Beş değil... 10 değil... 50 değil...

Kimbilir son yedi / sekiz yıldır kaç kez cayır cayır yanıyor o adres?

Büyük ihtimalle...

Birileri “sinsi sinci gülerek” tutuşturuyor...

İzmir’in cefakar “ateş savaşçıları” söndürmek için...

Alevlerle boğuşuyor...

Tam adres...

İzmir’in kalbi Konak İlçesi’ndeki...

Kadifekale’nin arka sırtları...

Devasa (*)Atatürk Maskı’nın tam karşısı...

Arasından...

Yeşildere yolu üzerindeki konutlara yakın...

Ağaçlık demeyelim de...

Ucu bucu olmayan otlak bölge!

Çak kibriti...

Cehennem alevleri kuru otları çıtır çıtır yutuversin anında!

***

Aslında...

Orası...

Zamanında...

Başkan Aziz Kocaoğlu döneminde ağaçlandırılan...

Gelgelelim...

Yine Kocaoğlu döneminde çok defa sinsi eller tarafından yakılan...

Tunç Soyer döneminde de bir kaç kez alevlere teslim olan...

An itibarıyla...

Bugünün Büyükşehir Belediye Başkanı...

Dr. Cemil Tugay’in görev süresinde bile...

Birkaç kez “çıra gibi tutuşturulan”...

Resmen “yok edilmeye” çalışılan...

Kocaman bir “yeşil” alan!

***

İzmir, bu korkunç “yangın üretim merkezi”nden...

Nasıl kurtulur?

Devasa alanda gece bekçisi dolaştırarak...

Bu işin altından kalkamaz İzmir...

Çünkü...

Bi’iddiaya göre...

İki yıl önce...

O kuru otların öbek öbek yer aldığı bölge...

“Jiletli tel” ile çevrilmiş...

Ve yine iddialara göre..

O kuru otların arasında gece yarısından sonra...

Uyuşturucu kullananlar...

Telleri bi’güzel kesip sabaha kadar...

Alemlara dalıyorlarmış...

Yangını çıkaranlar da...

Bu alemci takımın marifetiymiş...

Ben duyduğumu söylüyorum...

Acaba?

İzmir İtfaiyesi’nin...

O bölgedeki yangınları söndürdükten sonra...

Kaleme aldıkları raporlarda...

Hangi ifadeler yer alıyor?

Bu kadar sık çıkan / çıkarılan yangınlar...

Normal bir hadise mi?

“Jiletli Tel”e bana mısın demeyen...

Alemciler...

Neden özellikle o adresi yakıyor?

***

Gazeteciliği bi’kenara bırakalım...

İzmir’li sade bir vatandaş olarak bu duruma...

Nasıl kayıtsız kalabiliriz?

Soralım, öğrenelim!

Büyükşehir Belediyesi’nin Park ve Bahçeler Dairesi...

Alevlerin sevdiği “o adres” ile gönülden...

Korumaya çalışırken...

Tinerciler o güzelliği durmadan yakıyorsa...

Ve dahi...

Yakmaya devam ediyorsa (ki, görünün o...)

O Cehennem Alevleri’nin gazabından kurtulmak için...

Bu şehirde “esaslı bir planı olan” var mı?

***

Eğer...

Bi’kişi çıkıp da “planımız yok” derse...

İzmir’in bu özel noktası...

Durmadan tutuşturulacak mı?

***

Vatandaş şöyle diyor:

(Allahı var; yerden göğe haklı...)

Her yaz...

Uzaktan alev topu gibi görünen...

Atamız’ın dev maskının karşısını Cehennem’e çeviren bölgede...

Adam boyu yabani otlar temizlenmezse...

“Bir kurtuluş beklemek mümkün mü?”

O bölgeyi iyi bilenlere sordum...

Ağaçların altındaki kuru otların boyu en az yarım metre...

“Gel beni tutuştur!” diyecek kadar...

Kolayca yangına davetiye çıkaran...

Kimilerinin bile bile...

Çıra gibi tutuşturduğu o bölge...

Sadece...

Her ihbar geldikçe...

Kahraman Alev Savaşçıları’nın...

Yeteneğine mi bırakılacak?

Yanan...

Özellikle tutuşturulan o alan...

Bizim “sevdalısı olduğumuz” İzmir’in bir parçası...

***

Bitiriyoruz...

Atatürk’ün dev maskının karşısındaki alanı...

Kızıl alev rengine dönüştüren...

“Yakmaktan ve yanmaktan”...

Kurtarmak...

Bu kadim kendin ekmeğini / suyunu paylaşan bizlerin...

Görevidir...

Tabii, elimizden ne gelirse...

Üç gün önce...

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı...

Bu yılın (2024) başından itibaren 881'i orman yangını...

670'i de orman dışı yangın olmak üzere...

Bin 551 adet yangına müdahale edildiğini açıkladı...

Bu tablo içler acısıdır...

Nokta...

(*) İzmir Atatürk Maskı: 42 metre uzunluğu ile Türkiye’deki en büyük, dünyada ise onuncu en büyük heykel olarak tarihe geçti... Heykel bir dağın kenarı oyularak değil, yüzeye yapılan bir iskele üzerine inşa edildi, kafes sistemi içeren bir çelik yapıdan oluşturuldu...

Hamiş: İzmir’de son 10 yılda 13 bin 547 hektar ormanlık alanın yandığını duyuran Türkiye Ormancılar Derneği, “Bu sonucu sadece küresel iklim krizi ile açıklamak sorunu hafife almak demektir” açıklaması yaptı... (15 Mayıs 2024)

Sonsöz: “Elinle yaktığın ormanı, gözyaşınla söndüremezsin... / Anonim...”