İzmir siyasetinde ‘Kaç canımız kaldı’ tartışması!

İzmir'de Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş'ın Ankara Kızılay'da 37 kişinin ölümüne neden olan patlamanın ardından kentin işlek caddelerine astığı, "Parkta oyun oynayabilecek, karnındaki bebeği kucağına alabilecek, akşam evine dönebilecek, sabah işe gidebilecek, el ele tutuşup yürüyebilecek, arkadaşlarıyla buluşabilecek, sinemaya gidebilecek, sokakta dolaşabilecek, okuluna gidip gelebilecek, çarşıya çıkabilecek çay bahçesinde oturabilecek, bisikletle gezebilecek, sevdiklerine kavuşabilecek kaç canımız kaldı?" afişlerine tepki gecikmedi.

AK Parti Konak İlçe Başkanı Temel Yıldırım, "Pekdaş’ın açıklamalarına ve eylemlerine baktığımız zaman Konak'ta tamamen ideolojik davranan bir belediye başkanı görüyoruz. Konak’ta terör seviciliğine ve hamiliğine soyunmuş bir belediye başkanı var. Geçmişte eli kanlı terör örgütü PKK’nın çatı yapılanması olan KCK’nın avukatlığını yaptığı bilinen birisi için bu afişler ve söylemler yadırganacak bir davranış değil. Ancak bu ülkede herkes vatansever olmak zorunda da değil. Üzücü olan böyle birisinin İzmir’in kalbi olan Konak’ı yönetiyor olmasıdır" dedi.

CHP BAŞKANINDAN SERT TEPKİ
İzmir'de "Kaç canımız kaldı" afişleri üzerinden hareketlenen siyasi tartışmaya CHP Konak İlçe Başkanı Şakir Başak da katıldı. Başak, şöyle konuştu:  "Terörle üstümüze gelmekte dediği terör olgusu, terörün sözcüleriyle Oslo'da, İmralı'da, Kandil'de, heyetler oluşturarak görüşen bizim zihniyetimiz değil 14 yıllık AKP zihniyetidir. Terörle dayanışma içine giren ve prim tanıyan yine kendileridir. Terörü, terörün saldırısını ve hendeklerin kazılmasını görmezden gelenler, kendi iktidarlarını sürdürmek isteyenler de kendileri değil mi? Ayrıca Belediye Başkanımızla ilgili KCK'nın avukatlığını yaptığı ve bunun üzerinden Belediye Başkanı'mızı suçlaması insan haklarına saygısızlığı göstermektedir. 14 yıllık tarihe baktığımızda genelkurmay başkanlarının terör örgütü lideri olarak yargılandığı süreç içerisinde ve Ergenekon'dan suçsuz yere içeride yatan insanlara o gün avukatlık yapan insanları da sorguladık ve suçlu ilan ettik." (dha)