İZMİR - Türk Tabipler Birliği (TTB) Bilimsel Araştırma Kurulu’nun, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Hopa mitingi öncesi çıkan olaylarda hayatını kaybeden emekli öğretmen Metin Lokumcu’nun ölümünde kimyasal gaz etkisi bulunduğunu açıklaması ile gerçeklerin ortaya çıktığını kaydeden Ulaş Lokumcu, babasının akciğer rahatsızlığı olmadığını belirterek, sorumluların yargılanarak cezalandırılmasını istedi. Lokumcu, "TTB’nin raporu acımızı hafifletip, bizleri daha da onurlu kılmıştır" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 31 Mayıs 2011 tarihindeki Hopa mitingi öncesi çıkan olaylarda fenalaşan ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden emekli öğretmen Metin Lokumcu’nun ölümüyle ilgili olarak Türk Tabipler Birliği Bilimsel Araştırma Kurulu’nun "Ölümünde kimyasal gaz etkisi var" açıklaması, Lokumcu ailesini memnun etti. Trabzon Adli Tıp Grup Başkanlığı Morg İhtisas Dairesi’nin ’Kalp ve akciğer hastalığı sonucu hayatını kaybettiği’ yönündeki raporun gerçekleri yansıtmadığını kaydeden 22 yaşındaki Ulaş Lokumcu, babasının akciğer rahatsızlığı olmadığını Türkiye’nin bu raporla öğrendiğini söyledi. Babasının biber gazı nedeniyle hayatını kaybettiğini ilk günden bu yana vurguladıklarını belirten Ege Üniversitesi İşletme Fakültesi öğrencisi Ulaş Lokumcu şöyle konuştu:
"Babamla birlikte ava giderdik. Ormanda çoğu zaman onun hızına yetişemezdim. Böyle bir insanın akciğer rahatsızlığının olduğunun söylenmesi komik. TTB önemli bir rapor açıkladı. Aile olarak bu rapora tamamen katılıyoruz. Hükümetin yapmış olduğu demokrasi karşıtı ve faşizan yaklaşımın üstünün örtülmeye çalışması bu raporla açığa çıktı. Aile olarak bu raporun bir ilk olması ve bundan sonraki mağdurlar için örnek teşkil etmesi bakımından buruk bir sevinç yaşıyoruz. Artık başka hocalar, öğrenciler, kısaca insanlar hayatını kaybetmesin."
SORUMLULARIN YARGILANARAK CEZALANDIRILMASINI İSTİYORUZ
Aile olarak tek isteklerinin, babalarının savunduğu değerler uğruna yaşayıp, bu değerlere sahip çıkarken öldürülmesinin hesabının sorulması olduğunu ifade eden Lokumcu, "Aile olarak babamın herhangi bir akciğer rahatsızlığı olmadığını her zaman söyledik. Bütün Türkiye bu raporla gerçeği öğrendi. Şimdi daha önce hazırlanan yanlış raporun en kısa zamanda düzeltilip adaletin yerini bulmasını ve sorumluların yargılanarak cezalandrırılmasını istiyoruz. TTB’nin bu raporu acımızı hafifletip, bizleri daha da onurlu kılmıştır" dedi.
ADLİ TIP RAPORUNA AYRINTILI İTİRAZ
Bu arada, Lokumcu ailesinin avukatı Meriç Eyüpoğlu, Metin Lokumcu’nun ölümüyle ilgili olarak Trabzon Adli Tıp Kurumu’nun hazırladığı rapora Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’na başvurarak itirazda bulunduklarını belirterek, Türk Tabipler Birliği Bilimsel Araştırma Kurulu’nun hazırladığı raporun ardından, bugün de ayrıntılı itiraz başvurusu yapacaklarını söyledi. TTB’nin raporuna da itirazlarında yer vereceklerini ifade eden Eyüpoğlu, bu raporun hukuki sürecin seyrini değiştireceğine inandıklarını belirtti.
ONUN TEK DERDİ DERESİYDİ
Babasının ölümünün ardından 58 yaşındaki annesi Gülay Lokumcu ile birlikte İzmir’in Bornova İlçesi’ndeki öğrenci evinde yaşayan, Ege Üniversitesi İşletme Fakültesi öğrencisi 22 yaşındaki Ulaş Lokumcu, babasının acısını onun memlekette olduğunu düşünerek hafifletmeye çalıştığını söyledi. Lokumcu, babasının ölümünü kalp ve akciğer hastalığına bağlayan Trabzon Adli Tıp Başkanlığı Morg İhtisas Dairesi’nin otopsi raporunu ilk okuduğunda şok olduğunu belirtirken “Babam benden sağlıklı bir insandı. Yaşı olsa da kanı deli akardı. Ne akciğerleri ne de kalbi hastaydı. Zaten hazırlanan ilk raporda olayın saatinin bile yanlış yazılmış olması ciddiyetten uzaklığını gösteriyor” dedi.
Eşi Gülay Lokumcu da, “Onun ölümüyle hayatımızda büyük bir boşluk oluştu. Her sıkıntımızı çözerdi. İzmir’e oğlumun yanına gelsem de acım geçmiyor. İkinci rapor içimizi biraz olsun rahatlattı. Eşim mitinge olay çıkmasını engellemek için gitti. Gittiğinde de hep gençlerle polis arasına girip olayları yatıştırmaya çalışmış. Onun tüm derdi deresiydi. Deresi ve yöre insanı için mücadele etti” diye konuştu. (DHA)