Milliyetçi Hareket Partisi 2. Bölge milletvekili adayı Murat Koç, Türkiye’nin kaderini belirleyecek seçime sayılı günler kala çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor.
Bayraklı, Çaymahallesi esnafı ile buluşan Murat Koç, esnafın sorunlarını dinledi. Milliyetçi Hareket Partisi seçim beyannamesinde esnafa sunulan imkanları anlattı.
Son yıllarda sayıları gitgide artan AVM’lerin küçük esnafı borç batağına sürüklediğini söyleyen Koç, Milliyetçi Hareket Partisi iktidarında AVM yasası esnafın haklarını koruyacak şekilde yeniden düzenleneceğini, çıraklık eğitimi ve mesleki eğitimi özendiren özel destekler uygulanarak istihdamın arttırılacağını, her kesimin rahatlıkla ulaşabileceği yerlerde AHİKENT merkezleri açılacağını, bireylerin becerileri doğrultusunda iş edinmelerine ve kendi işlerini gerçekleştirmelerine imkân verecek destek sağlanacağını söyledi.
Yeni işyeri açan esnafa beş yıl süreyle vergi ve prim avantajından yararlanabileceğini anlatan Koç esnafın gelirinin vergilendirilmesinde asgari geçim indirimi uygulanmasının ve Esnaf ve sanatkârların geçmiş hizmetlerine borçlanma hakkının sağlanmasının önemini vurguladı.
TOPLUMSAL ONARIM HUZURLU GELECEK İÇİN MHP
Esnaf ziyaretlerinin ardından, Milliyetçi Hareket Partisi Kütahyalı Gönüllüler Platformu'nun düzenlediği "MHP iktidara yürüyor" etkinliğe katılan Murat Koç burada yaptığı konuşmada şunları söyledi: Türkiye, on iki yılı aşkın bir süredir tek başına iktidar olan bir siyasi partinin kurduğu hükümetler tarafından yönetilmektedir. Bu süre içinde millettin desteği, adalet, huzur ve refah için kullanılmak yerine gerilim, kutuplaşma ve çatışma ekseninde heba edilmiş, “Milli irade” yolsuzluk, adaletsizlik ve bölücülük için kılıf yapılmıştır. İşsizlik, yoksulluk, gelir dağılımındaki adaletsizlik, eğitim sistemindeki çarpıklıklar ve sosyal güvenlik sistemindeki yetersizlikler ile her alanda yaşanan yozlaşma ve yolsuzluk, Türkiye’nin önünde duran ve köklü temelleri bulunan başlıca sosyo-ekonomik sorunlardır. MHP iktidarıyla Türk milletinin başlatacağı yeni bir medeniyet yürüyüşü; manevi iklimini Türk- İslam kaynaklarından, kültürel temellerini kadim değerlerimizden alacaktır. Bu yürüyüş, öncelikle Türkiye’yi kendisine güvenen, kendi gücüyle ayakta duran, başı dik, karnı tok ve özgür insanların yaşadığı onurlu bir ülke hâline getirme yürüyüşüdür. Giderek acımasızlaşan küreselleşme olgusunun insani bir nitelik kazanmasını, adaletsizliklerin azaltılmasını ve milletler arasındaki dayanışmanın artırılmasını hedefleyen insan merkezli bir yürüyüştür.”