HABERLER>POLİTİKA
7 Eylül 2011 Çarşamba - 13:40

Kılıçdaroğlu: En ağır hezimetlerden biri

Mavi Marmara baskını ve BM raporuyla ilgili konuşan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Türkiye aleyhine çıkan BM raporunun 'dış politika tarihinin en ağır hezimetlerinden biri' olduğunu söyledi.

Kılıçdaroğlu: En ağır hezimetlerden biri

AYDIN - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Aydın'da hükümetin İsrail politikasını eleştirdi. 

Kılıçdaroğlu, basın toplantısında 'Siyasi yüzsüzlük', 'Diplomatik garabet' ifadelerini kullanırken komşularla sıfır sorun anlayışıyla yola çıkan Hükümet'in 'elde var sıfır' noktasına geldiğini söyledi. 

Kılıçdaroğlu, "Dünya kamuoyunun büyük desteğine rağmen Türkiye'nin ve dolayısıyla Gazze'nin aleyhinde çıkan bu rapor, dış politika tarihimizin en ağır hezimetlerinden birisidir" dedi.

Aydın gezisi sırasında basın toplantısı düzenleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hükümetin dış politiksını eleştiren 6 sayfalık metni okudu. Soru kabul etmeyen Kılıçdaroğlu ağırlığı İsrail'in Mavi Marmara gemisine yaptığı baskınla ilgili BM'nin hazırladığı rapora ayırdı. İsrail'in ortak insanlık değerlerini ve uluslararası hukuk kurallarını hiçe sayan Mavi Marmara katliamının üzerinden 15 aylık süre geçtiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, 9 masum sivilin uluslar arası sularda katledildiği çoğunun yaralandığı ve insanlık dışı muameleye maruz kaldığı bu saldırı Türk ve dünya kamuoyunun haklı öfkesini çektiğini anlattı. Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:

"Bilindiği üzere Güvenlik Konseyi'nin çağrısı doğrultusunda BM Genel Sekreteri'nin konuyla ilgili oluşturduğu Soruşturma Paneli'nde güya Türkiye de yer almaktaydı. Hal böyleyken öncelikle 1 Eylül 2011 tarihinde basına sızdırılan, daha sonra BMr Genel Sekreteri'nin onayıyla resmileşen 'Mavi Marmara Raporu'nun İsrail'in hak tanımaz ve hukuk dışı tutumlarını meşrulaştırmaktan başka bir amacı olmadığı apaçık görülmektedir. Hükümetin izlediği dış politikanın sonucu olarak haksız ve insafsız Gazze ablukası için İsrail'in arayıp da bulamadığı hukuki ve meşru dayanak BM raporu yoluyla İsrail Devleti'ne adeta hediye edilmiştir. Elimizdeki tek gerçek maalesef bundan ibarettir. İnsafsız ve haksız Gazze ablukasını insani nedenlerle reddeden ve bu insanlık dramını, insanlığın ortak acısı olarak gören milletimizi, geldiğimiz bu noktada bir kez daha düşünmeye davet ediyorum. "

DIŞ POLİTİKA TARİHİMİZİN EN AĞIR HEZİMETLERİNDEN BİRİ
Kılıçdaroğlu, dış politika tarihinin en ağır hezimetlerinden birinin bu konuda ortaya çıktığını öne sürerken, geçmişten bu yana Ortadoğu siyasetinin en önemli aktörü Türkiye'nin sergilediği bu diplomatik kifayetsizliğin nedenlerinin çok iyi tahlil edilmesi gerektiğini anlattı. CHP lideri Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
"İsrail'in Gazze ablukasını güya gayrı meşru ve etkisiz kılmaya niyetlenip, üstelik bir de Birleşmiş Milletler marifetiyle bu ablukanın meşruiyetini ve hukukiliğini tescil ettirmekten başka sonuç elde edemeyen bir dış politikaya başarılı denilebilir mi? Bu olayın başından beri Türkiye devamlı kaybeden taraftır. Türkiye can ve mal kaybetmiştir. Türkiye hukuk mücadelesini kaybetmiştir. Türkiye itibar kaybetmiştir. Türkiye ile beraber Gazze de kaybetmiştir. İsrail'in Gazze'ye uyguladığı haksız abluka, hükümetin başarısız dış politikası yüzünden zerre kadar zayıflamamış, aksine daha da keskinleşmiştir. Dünya kamuoyunun büyük desteğine rağmen Türkiye'nin ve dolayısıyla Gazze'nin aleyhinde çıkan bu rapor, dış politika tarihimizin en ağır hezimetlerinden birisidir. Sayın Dışişleri Bakanı'nın açıklamaları bu hezimeti halkın gözünden kaçırmaktan başka bir amaca hizmet etmemektedir. Bakanın açıkladığı sözde müeyyidelerin Türk kamuoyunu aldatma dışında hiçbir fonksiyonu yoktur. "
 
"CAMBAZA BAK' DEMEKTEN BU MİLLET BIKMADI MI?"
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun açıkladığı müeyyidelerin, sembolik değer taşıdığını, hükümetin Türkiye- İsrail ticari ilişkilerinde neden en küçük bir müeyyide düşünmediğini açıklamasını isteyen Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:
"Burada Sayın Dışişleri Bakanı'nın ve hükümetin bir hususa daha açıklık getirmesi gerekmektedir. Bu raporun kamuoyuna sızdırılması ile aynı tarihe denk gelen Türkiye'ye füze kalkanı konuşlandırılmasının kabulü arasında bir ilişki var mıdır? Hükümet, füze kalkanı projesine 'evet' derken, BM raporundan haberdar mıydı, değil miydi? Bir yandan İsrail'le askeri işbirliği anlaşmalarının askıya alınacağı ifade ediyorsunuz. Diğer yandan, İsrail'in güvenliğini sağlamaya dönük olduğu baştan deklare edilen füze kalkanı projesine evet diyorsunuz? Neden ' 'Cambaza bak' demekten bu millet bıkmadı mı' Aslında siz açıkça milleti kandırıyorsunuz. İsrail'in güvenliğini Türkiye olarak garantiye almış oluyorsunuz. Sayın Başbakan'ın gündeminde popülizm yapacağı Arap Sokağı diye yeni bir siyasi muhatap oluştu. Arap Sokağı, Başbakan'ın dış politikasının birinci önceliği haline geldi. Arap kardeşlerimizin hissiyatı bizim için önceliklidir. Ama, sokağın öncelikleriyle siyaset yapılamaz. Üzülerek ifade edeyim ki, Sayın Dışişleri Bakan'ı da Başbakan'ın dümen suyunda gidiyor. Oysa Dışişleri Bakanları itfaiyeci gibidirler. Onlar yangın çıkarmaz, yangını söndürürler. Öyle olması gerekir. Sayın Başbakan şimdi de tutmuş Gazze'ye gitmekten söz ediyor. Gitsin elbette, gitmesin demiyorum. Ama neyi değiştirecek bu gezi. Sayın Başbakan bunu açıklasın. Recep Tayyip Erdoğan hala temel hatasında ısrar ediyor ve sokağa oynuyor. Birleşmiş Milletler Raporuyla Türkiye'ye ve Gazze'ye yaşattığı hezimeti Gazze sokaklarının coşkusuyla örtmeye çalışacağını umuyor. "

"SİYASİ YÜZSÜZLÜK"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'a, "Bu raporu hazırlayan soruşturma panelinin kurulmasını sen istedin mi? İstedin. Oraya devletin en kıdemli memurlarından birini temsilci olarak atadın mı? Atadın. 5 Aralık 2010 tarihinden beri İsrail'le gizli müzakereler yürütmüyor musun? Yürütüyorsun. Bu müzakerelerin sonucu sana aktarılmadı mı? Aktarıldı. Böyle bir rapor çıkabileceği konusunda Dışişleri Müsteşarınız sizi uyarmadı mı? Uyardı. O zaman ne diye bu raporu kendi elinle, kendi temsilcinle tamamlattırıyorsun? Çekersin temsilcini ve hiç değilse İsrail lehinde bir belgenin oluşumunu engellersin" dedi.

Kılıçdaroğlu, Hükümet kanadından Özden Sanberk'i suçlayan açıklamalar yapımasının siyasi yüzsüzlük olduğunu savunurken, şunları söyledi:
"Sayın Sanberk'i seçen hükümet. Resmen tayin eden hükümet, talimatlandıran ve Dışişleri müsteşarıyla birlikte müzakereye yetkilendiren hükümet ve bizzatihi müzakereleri takip eden Dışişleri Bakanı. Peki kimden şikayet ediyor? Sanberk kendisine ne talimat verildiyse onu yerine getirdi şimdi günah keçisi yapılıyor. Hükümet Gazze ablukasını kendi eliyle meşrulaştırmıştır. O ablukayı delmek için canlarını veren vatandaşlarımızın ruhu incitilmiştir. Peki ne yapılmalıydı? Şayet İsrail'e bir müeyyide uygulanacaksa hiç bu yola başvurmadan evvel uygulanmalıydı. Dünya kamuoyunun yeterli desteği vardı. Türkiye İsrail üzerinde fiili bir baskı kurabilir etkili de olurdu. O zaman İsrail'in eli zayıftı. Şimdi ise İsrail'in eli güçlendirilmiştir. Hem de bizim Hükümetimiz tarafından güçlendirilmiştir. Sayın Başbakan'ın macera arayışları Türkiye'yi bu noktaya getirmiştir. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde demokrasi bilincinden ve terbiyesinden bu kadar uzak, dış politikayı bu kadar karanlık dehlizlerde yürüten hiçbir şeffaflığı olmayan bir başka hükümet yoktur. "

