretlerle ilişki kuran Öcalan ve PKK'yla, Hafız Esad rejimi, PKK'nın İsrail karşıtı tavrı ve bazı PKK'lıların İsrail'e karşı Filistin safında savaşmış olması nedeniyle sıkı ilişki içine girdi.

SURİYE ÖCALAN'A NEDEN KUCAK AÇTI?
Hafız Esad rejimi "Öcalan'a Suriye kürtlerini kontrol etmesi" karşılığında PKK'nın ideolojik ve askeri eğitimi için kamp alanı açmasına fiilen yardımcı oldu. Örgütün ilk ideolojik ve askeri eğitim merkezi de Suriye'nin koruması ve lojistik desteği ile Bekaa Vadisi'nde kuruldu. 12 Eylül darbesinden sonra Güneydoğu'da yaşanan olaylar sonrası bir çok PKK'lı burada açılan merkezde eğitildi. Bugün örgütün lider kadrosunda yer alan Cemil Bayık, Duran Kalkan, Mustafa Karasu, Murat Karayılan, "Mahsun Korkmaz Akademisi" adı verilen bu merkezde dönüşümlü olarak örgütün ideolojik ve silahlı eğitimlerini yürüttü. Öcalan Suriye'deki ilk yıllarında zaman zaman kaldığı Bekaa Vadisi'nden daha sonra sürekli barındığı Bar Elias Kasabası'na geçti. Öcalan zaman zaman Şam ve Lazkiye'de kendisine tahsis edilen adreslerde kaldı. Ancak daha çok Bar Elias'da kalan Öcalan zaman zaman burada örgüte katılan ve ideolojik eğitim için gönderilen PKK'lılara eğitim veriyor, hem de örgütün Avrupa kanadı ile Türkiye'de ilişkili olduğu kişi ve kurumları yönetiyordu. Burası ayrıca Öcalan'ın talimatlarının aksine hareket ettiği ileri sürülen kişiler için sorgu merkezi olarak da kullanılıyordu. Yurt dışından gelen uluslararası basın kuruluşları ile PKK'ya sempati duyan, Yunanistan, Almanya, Fransa'dan parlementerler ve kuruluşların temsilcileri de burada kabul ediliyordu. Öcalan örgütün yayın organlarındaki programlara da buradan uydu telefonuyla bağlanıyordu. Öcalan, Suriye'de kaldığı dönemde Kemal Burkay ile bugün BDP'de yer alan Ahmet Türk gibi politikacılar dışında, Celal Talabani ve Mesud ve Neçirvan Barzani gibi isimlerle görüşmeyi sürdürdü.

SURİYE KÜRTLERİ İÇİN TALEPTE BULUNMADI
12 Eylül askeri darbesinden sonraki yıllarda da PKK "Bağımsız Birleşik Kürdistan" amacıyla hareket etti ve Suriye Kürtleri arasında da örgütlendi. Örgütün Türkiye'de eylem yapan grupları içinde her dönem Suriye Kürtleri yer aldı. Öcalan hem Suriye'deki Kürt aşiretlerle hem de bölgedeki Kürt nüfus üzerinde etkisi Suriye rejiminin gözetiminde geliştirirken kimlik hakkı ve mülk edinme hakkı gibi temel hiç bir hakka sahip olmayan Kürt nüfus hiç bir dönem Esad rejimine karşı isyan etmedi, silahlı eyleme girişmedi. Öcalan, 1998 yılında Suriye'yi terk etmesine neden olan Kara Kuvvetleri Komutanı Atilla Ateş'in "Sabrımız taştı" dediği tarihi konuşmaya kadar Suriye istihbaratı El Muhaberat'ın koruması altında yaşadı. Öcalan'ın yıllarca Suriye Kürtleri için Esad rejiminden hiç bir talepte bulunmaması Kenya'da yakalandıktan sonra söylediği 'Demokratik Cumhuriyet' sözleri nedeniyle de eleştiri konusu oldu. Bir çok Suriyeli PKK'lı örgütü terk etti.

EŞİYLE ARASINA HİZİP GİRDİ
Öcalan'ın Suriye'de kaldığı ilk 10 yıl boyunca Ankara'da evlendiği eşi Kesire Öcalan yanındaydı. Ancak Öcalan Suriye hükümetinin verdiği destekle PKK'nın faaliyetlerini ve etki alanını artırdıkça eşi Kesire Öcalan ve örgütün başka önemli isimleriyle arası açıldı. Bekaa'daki Mahsun Korkmaz Akademisi'nde bazı kişilere işkence yapıldığı, bazılarının şüpheli şekilde öldürüldüğü ve Öcalan'a itiraz edenlerin 'Ajan kişilik' denilerek öldürülmesiyle başlayan gerilim, Kesire Öcalan ve destekçilerinin örgütten ayrılmasıyla sonuçlandı. Kesire Öcalan ile aralarında PKK kurucularının da olduğu bir grup PKK-Vejin adlı örgütü kurdu. Ancak Kesire Öcalan, PKK'dan gelen tehditler nedeniyle örgütün faaliyetlerine son verdi ve Avrupa'da gizlice yaşamaya devam etti.

C-4'LÜ BOMBADAN KURTULDU
PKK'nın Suriye'de El-Muhaberat yardımıyla cirit atması ve örgütün burada yönetilmesi nedeniyle, Türkiye Öcalan'a suikast kararı aldığı ve bunun için Özel Kuvvetler Komutanlığı personelinin yetiştirildiği iddiası ortaya atıldı. Bu iddia Ergenekon Davası'nda da gündeme geldi. Korkut Eken'in suikast amacıyla bir grubu eğittiği ancak daha sonra bu fikirden vazgeçildiği öne sürüldü. 6 Mayıs 1996 tarihinde Şam'da, Öcalan'a yönelik 1 ton C4 patlayıcı ile suikast girişiminde bulunuldu. Öcalan, suikastten yara almadan kurtuldu. Bu suikast girişimini Yeşil Kod Adlı Mahmut Yıldırım'ın Suriye istihbaratı için de çalıştığı iddia edilen Şanlıurfa'daki bir aşiret reisinden yardım alarak gerçekleştirdiği öne sürüldü. Bu olaydan sonra PKK ilan ettiği ateşkesi bozdu.

ÖCALAN İLE AYNI APARTMANDA OTURAN ASKERİ ATEŞE
Ergenekon Davası'nda tanık olarak dinlenen eski MİT Kontr-terör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür de Öcalan'ın Suriye'de kaldığı dönemde Genelkurmay İstihbarat Başkanı ile Suriye'deki askeri ateşenin güvensiz olarak adlandırılan bir telefon hattından yaptığı konuşmanın sızması nedeniyle PKK liderinin yakalanmaktan kurtulduğunu iddia etti. Eymür, Genelkurmay İstihbarat Başkanı Çetin Saner'in, Suriye Elçiliği'ndeki askeri ateşeyi arayarak, "Oraya timleri yolladık. Abdullah Öcalan köpeğini sürükleye sürükleye buraya getirecekler" dediğini anlattı. İddiaya göre Suriye istihbaratı bu konuşmayı dinleyerek Öcalan'a haber verdi. Öcalan da kaçtı. Bu iddianın çok tartışılmasına neden olan başka bir iddia yine Ergenekon Davası'nda gündeme geldi. Öcalan'ın Şam'da kaldığı apartmanda Türkiye'nin askeri ateşesinin oturduğu hatta askeri ateşe ile Öcalan'ın asansör girişinde karşılaştıkları öne sürüldü. Bu iddiayı yıllar sonra Suriye Devlet Başkan Yardımcısı Abdülhalim Haddam da doğruladı ve Suriye İstihbaratı'nın Öcalan'a suikast girişimleriyle ilgili bilgi verdiğini ileri sürdü. Söz konusu askeri ateşenin ise geçtiğimiz dönem MHP'den Milletvekilliği yapan Kürşat Atılgan olduğu iddia edildi. Atılgan. iddiayı sert bir şekilde yalanlayarak reddetti. Atılgan'dan önce Suriye'de görev yapan askeri ateşe Fikret Demirtaş ile Ergenekon sanığı Hasan Atilla Uğur'un isimleri de iddia olarak ortaya atıldı ancak bu iddiaları doğrulayan bir belge ve açıklama gelmedi.

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Fransa'ya nükleer için Uzan şartı
Fransızların nükleer santral inşaatı konusunda istekli olduğunu ve bir ...
Birbirlerinden terör ayırdı
Tunceli’de halı sahada gerçekleştirilen terör saldırısında şehit olan ...
İstihbarat Başkanı Pekin tutuklandı
"İnternet andıcı" davası kapsamında hakkında yakalama emri bulunan Korgeneral ...
 
Beyza'nın ardından dayısı da toprağa verildi
İzmir'den üç aylık staj için gittiği Avusturya'da, trafik kazasında ölen, ...
Bilim dünyasını isyan ettiren karar
Hükümetin kanun hükmündeki kararname ile Türkiye Bilimler Akademisi'ne ...
Atlantis'i son kez uçuran astronotlar İzmir’de
NASA'nın son uzay mekiği uçuş görevini yapan STS-135 Atlantis Uzay Mekiği'ndeki ...
 
Eşi boşanalım dedi, balkondan atladı
Narlıdere’de bir yıl önce evlendiği eşinin boşanmak istediğini söylemesi ...
Konak meydanı su parkı gibi
Konak Meydanı'ndaki fıskiyeli süs havuzları, dar gelirli ailelerin çocukları ...
Füze radarı için 4 alternatif
Türkiye'de sistemin nereye yerleştirileceğine dair sır gibi saklanan şifreler ...
 
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (9) 'Bizim radyo tiyatrolarımız vardı'
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bektaşi Devleti tartışmaları!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
‘Erkekler bastığım kaldırımı öperdi!’
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Parti tabanı Özel’den kopuyor mu?
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
CHP ne yapmalı?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Neden toprak reformu yapılmalı?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Eril toplumda kıyamet alametleri...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İzmir’e kruvaziyer niye gelsin?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva