MHP'li Tanrıkulu'ndan büyüme eleştirisi!

İZMİR - Tanrıkulu yaptığı açıklamada şunları söyledi; “İktidarın milletimize karşı sorumsuzluğunun artarak devam ettiği şu günlerde, bir yandan sağlanamayan ülke güvenliği nedeniyle terör örgütü ile pazarlıklar iyice gün yüzüne çıkmıştır.
Diğer yandan saltanat makamı ise Cumhurbaşkanlığı makamında gölge kabine oluşturarak, iktidar üzerindeki hakimiyetini kaybetmek istemediğini ortaya koymuştur.

12 yıllık iktidarları döneminde yolsuzluk virüsünü ülkemizin ekonomik ve sosyal hayatının tüm alanlarına yayanlar, halen Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) şartları dışında kamuya atadıkları yüzlerce akraba, eş, dostlar için cevap vermekten köşe bucak kaçmaktadırlar.

Geniş tanımlı genç işsizliğin %28’lere yükselmesi ve özellikle yüksek öğretim mezunlarında işsiz sayısının 743 bine ulaşması, istihdam konusunda iktidarın zaten sınıfta kaldığını göstermektedir.

İşsizlik konusunda rakamlardaki başarısızlık ortadayken, KPSS’ye binbir güçlükle hazırlanıp, hakkını almak isteyenlere karşı iktidar eliyle yaratılan bu adaletsizlikten mahcubiyet dâhi duyulmamaktadır. Ancak bu haksızlığı, adam kayırmayı yaratanlara en güzel cevabı önümüzdeki seçimlerde atanamayan, mağdur olan, haksızlığa uğrayan KPSS mağdurları verecektir.

Yolsuzluk ekonomisinin her geçen gün daha fazla egemen olduğu Türkiye ekonomisi artık nefes alamamaktadır. Bu bağlamda TÜİK’in geçtiğimiz günlerde açıkladığı Ekim ayı mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretimi % 1,8 düşmüştür. AB’deki durgunluğu ve Ortadoğu’daki jeopolitik gerginliği öngöremeyip, duruma seyirci kalan ekonomi yönetimi, sanayi üretiminin aylık bazda son 1 yılın en sert düşüşünü yaşamasına neden olmuşlardır.
Ekim ayında bir önceki aya göre madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksinin % 2,9, imalat sanayi sektörü endeksinin % 1,7 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksinin % 2,2 düşmesinden tedirgin olmayan bir ekonomi yönetiminin 12 yıldan sonra girişimcilerimize sunabileceği pek bir şey kalmamıştır. Bu bakımdan Ekim ayından sonra Kasım ve Aralık aylarında da sanayi üretim endeksinin beklentilerin altında gerçekleşmesi sürpriz olmayacaktır.
Ekonomideki sorumsuz ve öngörüsüz anlayışın sanayideki ivme kaybına çare bulamaması, son açıklanan 3’üncü çeyrek büyüme rakamlarından da anlaşılmaktadır.
12 yıldır ülkemizin acil ihtiyaç duyduğu ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin çok önemsediği yapısal reformları gerçekleştiremeyenler, 2014’e girerken millî geliri % 4 artırma taahhüdünde bulunmuş, geçtiğimiz Ekim ayında bunu % 3,3 olarak revize etmişti. 
Geldiğimiz noktada Türkiye’nin 3’üncü çeyrek büyüme rakamı son 2 yılın en kötüsü ve beklentilerin çok altında gerçekleşmiş %1,7 olmuştur. Dokuz aylık ortalama ise %2,8’e gerilemiştir.
Yılın ikinci çeyreğinde yıllık bazda reel olarak %3,5 azalan toplam yatırım harcamaları, üçüncü çeyrekte %0,4 gerilemiştir. Üçüncü çeyrekte özel yatırım harcamaları bir önceki yılın aynı dönemine göre değişim kaydetmezken, kamunun yatırım harcamaları bu dönemde %2 azalmıştır.
Türkiye ekonomisi dolar bazında 1’inci çeyrekte de %7,1 ve 2’nci çeyrekte %4,3 düzeyinde küçülmüş, 3’üncü çeyrekte ise %0,5 düzeyinde kalmıştır. Bunun sonucunda ülkemizin Gayri Safi Yurtiçi Hasılası, yılın ilk 9 aylık döneminde dolar bazında %3,6 daralma ile 600 milyar 39 milyon dolara düşmüştür.
Üçüncü çeyrekte sabit fiyatlarla finans ve sigorta faaliyetleri %5,2 büyürken, imalat sanayiinde büyüme %2,2 düzeyinde kalmıştır.
Bir önceki yılın aynı çeyreğine göre büyüme hızları, imalat sanayi  %2,2, inşaat %1, tarım %-4,9, perakende ticaret %0,6 olarak gerçekleşmiştir.
Hanehalkının tüketim harcaması 3’üncü çeyrekte % 0,2 artabilirken, devletin tüketim harcaması %6,6 olmuştur.
Net ihracatın büyümeye katkısı %2,5, özel yatırım harcamaları %0,5, tüketim harcamaları %1,1, kamu harcamaları %0,2 puan katkı yapmıştır.
Bugüne kadar açıklanan 3 çeyreklik büyüme rakamları, iktidarın 2014 sonu için öngördüğü %3,3’lük büyüme hedefinin de tutmayacağını göstermektedir. Dördüncü çeyrek büyüme rakamı %4,5 gibi bu ekonomi yönetimiyle erişilmeyecek bir rakam gelmeli ki, 2014 revize edilen %3,3’lük hedef tutturulabilsin.
Kaybeden yine ülkemiz ekonomisi ve milletimiz olmuştur.
Sırça saraylarda parayla itibar sahibi olunabileceğini düşünenlerin umurunda olmayan bu son derece düşük rakamlar, 2014’ü ekonomik açıdan heba etmiş, ülkeyi orta gelir tuzağından çıkaramamıştır.
Önümüzdeki dönem için görünen odur ki, 2015 yılında da bu ve benzeri düşük rakamlarla ülkemiz yine kaybeden ülkeler arasında olacaktır.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak; ülkemize bu düşük büyüme rakamlarını reva görenleri sorumlu devlet yönetimine davet ediyoruz. Hiçbir şeyden sorumluluk duymayarak, her başarısızlığınıza bir günah keçisi ve bahane aramaktan vazgeçin. 12 yıldır ülkeyi siz yönetiyorsunuz ve bu başarısızlıklardan da sizler sorumlusunuz. Bunun hesabını bugün milletimize vermekten kaçınsanız da, önümüzdeki seçimlerde vatandaşımız gerçek yaşamlarındaki ekonomik sıkıntılarının hesabını oylarıyla soracaktır. Türkiye’nin gücü ve değerlerini kendinden yana kullanıp, ekonomik kayıplara kulak asmayanların artık çok fazla gidecek yolu bulunmamaktadır.”