Karşıyaka’’da gündem GDO

Panele konunun uzmanları Ziraat Mühendisi Prof Dr. Harun Uysal ile Öğretim Görevlisi Dr. Işıl Ergin konuşmacı olarak katıldı.

İZMİR - İnsanların tarıma başlamasından itibaren yetiştirdikleri bitki ve hayvanlara istedikleri özellikleri kazandırmaya çalıştıklarını ifade eden konuşmacılar;’“Yetiştirmek yapay bitkilerin özelliklerine müdahale ederek onları daha verimli hale sokmak olarak tanımlanıyor. Bir başka deyişle bitkilere müdahale tarımın başlangıcından itibaren söz konusu. Ancak bu müdahale bitkilerin doğrudan genleri üzerinden olmamıştı. Bilimin gelişmesiyle bu da mümkün oldu. Genetiği değiştirilmiş gıdalar ilk üretildikleri dönemden bu yana tartışmaların konusu oldu. Genetiği Değiştirilmiş Organuzalar (GDO)'lu ürünlerin insan sağlığına etkilerini şimdi herkes merak ediyor’” dediler.

Prof Dr Harun Uysal endüstriyel tarımda iki kez yeşil devrim yaşandığını vurgulayarak; ’“Birinci yeşil devrim 1940-1960 yılları arasında yaşandı. Hibrit tohumlar, tarım ilaçları, kimyasal gübreler, tarım makineleri sulama tesisleri hızla tarım sektörüne girdi. İkinci yeşil devrim ise 1980'li yıllardan sonra yapıldı. Bitkilerin genleriyle oynanmaya başlandı. Bunların zararı zamanla ortaya çıkınca da organik tarım gelişti. GDO'lar ise ticari amaçla ilk olarak 1994 yılında ABD'de domates üretiminde görüldü. Türkiye'ye ise 1998-2010 yılları arasında 20 milyon ton GDO'lu mısır, soya, kanola ve pamuk girmiştir. Bunların değeri de yaklaşık 15 milyar TL'dir. En çok GDO'lu ürünler de bu ürünler zaten. Dünyada en çok GDO'lu ürünler ABD, Kanada, Brezilya gibi 25 ülkede üretiliyor’” dedi. Prof Dr Uysal Türkiye'de üretilen sebze ve meyvelerin GDO'lu olmadığını söylerken yalnız tüm yiyecekleri mevsiminde yemenin doğru olacağını hatırlattı

Uzman Dr Işıl Ergin de konuya tıbbi açıdan yaklaştı ve GDO'lu ürünlerin insan sağlığı üzerindeki etkilerine değindi. Dr Ergin;’“Genler nesilden nesile aktarılan bir mirastır. Genetiği ile oynanmış mısır ve soyanın yan ürünleri olan un, bisküvi, kraker, puding, meyve suları, çikolata ve hazır çorbaların risk taşıyabilir. Kişi üzerinde alerjik reaksiyonlar başta olmak üzer bir çok olumsuz durum görülebilir. Henüz ispatlanmış net bir şey yok ama zamanla tıp bu tür riskleri keşfedecektir. Zamanında DDT ilacı, tarım ilaçları, zararsız deniyordu. Ancak ciddi zararları ortaya çıktı. Gıda -sağlık ilişkisi her şeyin önünde gelir’”dedi.