Kılıçdaroğlu, Hükümet'in dış politika konusunda bilgilendirme yapmadığını belirterek, Meclis'te bunun hesabını soracaklarını anlattı. CHP lideri ulusal çıkarlarle böylesine acemice oynandığı dönemde tepki göstermeye devam edeceklerini, yanlışa 'yanlış' diyeceklerini anlattı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir hafta önce Suriye ile savaş noktasına gelen Türkiye bir hafta sonra İsrail ile yanı noktaya geldi. Bu absürd bir durumdur. Bir garabettir. Bütün bu işler parlamentoya bilgi verme ihtiyacı duyulmadan yapılmaktadır. Oysa parlamentoya bilgi vermek demokratik bir mecburiyettir. Nasıl oluyor da biz her hafta bir başka ülke ile savaş durumuna geliyoruz. Bunun hesabı verilmeli açıklaması yapılmalıdır. Bize göre Gazze ablukası İsrail Filistin büyük sorununun alt kümelerinden birisidir. Ana sorun çözülmeden ne abluka sorunu çözülebilir ne de İsrail'in batı Şeria ve Golan'daki haksız işgali sona erdirilebilir. Türkiye'nin asıl yapması gereken Ortadoğu'daki sorunların anası olan İsrail Filistin sorununun çözümüne katkıda bulunmak hatta aktif arabulucu olmaktır. Gelinen noktada Türkiye bu imkanı kaybetmiştir. Türkiye'nin dış politikası salt Gazze'ye endekslenemez. Çünkü bu Türkiye'yi bloke eder. Yapıcı bir rol oynamaktan uzaklaştırır ve arabulucu olmaktan çıkarır. "

CHP lideri, hükümetin 'komşu ülkelerle sıfır sorun' politika anlayışının 'Elde var sıfır'a dönüştüğünü, Türkiye'nin çıkarlarının Filistin sorununun adil bir çözüme ulaştırılması olduğunu, Ak Parti'nin Türkiye'yi sözüne güvenilmez sözü dinlenmez ve ne dediği belli olmayan bir ülke konumuna düşürmeye hiç hakkı olmadığını sözlerine ekledi. (DHA)

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Işık Dikicigil 7 Eylül 2011 Çarşamba 13:57

HÜKÜMET TÜRKİYE , ALEYİNE GELİŞECEK HER ŞEYİ MEŞRULAŞTIRDI. PKK , SİVİLLEŞECEK MEŞRULAŞACAK VAKIFLAR YASASI İLE , ERMENİLER TÜRKİYEDEN TAZMİNAT VE TOPRAK İSTEYEBİLECEK, GAZZE ABLUKASI MEŞRULAŞACAK İSRAİL LE DÜŞMANLIK ERMENİLERİN ELİNİ KUVVENLENDİRECEK. İSRAİL KIBRIS RUM KESİMİ YAKINLAŞMASI VE AKDENİZDE PETROL ARAMA FAALİYETLERİ MEŞRULAŞTIRALACAK . RUHBAN OKULUNUN AÇILMASI İLE, TÜRKİYE DE DİN İSLAM ÜNİVERSİTELERİ KURULACAK. TSK ETKİSİZLEŞTİRELECEK BÖYLECE POLİS YETKİ VE SELAHİYETİ ARTACAK

Yorumu oyla      14      8  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Meclis resepsiyonu iptal edildi
Meclis’in yeni yasama yılı nedeniyle 1 Ekim’de yapılacak resepsiyon, terör ...
Vekiller zirvesinde tek gündem 'İzmir'
Başkanlar Kurulu’nun daveti üzerine 10 Eylül’de yapılacak toplantıya İzmirli ...
Demirtaş: Bizi ülkücüler de beğeniyor
Geçtiğimiz pazar yapılan kongrede BDP Genel Başkanlığı’na ikinci kez seçilen ...
 
Yıldız: Uzan Ailesi beni tehdit etti
Enerji Bakanı Yıldız, ''ÇEAŞ ve KEPEZ’in imtiyaz hakkının feshedildiği ...
DP’de kongre heyecanı başlıyor
Demokrat Parti İzmir’de kongre heyecanı başladı. Eylül ve Ekim aylarında ...
CHP İzmir'den adliyeye siyah çelenk
CHP İzmir İl Başkanı Tacettin Bayır, milletvekilleri Musa Çam, Mustafa ...
 
Bahçeli: Hükümet'in İsrail düşmanlığı sahte
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İsrail'e uygulanan yaptırımlarla ilgili ...
'Gemilerimizi çok sık göreceksiniz'
İsrail'e uygulanan yaptırımları ilk kez değerlendiren Başbakan Erdoğan, ...
Parti meclisini toplayacak Fuar'ı açacak
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iki günü Aydın ve İzmir'de geçirecek. ...
 
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Atatürk’ten rövanşı alacaklar da…
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Halkın gerçek gündemi sahnede!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Şimdi ne olacak?
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (10) 'Bak Postacı Geliyor'
Serdar DEĞİRMENCİ
Serdar DEĞİRMENCİ
Sonbahar
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Başıboş canileri toplamak!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bu da geçer
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yemek kitabı değil Kültürel Miras!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva